Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/792 E. 2018/670 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/792
KARAR NO : 2018/670
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2017
NUMARASI : 2016/111 Esas, 2017/165 Karar,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketle imzaladığı 19/02/2015 tarihli, davalı şirketin Kırkareli fabrikası tüm kompleks 3. Etap Yangın Koruma ve Algılama işini konu alan sözleşme kapsamındaki işleri eksiksiz olarak süresinde tamamlayıp geçici kabul ve geçici kabul eksiklikleri de giderildikten sonra teslim ettiklerini ileri sürerek ödenmeyen 221.076,90-TL hakediş bedelinin alacağın geçici kabule hazır olduğu bildirilen 29/04/2015 tarihi itibariyle reeskont avans faiziyle birlikte tahsili ile, müvekkili şirketin alacağının davalı şirket tarafından süresinde zamanında ödenmemiş olması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak şimdilik 11.000,00-TL gecikme cezasının müvekkil şirkete ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, sözleşmenin 19.2 maddesi hükmünün davacı tarafından hatalı yorumlandığını, esasen bu madde hükmüne göre gecikme halinde davalı işveren lehine gecikme cezası öngörüldüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında alınan 20/01/2017 tarihli bilirkişi heyet raporu hükme esas kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 219.860,03-TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faziliyle birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, gecikme tazminatı isteminin de reddine dair verilen karar davalı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinafında özetle; davanın, belirsiz alacak davası türünden açılamayacağını, davacının sadece bir günlük gecikme cezası bedeli olan 11.000,00-TL’nin harcını yatırdığını, eksik harcın ikmal edilmediğini ve buna dayanılarak hükmolunan vekalet ücretinin de düşük kaldığını, tanık dinletme taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, sözleşme gereklerini yerine getiren müvekkili aleyhine düzenlenen raporun hükme esas kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedeli ile gecikme cezasının tahsili talebine ilişkin olup; davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise iş sahibidir.
Davacı taraf, sözleşme kapsamında yapılan işin bedeli ile sözleşmenin 19.2.maddesi hükmü kapsamında gecikme ceazasının tahsilini talep etmiş, davalı taraf ise davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve sözleşmenin 19.2.maddesinin ise davalı lehine düzenlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, gecikme cezası talebine yönelik davanın reddine dair karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmamıştır. Davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığına ilişkin bir iddia, talep ve mahkemenin de bu yönde bir kabulünün bulunmadığı ve dilekçe kapsamından da bu yönde bir niteleme yapılmadığı, iş bedeli alacağı ile ilgili olarak davalı tarafça gerek cevap ve gerekse 2. cevap dilekçesinde ve özellikle de kabul edilen bu iş bedeli alacağına yönelik hükme karşı istinaf talebinde de ayrıca ve açıkça bir istinaf sebebi de bulunmadığının anlaşılmasına göre, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda mahkemece verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2017 tarih ve 2016/111 Esas, 2017/165 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 15.018,63-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 4.785,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.233,23-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 29/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.