Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/782 E. 2018/990 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ DURUŞMALI
DOSYA NO: 2017/782
KARAR NO : 2018/990
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
NUMARASI : 2015/1819 Esas, 2017/339 Karar,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 16/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m.356 hükmü gereğince duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili; müvekkiline ait kompresörün davalı tarafından 20/12/2012 tarihinde revize edildiğini ve 5 yıl boyunca her türlü imalat, malzeme, işçilik, montaj ve demontaj hatalarına karşı garanti verildiğini, müvekkilinin revizyon ve garanti bedeli olarak 41.300 euro ödemeyi yaptığını, ancak kompresörün 07/03/2015 tarihi ve sonrasında sürekli arıza verdiğini, davalının müvekkiline gönderdiği 26/06/2015 tarihli rapor ile kompresörde ‘sente dişlilerinin kırılması’ sonucu onarımı mümkün olmayan hasar oluştuğu ve çalıştırılabilmesi için garanti kapsamında olmayan ‘LP elementinin’ ve ‘LP tahrik dişlilerinin’ değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, müvekkilinin ücretsiz onarım ve parça değişimi talebine olumsuz cevap verilmesi üzerine 09/09/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeden döndüğünü ve ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, davalının revizyon işini tekniğine uygun olarak yerine getirmesi ve periyodik olarak makineyi kontrol etmesi gerektiğini, elementlerin ve malzemelerin 5 yıl garantili olduğunu, müvekkilinin yaptırmış olduğu bilirkişi incelemesi ile davalının revizyon işini usulüne uygun yapmadığının ortaya çıktığını, kompresörde rotor yüzeylerinin ve rotorun çalıştığı basınç odasının iç duvarlarının usulüne uygun kaplanmamış olması, kaplamanın 5 yıllık garanti süresinin bitiminden önce aşınmış veya kalkmış olmasının paslanmaya yol açtığı ve pasın sac kalınlığındaki boşlukları doldurması sonucu dönen parçaların sıkışması neticesinde hasarın oluştuğu, ilk arıza tarihi olan 07/03/2015 ile dişlilerin kırıldığının bildirildiği 26/06/2015 arasında kompresörün defalarca tamir için götürülüp getirilmesine rağmen sente dişlisinin kırıldığından bahsedilmediğini, arızanın tüm kompresörü etkilediğinden bedelin tümünün iadesi gerektiğini ileri sürerek, davalıya ödenen 41.300,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında garanti bakım sözleşmesi imzalanmadığını, müvekkili tarafından revizyon işi yapıldığını ve 5 yıl garanti verildiğini, kompresörün 2,5 yıl hiç arıza yapmadan çalıştıktan sonra bakım ve onarım garantisi kapsamında olmayan ve davacı tarafın kullanımından kaynaklanan “sente dişlilerinin kırılması” sonucu elementte onarımı mümkün olmayan davacı şirketin kusurundan kaynaklanan bir hasarın oluştuğunu, ayrıca 12 yıldır sürekli çalışmakta olan dişlilerde zamana bağlı olarak oluşan malzeme yorgunluğundan kaynaklanan kırılmaların da olabileceğini, 26/11/2012 tarihli fiyat teklifinde müvekkilinin sente dişlilerinin değiştirilmesine dair bir teklifte de bulunmadığını, kompresörün sente dişlileri kırık bir şekilde müvekkiline getirildiğini, hasarın teklifin sadece 1. kalemi olan LP kompresör element revizyonunu kapsadığını, buna rağmen fatura bedelinin tamamının talep edildiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca elementlerin 5 yıl garanti kapsamında olduğu, revize edilen kompresörün 07/03/2015 tarihinde ve sonrasında arızalar çıkardığı, davalının en son 26/06/2015 tarihli yazısı ile sente dişlilerinin kırık olduğu ve bu parçaların garanti kapsamında olmadığını bildirdiği, bilirkişi raporunda sente dişlilerinin kırılmasının nedeninin davalının ayıplı hizmet ve montajı olduğu, arızanın garanti süresi içinde meydana geldiğinden davalının sorumlu olduğu, ancak revize edilen makinenin davacı tarafça sorunsuz kullanım süresi , hak ve nesafet ölçüleri dikkate alındığında %70 lik bedelinin iadesinin talep edilebileceği, buna göre 28.910,00 Euro alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 28.910,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesinde belirtilen faiz oranı ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, müvekkilinin teklifinde 40.000 saat değil 5 yıl garanti verildiğini, bilirkişi hesabının buna göre yapılması gerektiğini, sorunun sadece 1 nolu kalemdeki 70.206,00 TL tutarındaki malzeme ile ilgili olup diğer dört kalemle ilgisinin bulunmadığını, ek rapor veya yeni rapor alınmadan yetersiz rapor ile karar verildiğini, 21/12/2012 tarihinde kompresör işletmeye alındıktan 2,5 yıl sonra meydana gelen arıza üzerine kompresör açıldığında iki rotorun sürtünmesini engelleyen sente dişlisinin kırıldığı ve rotor helislerinin birbirine temas ederek tamiri mümkün olmayacak şekilde hasara neden olduğunu tespit ettiklerini, ancak sente dişlilerinin revizyon esnasında müvekkili tarafından değiştirilmediğini ve teklifte yer almadığını, 13 yıldır çalışması nedeniyle yorgunluk ve deformasyon sonucu arızanın meydana geldiğini, ayıplı şekilde onarılan makinenin 2,5 sene çalışmayacağını, bilirkişinin tüm kalemleri katarak yaptığı hesabın kabul edilemeyeceğini, yeni rapor alınması ve keşif talebinin reddinin usule aykırı olduğunu, ödemelerin TL ile yapılmasına rağmen, euro talepli olarak dava açıldığını, bilirkişi raporunun yetersiz, tek yanlı ve bilimsel gerçeklerden uzak olduğunu, makinenin özel bir makine olması nedeniyle konunun uzmanı bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, mahkeme tarafından mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin fahiş olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafça düzenlenen ve davacı tarafça kabul edilen 27/11/2012 tarihli teklif yazısı ile davacıya ait RZ500 VSD kompresörün LP-HP genel revizyonu (40.000 saat LP/HP Element Revizyonu) işinin KDV hariç 35.000 Euro bedel karşılığında yapılması ve elementlerin 5 yıl boyunca her türlü imalat, malzeme, işçilik, montaj ve demontaj hatalarına karşı garanti kapsamında olması kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında icap ve kabul üzerine düzenlenen sözleşme, niteliğince BK’nın 355 (TBK’nın 470) ve devamı maddelerinde hükme bağlanan bir eser sözleşmesidir. Davacı şirket iş sahibi ; davalı şirket ise yüklenicidir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen Kayseri 7. Noterliği’nin 14/07/2015 tarih ve 22425 yevmiye nolu ihtarnamesinde arızanın bildirilerek LP elementinin garanti kapsamında ücretsiz onarımının istendiği, davalı tarafından gönderilen Kadıköy 27. Noterliği’nin 23/07/2015 tarih ve 24697 yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde, hasarın garanti kapsamı dışında olduğu, LP elementin ve LP tahrik dişlilerinin değişiminin yeni bir kompresör fiyatında olduğu belirtilerek taleplerin yerine getirilmeyeceği bildirilmiş, davacı ise gönderdiği Bakırköy 27. Noterliği’nin 09/09/2015 tarih 17064 yevmiye nolu ihtarname ile, 5 yıl garanti olmasına rağmen onarım talebine olumsuz cevap verildiğinden revizyon ve garanti sözleşmesinden döndüklerini belirterek, sözleşme kapsamında ödenen 35.000 Euro’nun 1 hafta içinde ödenmesi istenmiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde sunulan ve makine mühendisi Nail Masum tarafından düzenlenen 09/11/2015 tarihli özel bilirkişi görüşünde, yapılan kaplamalar yetersiz özellikte olduğu için revizyondan 2,5 sene sonra aşındığı, vida yüzeylerinde pas tabakası oluşarak mikron mertebesinde olan çalışma boşluklarının kapandığı ve birbiri içinde çalışan vidaların sıkışmasına neden olduğu, kompresörün duruş sonrası yeniden devreye alınma başlangıcında motorun sıkışan vidaları döndürmeye çalışmasına rağmen döndüremediği ve rotor vidalarını ve sente dişlilerini hasarlandırdığı, sente dişlisinin kırılmasının, açıklanan nedenlerle rotor vidalarının sıkışmasına ve dönmemesine bağlı olarak meydana geldiği, bunun Atlas firmasının ayıplı imalatı nedeniyle oluştuğu, tamirinin mümkün olmayacağı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan ve makine mühendisi Çetin Yalkın tarafından düzenlenen tarihsiz uzman görüşünde, kompresörün 21.12.2012 tarihinde iletmeye alınarak yaklaşık 2,5 yıl problemsiz çalıştığı, 07.03.2015 tarihinde arıza yapması üzerinde açıldığında, içinde yağ bulunmadan çalışma prensibine sahip olan ve ısının dışarı atılması için üzeri teflon benzeri kaplanan iki rotorun millerine monte edilen sente dişlisinin kırılması sonucu rotorların birbirine sürtmesi ile arıza meydana geldiğinin tespit edildiğini, revizyon işlemi sonrasında kompresörün 2,5 yıl sorunsuz çalıştığını, işçilik ve onarım hatası görünmediğini belirtmiştir.
Mahkemece Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile aldırılan 23/09/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, davacının 17/05/2016 tarihli fatura ile davadan sonra makinenin onarımını dava dışı firmaya yaptırdığı, kompresörün faal olarak çalışmakta olduğu, iş yeri çalışanlarının kompresörün LP alçak ve HP yüksek basınç elementlerine müdahale etme gibi bir durum ve yetkileri bulunmadığından sente dişlilerinin kırılarak kilitleme yapmasında işyeri kullanıcı hatasının bulunmadığı, davalının genel revizyonu 40.000 saat olarak verdiği, arızanın 11995 saat çalışmadan sonra meydana geldiği, hasarlı LP alçak basınç elementi üzerinde yapılan incelemede Helisel Dişli Rotorları üzerine yapılan UHPT kaplanması yetersiz yapıldığı için muhtelif yerlerinden birbirine sürtünme yaparak kaplama bozulduğu için alçak basınç elementinin Helisel Dişli Rotorları üzerindeki koruyucu ve yağlama görevini yapmadığı ve sente dişlilerinin kırılmasına neden olduğu, kırılmaya malzeme yorulmasının neden olmayıp ayıplı onarım ve montajdan kaynaklandığı, toplam 5 yıl ve 40.000 saat için verilen garanti süresi içinde makinenin çalışır vaziyete getirilerek davacıya teslim edilmesi gerektiği, teslimden itibaren 2 yıl 2 ay 16 gün boyunca faal olarak çalıştığı, bedelin tamamının iadesi durumunda sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olacağı, buna göre ödenen bedelin %70’ine tekabül eden 28.910,00 Euro’nun davacıya iadesinin gerektiği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin talebi Dairemizce de yerinde görüldüğünden istinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmıştır.
Dairemiz’ce Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile aynı bilirkişi kurulundan alınan 31/05/2018 tarihli ek raporda raporda, dava konusu kompresörün LP-HP Alçak ve yüksek basınç elementi rotor vida heliselleri yüzeyi ile gövde yüzeyi üzerinde bulunan UHPT kaplanmasının bozulması ile sente/zaman ayar dişlisinin kırılması neticesinde kullanılamaz derecede hasar görmesine neden olduğundan, ayıplı olduğu, 5 kalemden oluşan parçaların onarılamaz derecede hasar gördüğü için tekrar kullanılması mümkün olmadığından LP-HP Alçak ve yüksek basınç elementleri komple değiştirildiği, kompresöre ait LP-HP Alçak ve Yüksek basınç elementinin 21/12/2012 revizyon tarihinden, 07/03/2015 arıza tarihine kadar 2 yıl, 2 ay, 16 gün arıza yapmadan çalıştırıldığı, iş yerince ödenmiş olan bedelin iadesinin gerekeceği sonucuna varılmış ise de, kompresör çalışır durumda davacıya teslim edilerek toplam 5 yıl garanti süresi içerisinde 2 yıl, 2 ay, 16 gün arıza yapmadan faal olarak 11995 saat çalıştığı dikkate alınarak kompresörden menfaat temin edildiğinden hak ve nesafet ölçüleri dikkate alındığında ödenen bedelin %30’luk kısmının davacı uhdesinde kalması ile %70’lik bedelin iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafça kompresör revizyonunun ayıplı yapıldığı gerekçesiyle, ödenen 41.300 Euro bedelin iadesi istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 28.910 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Gerek mahkemece alınan raporda ve gerekse duruşmalı istinaf incelemesi sırasında Dairemiz’ce alınan ek raporda, revizyon sonrasında dava konusu kompresörün LP-HP Alçak ve yüksek basınç elementi rotor vida heliselleri yüzeyi ile gövde yüzeyi üzerinde bulunan UHPT kaplamasının bozulması ile sente/zaman ayar dişlisinin kırılması neticesinde kullanılamaz derecede hasar görmesine neden olduğu, yapılan kaplama işinin ayıplı olduğu, oluşan pasın mikro derecedeki boşlukları doldurarak, motorun çalıştırılması sırasında dönen parçaların sıkışarak kırılmasına neden olduğu, bunun sonucunda 5 kalemden oluşan parçaların onarılamaz derecede hasar gördüğü için tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı, kompresöre ait LP-HP Alçak ve Yüksek basınç elementinin 21/12/2012 revizyon tarihinden 07/03/2015 arıza tarihine kadar 2 yıl, 2 ay, 16 gün arıza yapmadan çalıştırıldığı, iş sahibince ödenmiş olan bedelin iadesi gerekse de revizyon sonrasında kompresörün çalıştığı süre göz önüne alınarak, bu süre içinde kompresörden menfaat temin edildiğinden hak ve nesafet ölçüleri dikkate alındığında ödenen bedelin %70’lik kısmının iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça uzman raporu sunulmuş ve akademik kariyere sahip bilirkişilerden yeniden rapor alınması talep edilmiş ise de, sunulan uzman raporunun kompresörün revizyon işlemi yapıldıktan sonra 2,5 yıl sorunsuz çalışmış olması nedeniyle işçilik ve onarım hatası bulunmadığı şeklindeki yetersiz gerekçeye dayalı olarak düzenlenmesi ve mahkemece alınan rapor ve Dairemiz’ce alınan ek raporun denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu kanaatine varılmış olması nedenleriyle davacı tarafın yeniden rapor alınması talebi yerinde görülmemiştir. Bilirkişi raporunda revizyon sonrası kompresörün çalıştığı süre de göz önüne alınarak hakkaniyet ve nefaset gereği iş bedelinden indirim yapılması gerektiğine dair görüşünün hak ve adalet duygularına uygun ve belirlenen oranın da hakkaniyet ölçülerinde olduğu değerlendirilmiştir. Davacı iş sahibi tarafından ödenen bedel 41.300 euro olup, bilirkişi raporu doğrultusunda bu bedelin %70’i olan 28.910,00 Euro’nun davalı yükleniciden tahsiline dair yerel mahkemece verilen kararın yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davada euro cinsinden döviz olarak talepte bulunulduğundan, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanacağından mahkemece 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince faize hükmedilmesi de doğru olmuştur. Yerel mahkeme kararında davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin tarife hükümlerine uygun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2017 tarih ve 2015/1819 esas, 2017/339 karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 6.121,41 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.531,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.590,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/07/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.