Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/693 E. 2018/296 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/693
KARAR NO : 2018/296
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2016
NUMARASI : 2014/268 Esas, 2016/635 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı-karşı davacı istinaf yoluna başvurmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı-karşı davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 25.12.2013 tarihli CMS ve Mobil Uygulama Geliştirme Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin konusunun; müvekkili şirketin sözleşmenin akdedildiği tarihten itibaren 120 gün içinde geliştirme hizmetini yerine getirmesi karşılığında davalının hizmetin verilmesi için zorunlu gereksinimleri temin etmesi, gerekli desteği sağlaması ile sözleşmede yazılı hizmet bedellerini ödemesi olduğunu ve davalı tarafın sözleşmede yazılı yükümlülüklerini gereği gibi süresi içinde yerine getirmeyerek akde aykırı davrandığını, teslim süresinden önce hizmetin haksız yere durdurulduğunu, müvekkili şirketi zarara uğrattığını, sözleşmeye göre hizmet bedelinin 117.000 Euro + KDV olduğunu, sözleşmenin akdedildiği tarihten bugüne kadar davalı tarafından toplam 30.000 Euro + KDV hizmet bedeli ödendiğini belirterek mahrum kalınan kar, davacı şirketin uğradığı maddi zararlar, kazanç kaybı, dava tarihine kadar hizmetin verilmesi için yapılan her türlü masraflar karşılığı olarak fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla 90.000 Euro + KDV karşılığı 300.000,00 TL tutarındaki zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedilmek durumunda kalındığını, davacı-karşı davalı tarafça sözleşmeye uygun olarak herhangi bir iş teslimi yapılmadığını, davacı tarafın işbu davasında talep ettiği bedelin neye istinaden istendiğinin açıklatılması gerektiğini (alacak kalemleri ve miktarını), ve müvekkili şirket tarafından davacı tarafa işin yapılması için tüm gereksinimlerin gönderildiğini belirterek davacı-karşı davalı şirkete ödenen 30.000 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, davacı-karşı davalının taahhüt ettiği işleri süresinde teslim etmeyerek sözleşmenin feshine sebep olması nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu kar kaybının müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararında; bilirkişi raporundaki tespitleri belirterek sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiğini, sözleşme bedelinin 138.060 Euro olduğunu, davalı tarafından, davacı tarafa 35.400 Euro ödendiği, geriye kalan miktarın ödenmediği anlaşılmakla, 35.400 Euro çıktıktan sonra davacının bilirkişi raporunda yapılan inceleme sonucunda belirlenen 102.660 Euro alacağı bulunduğu anlaşılmış olup, ancak dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak 90.000 Euro alacağı olduğunu, her ne kadar KDV talebinde de bulunulmuş ise de; KDV miktarı faturada yer aldığından, yeniden KDV taktirine yer olmadığının anlaşıldığını, toplanan delillere göre; sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak fesh edildiği, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin asıl dava yönünden verdiği hükümde 90.000 Euro’nun dava tarihindeki TL karşılığı olan (90.000 EURO x2.8883= 259.947,00 TL) 259.947,00 TL nin, davalı -karşı davacı … A.Ş den alınarak asıl davadaki davacı …ye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
İlk derece mahkemesine karşı davalı-karşı davacı süresinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı-karşı davalı yüklenici dava dilekçesinde davalının akde aykırılığı iddiasına dayalı mahrum kalınan kar, uğradığı maddi zarar, kazanç kaybı, sözleşme nedeniyle yapılan her türlü masraf kalemlerini belirterek toplam 90.000,00 Euro + KDV karşılığı 300.000,00 TL talep etmişse de dava dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında toplam bedelin hangi alacak kalemlerine ilişkin ne miktar talep ettiği hususunu açıklamamış, mahkemece de bu husus açıklattırılmamıştır.
Ayrıca mahkemece kısa kararda 90.000,00 Euronun dava tarihindeki TL karşılığı 188.033,40 TL olarak belirtildiği, Euro kurunun hangi kur esas alındığına ilişkin kısa karar ve gerekçeli kararda denetime elverişli şekilde açıklanmamış olması sebebi ile bu hususun da maddi hata olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davacı-karşı davalıdan toplamda talep etmiş olduğu 90.000,00 Euro + KDV karşılığı 300.000,00 TL nin dava dilekçesindeki belirtilen kalemler yönünden talebinin açıklattırılması bu talepleri karşılar şekilde inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar hiç incelenip değerlendirilmeden ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde verilen yerel mahkeme kararının (diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin) kaldırılmasına, dosyanın belirtilen hususlar yönünden inceleme ve değerlendirme yapmak üzere mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı-karşı davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2016 tarih, 2014/268 Esas, 2016/635 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı- karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı-karşı davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı-karşı davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, KESİN olmak üzere 15/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.