Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/683 E. 2018/941 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ DURUŞMALI
DOSYA NO: 2017/683
KARAR NO : 2018/941
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2016
NUMARASI : 2015/567 Esas, 2016/1009 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK 356. Maddesi gereğince ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olmak üzere duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında davalı firmanın “e-bebek” markası kapsamında “… AVM” ve “… AVM” mağazalarının kurumsal kimlik giydirme, tabela-reklam işleri konusunda anlaşma yapıldığını, … AVM ile ilgili ödemenin icra yoluyla tahsil edildiğini, bu davanın konusu olan …l AVM’deki “e-bebek” mağazasının kurumsal kimlik giydirme işinin imal ve montajının KDV hariç 50.843,60 TL üzerinden yapılması için anlaşıldığını, müvekkilinin 14-15/05/2014 tarihinde montajı yapılacak olan sözleşme konusu ürünleri imal ederek 13/05/2014 tarihinde montaj için teslim edilmek üzere ….Ltd.Şti’ne ait … plakalı araca verip, davalı çalışanlarına montaj için gelecek kişilerin kimliklerinin de bildirildiğini, ancak ürünlerin davalı tarafından teslim alınmadığı gibi montajına da izin verilmediğini, ardından siparişlerin iptal edildiğine dair bildirimde bulunulduğunu, bunun üzerine müvekkilince montaj hariç tutularak 01/11/2014 tarihli KDV dahil 47.996.36 TL bedelli fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının ödeme yapmayarak 30/12/2014 tarihinde temerrüde düştüğünü, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …14 E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında … AVM’deki mağaza için herhangi bir mal veya hizmet alımı yapılmadığından faturanın dayanağının olmadığını, taraflar arasında iddia edildiği gibi kurumsal kimlik giydirme veya tabela-reklam konusunda bir anlaşma bulunmadığını, davacının buna ilişkin belge sunmadığını, sunulan belgelerde müvekkilinin kaşe veya imzası bulunmadığını, gönderilen faturanın ve sevk irsaliyesinin kabul edilmeyerek iade edildiğini, davacının iddiasını ve fatura içeriğini ispatla mükellef olduğunu, sunulan belgelerin delil niteliği taşımadığını, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığından davacının fatura içeriğinin doğruluğunu başka delillerle ispatı gerektiğini, alacak miktarına göre senetle ispat edilebileceğini, davacının dayandığı e-postaların hukuki geçerliliği bulunmadığını, müvekkilinin çeşitli mağazalardaki tabela ve giydirme işlerini dava dışı … Reklam şirketine verdiğini, ancak daha sonra … Reklam şirketi tarafından müvekkilin ilettiği reklam siparişleri taşeron konumundaki davacı şirkete, müvekkilinin bilgisi ve izni dışında iletilmiş olduğunu, bu hususun e-postalardan da anlaşılacağını, müvekkilinin zorunlu olarak davacı şirketle muhatap olmaya mecbur bırakıldığını, buna rağmen siparişlerin bildirilen resmi açılış tarihlerinde tamamlanamadığını, AVM açılışına saatler kala müvekkili şirketin işi başka firmaya yaptırarak açılışa hazır hale getirdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takip konusu fatura içeriği olan kimlik giydirme ve reklam ürünlerinin imali ve montajını konu edinen bir sözleşmenin yapıldığı ve sözleşme konusu ürünlerin zamanında imal edilip, teslim için kendisine düşen edimin yapıldığı hususundaki ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu, taraflarca ibraz edilen ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin iddiayı, davalı tarafın ticari defterlerinin ise savunmayı desteklediği, taraflar arasında teati edilen elektronik postalara göre ise davacının reklam tabelasının davalıya ait işyerinde montajına 14/05/2014 tarihinde başlayacağını belirtmesine rağmen davacının bu taahhüte uymadığı, 14/05/2014 tarihinde işlerin imalatı için davacıdan onay istediği, davalının ise, davacının edimini yerine getirmede temerrüde düşmesinden dolayı haklı olarak sözleşmeden döndüğü, davacının iddiasını ispatlayamadığı, fesih anına kadar yapılan iş bedeli tutarına hak kazanamadığı, davacının kötüniyetle hareket ettiğine dair dosyada delil bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, dosyada iki farklı rapor olmasına ve itiraza rağmen çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan 07/10/2016 tarihli raporun 3. sayfasında “47.996,36 TL faturanın ödenmemesi nedeniyle davacının alacaklı olduğu” belirtilmesine rağmen, raporun sonuç kısmında “davacının davalıdan takip tarihi itibariyle tahsilini talep ettiği alacağının olmadığının” belirtildiğini, müvekkili tarafından 14/05/2014 tarihinde gönderilen e-mailde “ekteki işlerin imalatı için onayınızı rica ederim” şeklindeki mailden, müvekkilinin … mağazası için montaj tarihinde dahi imalata başlamadığı, başlanması için davalı şirketten onay istediği şeklinde zorlama bir yorum yapıldığını, mailde işlerin “montajı” yerine sehven “imalatı” şeklinde yazıldığını, 09.05.2014 tarihli mailde “… montajına başlamak üzere 14 Mayıs tarihine program yapıldığını, müvekkilinin imalatı zamanında yapıp sevk etmiş olmasına rağmen davacı şirketin kötüniyetle ve sebepsiz olarak montaja müsaade etmediğini, ürünlerin …plakalı araç ile 13/05/2014 tarihinde montaj için İstanbul’a gönderildiğini, …. AVM’nin montajı 22/10/2014 tarihinde gerçekleştirildiğinden 12/05/2014 tarihinde davalının böyle bir talimat göndermesinin düşünülemeyeceğini, mahkemece tanık ve yemin delilleri toplanmadan karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında davalıya ait Ankara ve İstanbul’daki mağazaların kurumsal kimlik giydirme, reklam ve tabela işinin yapılması konusunda anlaşma yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki bu sözleşme, niteliğince BK’nın 355 (TBK’nın 470) ve devamı maddelerinde hükme bağlanan eser sözleşmesidir. Davacı şirket yüklenici; davalı şirket ise iş sahibidir.
Davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasında, 47.996,36 TL asıl alacak ve 757,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.753,45 TL alacağın tahsili istenmiş, davalı vekilince itiraz edilmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen Ankara … Noterliği’nin 22/12/2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, taraflar arasındaki anlaşmaya göre …’daki mağaza için üretim yapıldığı, montaj gününden 2 gün önce emtiaların gönderildiği, ancak teslim alınmadığı belirtilerek, 7 gün içinde müvekkilinin fabrikasından teslim alınması, 01/11/2014 tarih ve 47.996,36 TL fatura tutarının 3 işgünü içerisinde ödenmesi istenmiş, ihtarnamenin 24/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki yazışmaların incelenmesinde;
Davacı tarafından davalıya gönderilen 07/05/2014 tarihli e-posta ile, … montajı için 14-15 Mayıs tarihine, … montajı için ise yine 14-15 mayıs tarihine montaj programı yapılmış, 09/05/2014 tarihli e-posta ile de, … montajına başlamak üzere 14 Mayıs tarihine program yapıldığı, …AVM montajına başlamak üzere 12 Mayıs tarihine program yapıldığı, AVM olması sebebiyle montaj için gece çalışılacağı belirtilmiştir.
Davalı tarafça davacıya gönderilen 12/05/2014 tarihli e-posta ile, çalışma izni alınabilmesi için bu akşam 22’den sonra …’da montajı yapacak olan ekibin isim-soyisim, TC no ve araç plakalarının paylaşılması istenmiş, davacı tarafça gönderilen 12/05/2014 tarihli e-posta ile de personelin isimleri ve TC kimlik numaraları ile …araç plakası bildirilmiş, akabinde davalı tarafça yapılan içyazışmada gerekli izinlerin alınması ve akşam nöbetçi bırakılması istenmiştir.
Davalı tarafça davacıya gönderilen 12/05/2014 tarihli e-posta ile, yarın için … mağazasına montaj ekibinin saat kaçta ulaşacağı sorulmuş, davacı tarafça gönderilen 14/05/2014 tarihli e-postada ise, ekteki “işlerin imalatı için” onay istendiği belirtilmiş, bunun üzerine davalı tarafça gönderilen 14/05/2014 tarihli e-posta ile, talep edilen işlerin zamanında gerçekleştirilmemesi ve buna bağlı olarak yaşatılan mağduriyetlerden dolayı işin iptal edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafından, … Ltd.Şti tarafından davacı adına düzenlenen 13/05/2014 tarihli …plakalı “komple kamyon” gideceği yer İstanbul Maltepe olarak belirtilen ve ne taşındığı yazılı olmayan irsaliyenin taşıma hususunu kanıtlamak üzere dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Muhasebeci bilirkişi tarafından düzenlenen 06/01/2016 tarihli raporda, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin süresinde yapıldığından sahibi lehine delil olduğu, davacı tarafından düzenlenen 22/10/2014 tarihli 29.669,32 TL ve 01/11/2014 tarihli 47.996,36 TL tutarlı faturaların kayıtlı olduğu, yine 29.669,32 TL ödeme kaydı bulunduğunu, ticari defter ve kayıtların birbirini doğruladığı, davacının davalıdan 47.996,36 TL alacaklı olarak görüldüğü belirtilmiştir.
Muhasebeci ve hukukçu bilirkişilerce düzenlenen 07/10/2016 tarihli raporda; davalının yevmiye defterinin kapanışının süresinde yapıldığından lehine delil vasfında olduğu, davacıdan sadece 36.490,53 TL fatura aldığı ve bu fatura bedelini 04/12/2014 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğü dosyasına ödediğini, takip konusu faturanın ise kaydının olmadığı, davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğu, taraflar arasındaki yazışmalardan davalının teslim ve montaj süresine uyulmamasından dolayı aralarındaki anlaşmayı feshettiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının sözleşme konusu ürünlerin imal etme borcunu gerçekleştirme aşamasında temerrüde düşmesi nedeniyle, davalının taraflar arasındaki eser sözleşmesini, TBK 473. Md hükmüne istinaden, haklı olarak ve geçmişe etkili olarak feshettiği kanaatine varıldığından tarafların sözleşmeden kaynaklanan borçlarının da ortadan kalktığı, bu nedenle davacının fesih anına kadar yapmış olduğu iş bedeli tutarını davalıdan talebe hak kazanamadığını belirtmişlerdir.
Somut olayda, davacı yüklenici…stanbul mağazasının kurumsal kimlik giydirme-tabela işlerini yaptığını, ancak davalının montaja izin vermediğini ileri sürerek iş bedelinin tahsili için giriştiği icra takibine itirazın iptaline, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı reddini savunmuş, mahkemece davacının edimi yerine getirmekte temerrüde düşmesi nedeniyle davalının haklı olarak sözleşmeden döndüğü ve davacının bedele hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı dilekçesinde yemin deliline dayandığı halde davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılmadan karar verilmiştir.
Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenmiş, Dairemiz’ce de eksiklerin giderilmesi için duruşma açılması uygun görülmüştür.
Dairemizce yapılan 26/03/2018 tarihli duruşmada, davacı vekiline, dava konusu ürünlerin montaj için teslimi ve iş sahibi tarafından kabul edilmemesi hususunda davalı tarafa yemin yöneltip yöneltmeyecekleri hususunda davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekilince sunulan 16/05/2018 havale tarihli dilekçede, davalı tarafa yemin teklifinde bulunmayacaklarını, şu anda yemin teklifi için bir neden bulunmadığını bildirmiştir.
Taraflar arasındaki yazışmalardan, sözleşme konusu … AVM işinin 12/05/2014 tarihinde, …İstanbul işinin ise 14-15/05/2014 tarihlerinde yapılmasının planlandığı, davalının 12/05/2014 tarihli e-posta ile …. AVM işinde çalışacak kişilerin kimlik bilgilerinin ve araç plakasının bildirilmesinin istendiği, davacının ise aynı tarihte personelin kimlik bilgileri ile araç plakasını bildirdiği, akabinde davalının iç yazışmasında gerekli izinlerin alınması ve akşam nöbetçi bırakılmasının istendiği anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra davalı tarafça davacıya gönderilen 12/05/2014 tarihli e-posta ile, yarın için … İstanbul mağazasına montaj ekibinin saat kaçta ulaşacağı sorulmuş, davacı tarafça gönderilen 14/05/2014 tarihli e-postada ise, ekteki işlerin imalatı için onay istendiği belirtilmiş, bunun üzerine davalı tarafça gönderilen 14/05/2014 tarihli e-posta ile, talep edilen işlerin zamanında gerçekleştirilmemesi ve buna bağlı olarak yaşatılan mağduriyetlerden dolayı işin iptal edildiği bildirilmiştir. Davalı tarafça, … AVM işinin 22/10/2014 tarihinde yapıldığı, söz konusu e-posta ile İstanbul işi için personel kimlik bilgileri ve araç bilgisi sorulduğu ve karşı tarafça bildirildiği savunulmakta ise de, taraflar arasındaki yazışmalardan özellikle 09/05/2014 tarihinde 16.50 itibariyle davalıya gönderilen e-postada Ankara işinin 12 Mayıs, İstanbul işinin 14 Mayısta yapılması konusunda program yapıldığı anlaşılmaktadır. Yine davalı tarafından 12/05/2014 tarihli 09.14 itibariyle davacıya gönderilen e-postada açıkça “Bu akşam 22.00’den sonra…’da montajı yapacak ekibin” kimlik bilgileri ve araç plakaları sorulmuş, davacı da 12/05/2014 tarihli 15.34’de gönderdiği e-posta ile istenen bilgileri vermiştir. Bunun dışında davacı tarafça 14/05/2014 tarihli 2.54 PM (14.54) itibariyle gönderilen e-postada “ekteki işlerin imalatı için onayınızı rica ederiz” denilmiş, sonrasında davalı tarafça 12/05/2014 tarihli 17.05 itibariyle gönderilen e-postada “Yarın…İstanbul mağazasına montaj ekibinin saat kaçta ulaşacağı” sorulmuş, ardından da davalı tarafça 14/05/2014 tarihli 17.46 itibariyle “işlerin zamanında gerçekleştirilmediği” gerekçesiyle siparişlerin iptal edildiği bilgisi verilmiştir. Davacı taraf “montaj” yerine sehven “imalat” kelimesinin yazıldığını ileri sürmesine rağmen, bu yazışmalara göre, randevu istenen ve personel kimlik bilgileri ve araç plakası istenen işin … İstanbul işi olmayıp, yukarıdaki e-postaların içeriklerinden de açıkça görüldüğü üzere … AVM işi olduğu anlaşılmaktadır. Bunun dışında, davacı tarafından sunulan 13/05/2014 tarihli sevk irsaliyesinde….td.Şti tarafından davacı adına düzenlenen … plakalı “komple kamyon” gideceği yer İstanbul/Maltepe olarak belirtilmiş ise de, kamyonda ne taşındığı yazılı olmadığı gibi, kamyonun….İstanbul mağazasına gelip gelmediği de anlaşılamamaktadır. Dava dilekçesinde davacı tarafça yemin deliline de dayanılmıştır. Mahkemece, dava konusu ürünlerin montaj için teslimi ve iş sahibi tarafından kabul edilmemesi hususunda davalı tarafa yemin teklif edilip edilmeyeceğinin davacı tarafa hatırlatılmamış olması nedeniyle, Dairemiz’ce davacı vekilinden bu husus sorulmuş, davacı vekili sunmuş olduğu 16/05/2018 tarihli dilekçesinde yemin teklif etmek için bu aşamada bir neden görülmediğinden yemin teklif hakkının kullanılmayacağını bildirmiştir. Davacı tarafça … İstanbul mağazası için 14-15/05/2014 tarihinde teslimi öngörülen reklam panolarının süresinde davalıya teslim edildiği veya teslimi için girişimde bulunulmasına rağmen davalı tarafından kabul edilmediği hususu ispatlanamadığından, davacının teslimde temerrüde düştüğü ve bu nedenle davalı tarafından siparişlerin iptali suretiyle sözleşmenin feshedilmesi haklı olduğundan, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2016 tarih ve 2015/567 esas, 2016/1009 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2018