Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/660 E. 2018/128 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/660
KARAR NO : 2018/128
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2017
NUMARASI : 2015/162 Esas, 2017/133 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili şirkete ait …com internet sitesinin mobil uygulamasının geliştirilmesi ve sonrasında bakım ve onarım hizmetlerinin verilmesi kapsamında davalı ile müvekkili şirket arasında bir sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirketin davalıdan alacağı hizmet kapsamında sözleşmede kararlaştırılan bedeli, süresinde ve eksiksiz olarak ödediğini, ancak davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğini, bunun üzerine, davalıya bir ihtarname göndererek sözleşmenin feshedildiğini belirterek, davalıya ödenen 20.000,00-TL tutarındaki sözleşme bedelinin iadesini ve uygulamanın zamanında teslim edilmemesi durumunda ödenmesi kararlaştırılan cezai şart bedelinin ödenmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde, müvekkili şirketin ….com isimli internet sitesinin sahibi olup, söz konusu internet sitesi, uzunluğu süre olarak 54 saniyeyi geçmeyen komik, bilgilendirici, film, dizi, animasyon, kişisel, haber, sanatsal vb. videoların yayınlandığı bir internet sitesi olduğunu, müvekkili şirketin ….com internet sitesinin mobil uygulamasının oluşturulmasına karar verdiğini ve 59 saniye mobil uygulamasının yazılımı, geliştirilmesi, güncellenmesi, bakım ve destek hizmetlerinin verilmesi hususunda davalı ile anlaşarak, 01.03.2014 tarihinde bir yazılım geliştirme sözleşmesi imzaladıklarını, davacı şirket tarafından davalıya toplam 20.000,00 TL sözleşme bedeli ödendiğini, ancak davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğini, davalı tarafından sözleşme kapsamında geliştirilecek mobil uygulama, teslim tarihi olan 30.04.2014 tarihinde teslim edilmediğini, uygulamanın test sürümleri davalı tarafından 10.07.2014 tarihinde müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan inceleme sonrasında, uygulamanın ana yapısı olan video çekme, fıltreleme, kesme vb. bölümlerin kabul edilemeyecek derecede kötü çalışır halde teslim edildiği ve uygulamanın bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığını davalının göndermiş olduğu test sürümünde, video çekme, videolara efekt uygulanması gibi temel özelliklerin kullanılamayacak şekilde kötü olduğu, videoların endüstri standartlarına uygun olmayacak şekilde bozuk oranlarda kaydedildiği, görüntü kalitesinin düşük olduğu uygulamanın devamlı olarak çalışmayıp, sürekli kapanır halde teslim edildiğini, bu doğrultuda davalının iddia ettiği web servislerinin teslim edilmeyişinin programın bu temel özelliklerinin oluşturulması için gerekli olmadığı gözetildiğinde, davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini ve sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle, müvekkil şirket tarafından, alamadığı bir hizmet sebebiyle davalıya ödemiş olduğu sözleşme bedelinin ve davalının sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle ödemekle yükümlü olduğu cezai şart bedelinin tahsilinin gerektiğini ve bu borcun tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla takip başlattıklarını, takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin işi yapması için web servislerin ve tasarımın teslim edilmiş olmasının gerektiğinin sözleşme ile ve teknik olarak açık olduğunu, web servislerinin ve tasarımların müvekkiline teslim edilmediğini, tasarımın hazırlanıp yazılımcıya teslim edilmesi, sonra yazılımcının bu tasarımı kullanarak işi yapmaya başlaması gerektiğini, müvekkilinin üzerine almış olduğu işin, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme konusu olmayan “.. ..” isimli internet sitesinin mobil gereçlerde çalışacak versiyonunun hazırlanması olduğunu, bu işin yapılabilmesi için ilgili tasarımların ve web servislerinin davacılarca hazırlanarak müvekkile iletilmiş olması ön koşul olduğunu ve bu husus taraflar arasındaki sözleşmede ve ekli teknik şartnamede de açıkça belirtildiğini ve zaten teknik olarak da bunlar iletilmeden işin müvekkilce yapılmasının mümkün olmadığını, gerek sözleşmede gerekse teknik şartnamede tasarımların yapılmasının müvekkilinin yükümlülüğünde olduğuna dair bir ifadenin yer almadığını belirtmiştir.
İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararında, dosyaya sunulan bilirkişi raporunu esas alarak davanın reddine karar vermiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı taraf süresinde istinaf kanun yoluna başvurmuş, istinaf dilekçesinde yerel mahkemece bilirkişi incelemesine itirazlarının değerlendirilmediğini, yetersiz, eksik ve objektif olmayan değerlendirmeler içeren hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, yeni bir heyetten rapor alınmadığını, web servisleri ve tasarımlar sunulmaksızın çalışması gereken, video çekme, filtreleme gibi özelliklerin kabul edilemeyecek derecede kötü çalıştığını belirterek yerel mahkeme kararınınn kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinde yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi yapılmış, öncelikle bilirkişiler 22.01.2016 tarihinde yerinde inceleme yapmışlar, buna ilişkin bilirkişi heyeti yerinde inceleme tespit tutanağı tanzim etmişlerdir.
Daha sonra ise bilirkişi heyeti asıl raporlarını ibraz etmişler, kök raporun sonuç bölümünde …saniye isimli uygulamanın tasarım aşamasından itibaren sonuçlanmasına kadar bir bütün olduğu, bu yazılımın gerçekleştirilmesi için davacının da web servisi erişimi sağlamak suretiyle ifaya katılmasının gerektiği, davacının web erişim hizmetini sağlamadığı ve borcun bu sebeple ifa edilemediği, borçlu davalının ifanın gerçekleşmemesinde herhangi bir kusurunun olmadığı ve borçlu temerrüdüne ilişkin şartların gerçekleşmediği, dosya kapsamında yer alan “.. saniye” mobil uygulaması hem kaynak kodları hem de akıllı telefon (davalı ve davacının sunduğu telefonlar) üzerinden teknik olarak incelendiğini, ilgili uygulamanın normal bir şekilde geliştirilen yönleri ile çalışabildiği ancak yayınlanabilmesi için web servisleri ve tasarım dosyalarının sağlıklı olması şartıyla daha da geliştirilmesi gerektiğinin kayıt edildiğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi heyeti 17.06.2016 tarihli ek raporunda, davacının web servisleri noktasında tutarlı, sürekli aktif, bata vermeyen, dokümantasyonu önceden hazırlanmış web hikmetlerini davalıya sunması gerektiğinin tespit edildiği, bu servislerin davalının kullanımına sunulmadıkça kendisinden sözleşme ile yükümlendiği edimi ifa etmesinin beklenemeyeceği, dolayısıyla edimin ifa edilememesinin alacaklının üzerine düşen yükümlülükleri ifa etmemesinden kaynaklandığı, tüm taraflara tesiim edüen CD/DVD içerisinde yer aian kodlarda, videolarda, ekran görüntülerinde ve örnek dosyalarda bir sorun olmadığımn tesprt edildiği ve tüm işlerin mobil uygulama ile gerçekleştirildiği, davacı vekilinin iddia ettiği gibi yardımcı bilgisayar (PC) programları ile bir işlem yapılmadığının tespit edildiği, tüm taraflara teslime dilen CD/DVD içerisinde yer alan kodiann değiştirilmediği, 1059 uyumluluk güncellemesi yapıldığı, yerinde inceleme günü davalı bilgisayarında ve telefonunda gerekli incelemelerin yapıldığı, davalı ve davacının inceleme için tutanaklara imza attığı ve inceleme günü herhangi bir sorun oimadığmın tespit edildiği belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporu ayrıntılı, açıklayıcı, denetime elverişli olup, davacı taraf dosya kapsamına göre iddiasını ispatlayamadığından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2017 tarih ve 2015/162 Esas, 2017/133 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 01/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.