Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/654 E. 2018/295 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/654
KARAR NO : 2018/295
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2012/1400 Esas, 2017/355 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin …İ 25. Bölge Müdürlüğü’nün işveren olduğu “Havran Ovası Sulama İnşaatı İşi”nin ana yüklenicisi olup, söz konusu proje kapsamında çeşitli alt yükleniciler ile çalışıldığını, davalının da bu taşeronlardan biri olduğunu, iş devam ederken bilinmeyen sebepler ile işi bıraktığını,takibe konu faturadaki gibi hizmetin ise, müvekkili şirkete hiçbir zaman verilmediği belirterek davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep etmişir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görülmekte olan davanın Kadıköy .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında takibe konulan 23.788,52 TL tutarındaki alacakla ilgili menfi tespit davası olduğunu, alacağın dayanağının taraflar arasında akdedilmiş olan taşeron sözleşmesi olduğunu, alacağın dayanağı, taraflar arasında akdedilmiş olan taşeron sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca müvekkilinin Balıkesir Havran Ovası Sulama işi ile ilgili bir kısım çelik boru, kaynak ve mekanik montaj işini üstlendiğini, nitekim sözleşme kapsamında işleri yapıp teslim ettiğini, yapılıp teslim edilen işlerin mevcut sözleşme uyarınca KDV dahil toplam tutarının 48.719,84 TL olmasına karşın davacının icra takibine kadar müvekkiline toplam 15.360,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davacıdan 33.359,84 TL alacağı (ve 2.000,00 TL tutarında teminatı mevcut) olup bunun 23.538,94 TL sinin takibe konu edildiğini, müvekkilinin işi bırakmadığını,bilakis sözleşme uyarınca her ay düzenli bir şekilde hak ediş gerçekleştirip ödeme yapması gereken davacının bu kuralı ihlal etmesi üzerine yaptığı işin bedelinin kendisine ödenmesini talep eden müvekkilinin 2012 yılının haziran ayı itibariyle davacı tarafından işten uzaklaştırıldığını belirterek davanın reddine ve davacının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararında bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm oluşturulmuş, yerel mahkeme kararında; her iki taraf yetkililerince herhangi bir itirazı kayıt almadan imzalanan 29/04/2012 tarih ve 1 nolu hakediş genel icmalı ve ekinde bulunan belgeler dinlenen tanık beyanları mahalinde yapılan tespitler birlikte değerlendirildiğinde imalat miktarlarının taraflar arasında mevcut Fiyat Teklifinde yazılı birim fiyatlarla hesaplanması sonucunda davalı taşeronun talep edebileceği kesin hakediş tutarının 41.792,75 TL olduğu davalının da cevap dilekçesinde belirttiği gibi davacının 15.360,00 TL ödeme yaptığı, 26.432,75 TL davalı alacağı bulunduğu ancak davacı tarafından davalının çalışan işçilerine banka kanalı ile yaptığı 9.083,04 TL ödemeninde davalı alacağından tenkisi gerektiği, bu durumda davalının bakiye alacağının 17.349,71 TL olduğu, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıya 755,24 TL teminat kesintisi hariç 22.315,84 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, davalının bu ödemenin 15.360,00 TL lik kısmını kabul ettiği, aşan ödemeye ilişkin davacının dayanak belge sunamadığı ve bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamadığı, davacının bir kısım imalatların başka taşeronlara yaptırıldığı iddiasınıda kanıtlayamadığı, yemin delilinede dayanmadığı anlaşılmakla; davalının takip tarihi itibariyle davacıdan 17.349,71 TL alacağı bulunduğu, davacıyı usulüne uygun olarak temerrüde düşürmediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirlenmekle 23.538,94 TL asıl alacak -17.349,71 TL =6.189,23TL asıl alacak ve 249,58 TL işlemiş faiz olmak üzere davacının Kadıköy ..İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya 6.438,81 TL borçlu olmadığı,mahkememizce verilen tebdir kararı nedeniyle alacağını geç alan davalının İİK 72/4 maddesi gereği kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluştuğu,davacının tazminat talebinin bulunmadığı belirlenmekle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün 2012/17720 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya 6.189,23 TL asıl alacak 249,58 TL işlemiş faiz olmak üzere 6.438,31 TL borçlu olmadığının tespitine,aşan istemin reddine, davalının tazminat talebinin kabulü ile, 17.349,71 TL’nin % 20 tazminatı davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar vermiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı taraf süresinde istinaf kanun yoluna başvurarak istinaf talebine dair dilekçesinde yargılama sırasındaki beyan ve bilirkişi raporuna itirazlarını tekrar ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Yargılama aşamasında gerek dosya üzerinde inceleme yapılarak gerekse mahallinde inceleme ve tespit yapılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişilerce, Balıkesir ili Havran ilçesinde yapılmış olan Havran Ovası sulama inşaat işindeki imalatlar gezilerek görülmüş, gerekli tespitler yapılmış, söz konusu imalatların yerinde mevcut olduğu, bir kısım imalatların tamamının yapılmadığı belirtildiğinden buna göre işin tamamlanma oranları dikkate alınarak hesaplama yapılmış, buna göre gerek mahallinde yapılan tespitler, gerekse bilirkişi raporundaki hesaplamalar sonucunda davalı taşeronun kesin hakediş tutarının 41.792,75 TL olduğunun hesap ve tespit edildiği, bu miktardan davalının cevap dilekçesinde belirttiği gibi 15.360,00 TL ödeme aldığı dikkate alınarak ayrıca davacı tarafından davalının çalışan işçilerine banka kanalıyla yapmış oldukları işçiliklerin de düşülmesi gerektiği belirtilerek davalının bakiye kesin alacak tutarının 17.349,71 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığını belirtmişse de; menfi tespit davalarında borçlunun tazminata mahkum edilmesi için icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerektiğinden ve ilk derece mahkemesinde yargılama aşamasında dayanak icra takibiyle ilgili 15.11.2012 tarihli tensiple birlikte tedbir kararı vermiş olduğundan buna ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarına göre; ilk derece mahkemesinin verdiği kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafın başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2017 tarih ve 2012/1400 esas, 2017/355 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 15/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.