Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1703 E. 2019/419 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1703
KARAR NO : 2019/419
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2016
NUMARASI : 2014/1564 Esas, 2016/905 Karar,
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit, teminat mektubunun iadesi
KARAR TARİHİ : 02/04/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, … 2001/16 grup nolu Bolu merkez AG+OG bakım onarım işini müvekkilinin üstlendiğini, geçici kabullerin imzalandığını, eksik ayıp bulunmadığını ve müvekkilinin alacağı bulunduğunu, buna rağmen başka bir borç olduğu ileri sürülerek 05/07/2013 tarihli yazı ile teminat mektubunun nakde çevrilmek istendiğini, 4735 sayılı Kanun’un 13. Maddesi gereğince geçici kabul sonrası teminat mektubunun yarısının, SGK ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul sonrasında diğer yarısının iadesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu ihale nedeniyle tüm edimlerini yerine getirdiğini ve borcu bulunmadığını, davalının 7-8 yıl kayıtsız kalıp sonrasında teminat mektubunun paraya çevrilmek istenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, 09/04/2001 tarih … nolu ve 7.800,00 TL bedelli teminat mektubunun veriliş nedeni olan … 2001/16 grup nolu Bolu merkez AG+OG bakım onarım işinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan çeşitli mahkeme kararları ile kesinleşen 500.000,00 TL’nin üzerinde alacağının bulunduğunu, bu borçlarını ödemeyen davacının talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, teminat mektuplarının yükleniciden herhangi bir şekilde tahsil edilemeyen alacakların ödenmesi taahhüdünü de kapsadığını, yüklenici borçlarının teminattan karşılanacağını, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, bu sözleşme ve diğer tüm sözleşmeler gereğince alacağın teminat mektubundan karşılanması için dava tarihinden önce bankaya mektubun nakde çevrilmesi yönünde başvuruda bulunulduğunu, teminat mektubu üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının kesin hüküm def’i olarak ileri sürdüğü dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden kesin hüküm def’inin reddedildiği, davacının ihale ile aldığı işin teminatı olarak davalıya kesin ve süresiz teminat mektubu verdiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 31. maddesi gereği davacının kesin kabul belgelerini ilgili yerlerden temin ederek davalıya vermesi ve yapılan kesin kabulün ardından teminatların iade edilmesi gerektiği, davacının kesin kabul için üzerine düşen müracaat yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının ilgili kurumlardan ilişiksiz belgesi alıp kesin kabul başvurusu yapmadığı, bu itibarla kesin teminatın iade şartlarının oluşmadan iş bu davanın açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, teminat mektubunun veriliş nedeni olan işten dolayı borçlu olunup olunmadığı tespit edilmediğinden eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının icra takibi yaparak teminat mektubunu tazmin çabasında olduğunu, işten dolayı borçlu olunup olunmadığının tespitinin kesin kabul yerine geçeceğini, bu suretle kesin kabul dışındaki iade şartları gerçekleşmiş ise teminat mektubunun iadesine karar verilmesi gerektiğini, davanın tümden reddi nedeniyle davalının icra dosyası ile teminat bedelini tahsil etme imkanına kavuştuğunu, teminat mektubunu tazmin eden dava dışı … AŞ’nin hakkında başlatılan icra takibine itiraz nedenleri sınırlı olduğundan ret kararının telafisi imkansız zararlara yol açtığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 09/04/2001 tarihli AG-DG Elektrik Dağıtım Şebekeleri ve OG Dağıtım Hatları Bakım Sözleşmesi ile, Bolu İşletme Müdürlüğü faaliyet alanı içerisinde merkez ilçe, belde ve köy şebekelerinin ENH, OG ve AG direk deplase ve bakım onarım işlerinin birim fiyat esasına göre yapılması, yüklenici tarafından 7.800,00 TL kesin teminat mektubu verilmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 31. Maddesine göre ihale konusu işlerin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun bir şekilde yerine getirildiği, taahhüt edilen işin hesabı tamamen tasfiye edilerek , kesin kabul işlemlerinin tamamlandığı veya niteliği itibariyle bir deneme süresi geçirmesi gereken işlerin, bu deneme süresi sonunda isteğe uygun olduğu, firma veya yüklenicinin taahhüt konusu işle ilgili olarak Sosyal Sigortalar Kurumu ile ücret ve ücret sayılan ödemelerde yapılan kanuni vergi kesintileri nedeniyle, Vergi Dairesine herhangi bir borcu olmadığına ait ilişiksiz belgesini getirmesi halinde, sözleşmesinin niteliğine göre kesin teminatı iadesi için öngörülen diğer koşulların yerine getirildiği anlaşıldıktan sonra kesin teminatın tümü geri verilir.Dosya kapsamındaki belgelere göre, işin 31/12/2001 tarihinde bitirildiği, 26/03/2002 tarihinde geçici kabulünün yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … AŞ tarafından mahkemeye gönderilen 17/03/2016 tarihli yazıda, kesin kabul yapılmadığından dolayı teminatın iade edilmediği belirtilmiş, 19/07/2016 tarihli yazıda ise, davacının kesin kabul ile ilgili gerekli belgeleri şirkete iletmediği ve konuyla ilgili herhangi bir başvurusu olmadığından kesin kabul yapılamadığı bildirilmiştir. Davalı … AŞ tarafından … T.A.Ş Adapazarı şubesine gönderilen 05/07/2013 tarihli yazı ile, yüklenici firmanın taahhütünü yerine getirmediğinden dava konusu 09/04/2001 tarih … nolu ve 7.800,00 TL bedelli teminat mektubu ile birlikte bir kısım teminat mektuplarının tazmin edilerek şirket hesabına transfer edilmesi istenmiştir. Somut olayda, davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine borçlu olunmadığının tespiti ve teminat mektubunun iadesi istenmektedir. Davacı tarafça, davalıya borcunun bulunmadığı, teminatın paraya çevrilmesinin hukuka aykırı olduğu ve iadesi şartlarının gerçekleştiği ileri sürülmüş, istinaf dilekçesinde de bu hususlarda bir araştırma yapılmadığı belirtilmiştir. Davada aynı zamanda menfi tespit, yani davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istendiğinden tarafların bu konuda sundukları delillerin incelenerek, davacının sözleşme kapsamında davalıya borcu bulunup bulunmadığı, teminatın paraya çevrilmesini gerektirici bir sebep olup olmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir. Yine, mahkemece davacının SGK ve vergi borcu bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan sorulmamıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 31. Maddesinde teminatın geri verilmesinin şartları düzenlenmiştir. Mahkemece tüm bu hususlar araştırılıp, davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı ve sözleşme şartları değerlendirilerek menfi tespit ve teminat mektubunnu iadesi talebi hususunda bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan davanın tamamen reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda belirtilen şekilde inceleme yapılıp varılacak sonuç dairesinde tüm talepler hakkında yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun diğer sebepler incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince usul yönünden KABULÜNE,2-Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2016 tarih ve 2014/1564 Esas, 2016/905 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılıp yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde iadesine,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince KESİN olmak üzere 02/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.