Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1690 E. 2019/636 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1690
KARAR NO : 2019/636
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2017
NUMARASI : 2014/477 Esas, 2017/1026 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, yazılı eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından usulüne istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici şirket, ihale sonrasında davalı ortaklık ile davalıya ait genel yönetim binası çok amaçlı salon tadilat ve dekorasyon işini konu alan 11.08.2010 tarihli, 2.382.464,95 TL (KDV) anahtar teslimi bedel üzerinden sözleşme imzalandığını, işi sözleşme ve eklerine uygun yaparak tamamlayıp teslim ettiklerini, ancak davalının sözleşme kapsamında yapılan işlerde ve sözleşme dışı yapılan işlerde ekik ödeme yaptığını, sözleşme kapsamında yapılan ve dilekçede belirtilen 10 kalem işte 36.558,48 TL eksik ödeme yapıldığını, sözleşme bünyesinde olmayan ve işe dahil edilen artan imalatta ve dilekçede belirtilen 11 kalem işte 149.906,91 TL eksik ödeme yapıldığını, ihale kapsamında olmayan ve sonradan yapılan işlerde de eksik ödeme yapıldığını belirterek toplam 324.487,15 TL alacağın, 611,19 TL işlemiş faiziyle birlikte tahsili için başlattığı icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı iş sahibi şirket ise, davacıya herhangi bir eksik ödeme yapıladığını, işleri sözleşmenin 28. Maddesine ve idari şartnamenin 43 maddesine uygun olarak iş artışı ve kısmen eksik işi nedeniyle 80 gün ek süre verilerek %30 iş artışı kapsamında yaptırdıklarını, iş artışı olduğu iddia edilen imalatı bedelinin ihalede teklif edilen pozlar kullanılarak hesaplanıp buna göre ödeme yapıldığını, ihalede yer almayan işler için ihale kanunu ile … ve … de belirtilen durumlar dikkate alınarak günün rayicine göre yeni fiyatlar yapıldığını, yeni fiyatların İSO onay belgeleri alınarak yapıldığını ve yeni iş kalemleri ödemesinin buna göre yapıldığını bu nedenle herhangi bir eksik ödemenin söz konusu olmadığın belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporları hükme esas alınarak davalının kesin hakediş bedellerinin tümünü ödediğini belirterek davacının talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmadığından bahisle davanın reddine ve koşulları oluşmayan icra inkar ve kötüniyet tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici şirket vekil istinaf talep dilekçesinde özetle; götürü bedel ihale yapılmış olmasına rağmen davalının 9 nolu hakedişte m2 birim hesabı yaptığını, eksilen ve artan işlerde eksik ödeme yapıldığını, ihale projesi ile uygulama projelerinin karşılaştırılması halinde yapılan işlerin belirlenebileceğini, ihale kapsamında olmayan işlerde yasal prosedür uygulamadan tek taraflı olarak fiyat belirlendiğini, bilirkişi tarafından yeterli inceleme yapılmadan rapor düzenlendiğini, uzman görüşünün göz önünde bulundurulmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında tadilat ve dekorasyon işini konu alan götürü bedel esasına göre yapılmış 11.08.2010 tarihli yazılı sözleşme bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı yüklenicinin iddiası, sözleşme kapsamında yapılan işler ile sözleşme dışı yapılan işler bedelinin eksik ödendiğine yöneliktir. Davalı iş sahibi ise, herhangi bir eksik ödemenin bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, usulünce itiraza uğranılan 9 nolu kesin hakedişi esas alarak hesaplama yapan son bilirkişi raporu hükme dayanak yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Davacı yüklenici gerek ara hakedişlere ve gerekse kesin hakedişe itiraz ederek kabul etmemiştir. Yapım işleri Genel Şartnamesi ve ihale dökümanı sözleşmenin ekidir.Yapım İşleri Genel Şartnamesinde hakedişlere itiraz prosedürü düzenlenmiş olup, davacı yüklenici itirazını usulünce yerine getirmiştir. Bu halde davacı tarafın imzalamadığı ve bu nedenle de geçerli olmayan belgeye dayalı hesaplama yapılması ve bu hesaplama esas alınarak karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Yargılama sırasında keşfen alınan ilk ve ek bilirkişi raporunda eksik ödemeler saptanmış ise de hesaplamaya esas alınan ölçüler ve yapılan değerlendirmeler eksik incelemeye dayalı ve denetlenebilir nitelikte değildir. Yapılan açıklamalara göre, sözleşmenin eki olması nedeniyle delil sözleşmesi niteliğinde bulunan YİGŞ’ndeki düzenlemelere uygun olarak davacı tarafça yapılan itirazlarının geçerli olduğu kabul edilerek, itiraza ek dilekçeler yönünden imalat miktarı da ihtilaflı olduğundan, taraflar arasındaki yazışmalar, tutulan pursantajlar, metraj ve diğer belgeler de birlikte değerlendirilerek ve gerekirse mahallinde keşfen inceleme de yapılarak, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ve uzman görüşleri de dikkate alınmak suretiyle için de sözleşmeler hukukunda uzman bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden sözleşme ve sözleşme eklerine uygun denetlenebilir bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. O halde, açıklanan gerekçeler ışığında, mahkeme kararının kaldırılmasına, mahkemece, belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/10/2017 tarih, 2014/477 Esas, 2017/1026 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.