Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1681 E. 2019/534 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1681
KARAR NO : 2019/534
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2017
NUMARASI : 2014/1074 Esas, 2017/951 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında yüzük imali için davalıya teslim edilen saf altın bedelinin tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı iş sahibi, yüzük imali için davalıya toplamda 567,59 gram saf altın teslim edildiği halde, siparişe konu yüzüklerin üretilerek teslim edilmediğini belirterek bedeli olan 50.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleşecek avans faiziyle bilikte tahsilini talep etmiş; davalı yüklenici şirket ise bedeli ödenemediği için talep konu yüzüklerin elde tutulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında davalı yüklenicinin talep konusu yüzükleri imal edip teslim ettiğini isbatlayamadığını belirterek davanın kısmen kabulü ile talep edilen has altın bedeline karşılık gelen 43.817,08 TL ‘nin ihtarname tarihi olan 12.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı yüklenici şirket vekili istinaf talep dilekçesinde özetle; yüzüklerin üretildiğinin tanık ifadeleriyle anlaşıldığını, takas/mahsup taleplerinin dikkate alınmadığını, müvekkilinin teslim edimini yerine getirmediği görüşüne katılmadığını, davacı tarafından sunulan e-postaların delil niteliği taşımadığını ve süresinden sonra sunulduğunu, eksik incelemeye dayalı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında davacı tarafından davalıya verilen saf altından yüzük yapılması işini konu alan sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Davacı iş sahibi, yüzüklerin yapılmadığını belirterek yapılması için davalı yükleniciye teslim ettiği saf altının ya da bedelinin iadesini talep etmiş; davalı ise, işin yapıldığını belirterek alacağı ödenmediği için ürünleri elinde tuttuğunu bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Eser sözleşmesinde yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için işi teslim etmiş olması gerekir. İş bedeli teslim anında muaccel olur. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı ve dosya kapsamından da imalatın nerede teslim edileceğine ilişkin bir belirleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ifa yerinde teslimi gereken imalata konu yüzükler ile ilgili davalının öncesinde ifaya konu olduğunu bildirerek yapılan ürünlerin teslim alınması ve bedellerinin ödenmesi talebiyle iş sahibi davacıyı temerrüde düşürmüş olduğunun anlaşılmasına göre, taraf yazışmaları, tanık beyanları ve davalı tarafça sunulan işçilik bedeline ilişkin faturalar birlikte değerlendirilmek suretiyle davalının yaptığını iddia ettiği işçilik yönünden ve isbatlanır ve kabul edilebilir bu işçilik bedelinin davalı talebi doğrultusunda davacı alacağından takas ve mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar hiç incelenmeden ve değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. O halde, mahkeme kararının kaldırılarak belirtilen şekilde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2017 tarih, 2014/1074 Esas, 2017/951 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.