Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1671 E. 2019/608 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1671
KARAR NO : 2019/608
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2017
NUMARASI : 2013/596 Esas, 2017/539 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı taraf dava dilekçesinde, taraflar arasında 29/02/2012 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalıya ait Ankara… konut inşaatının … daireli K1 Blok Paslanmaz çelik balkon ve teras korkulukları işini KDV dahil 128.000,22-TL’ye yapmayı üstlendiğini, müvekkilinin üstlendiği işini sözleşme uyarınca tam ve eksiksiz yaparak 13/07/2012 tarihinde davalıya teslim ettiğini, davalının iş karşılığı müvekkiline 89.089,00-TL ödediğini, 38.917,22-TL borcu kaldığını, davalının borcunu ödememesi üzerine Kadıköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla takip yaptıklarını, davalı şirketin takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde belirtilen sözleşmenin taraflar arasında mevcut bulunduğunu, bu sözleşmenin konusu olan imalatların yapılması karşılığında davacıya müvekkilinin 89.000,00-TL ödemede bulunduğunu, (bu ödeme davacı tarafın da kabulündedir) davacının sözleşme ile üstlenmiş olduğu işleri, imalatları sözleşmeyle belirlenen şekilde tam ve eksiksiz olarak yapmadığını, taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak eksiksiz bir şekilde işin teslim edilmemiş olması nedeniyle davanın kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında, bilirkişi raporu doğrultusunda; “Davanın kabulü ile ,Davalının İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 38.461,28 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,Fazlaya ilişkin istemin reddine, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari faiz uygulanmasına,Davalının inkar edilen asıl alacak 38.461,28 TL’nin %20 si oranın da tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” dair karar vermiştir.Karara karşı davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı taraf delil olarak 13/07/2012 tarihli iş bitirme tespit tutanağına dayanmış olup, tutanağın incelenmesinde, davaya konu işle ilgili olarak davacı şirketin 29/02/2012 tarihinde yapılmış sözleşmede belirtilmiş olan imalat ve montaj işlerinin şantiyenin iş programı doğrultusunda 13/07/2012 tarihinde eksiksiz ve tam olarak tamamlanmış olduğu belirtilmiştir.İstinaf incelemesine konu davada yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi heyeti kök raporlarında davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında üzerine düşen edimleri eksiksiz ve süresinde yerine getirdiğini, davacı yüklenicinin yapmış olduğu iş bedelinin KDV dahil 128.006,22-TL olduğunu, bu miktardan ödeme ve kesintiler toplamının mahsubu ile davacı tarafın bakiye hakediş alacağının 38.461,28-TL olduğunu belirtmişler ve yerel mahkemece bu miktara göre hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi heyetinin kök raporu incelendiğinde yapılan tespitlerin ve açıklamaların dosyadaki belge ve delillere uygun olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişiler raporlarında, dosya içerisinde bulunan hakediş ve eklerini incelenmesi sonucunda davacı yüklenici tarafından yapılan imalatların ölçülerinin yerinde tek tek alındığını, yerinde alınan ölçülerin kat planları üzerine işlendiğini, metraj ve hakedişin düzenlenip karşılıklı imzalandığını tespit ettiklerini beyan etmişlerdir.Davacı yüklenici tarafından yapılan imalatlarla ilgili olarak herhangi bir açık veya gizli ayıpla ilgili bir bilgi ve belgenin davalı iş sahibi tarafından dosyaya sunulmadığı, davacıya böyle bir tebligat yapılmadığı anlaşılmış, her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde, işleri sözleşmeye uygun olarak tamamlaması gerektiğinin davacıya ihtar edildiğini belirtmiş ise de, davalı tarafın delilleri içerisinde ihtarname mevcut olmadığı gibi, dosyaya da ibraz etmemiştir. Davalı taraf istinaf başvuru dilekçesinde, davalı defterlerinin incelenmediğini, kesin süre verilmemesine rağmen defterlerin incelenmeden karar verildiğini beyan etmişsede, dava dosyasının incelenmesinde yerel mahkemece 26/10/2015 tarihli celsede 5 nolu ara kararında ” Davalı şirkete muhtıra gönderilerek inceleme gün ve saatinde incelemeye esas alınacak yıllara ait ticari defter ve kayıtlarını öncelikle mahkeme kaleminde hazır bulundurmaları fiziki imkansızlık ve talep halinde ise şirket merkezinde hazır bulundurulmalarının belirtilmesine, ticari defter ve kayıtları ibraz etmedikleri takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında TTK 83, 84, 85 ve HMK 219-222 maddelerinin uygulanacağı hususunun muhtıraya yazılmasına,” karar verilmiştir. Aynı celse 2 nolu ara kararında, davalı vekilinin itirazı ve davalı tarafın defter kayıtlarının değerlendirilmemiş olması nedeniyle bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 26/10/2015 tarihli duruşmada kesin süre verilmediği gibi, duruşmada davalı vekili de hazırdır. Yerel mahkemece 15/03/2017 tarihli celsede davalı vekiline tekrar ihtarlı tebligat yapılmasına karar verilmiş, 2 nolu ara kararında; “Davalı tarafın İncelenmesini istediği Defterleri sunmadığı, taraflar arasında 89.000,00 TL’lik mutabakatın bulunduğu, hususlarıda göz önünde bulundurularak, davalı yanın defterinin incelenmesinin uyuşmazlık konusunu halline ne şekilde katkı sağlayacağı hususunda beyanda bulunması için davalı tarafa iki haftalık kesin süre verilmesine , bu süre içerisinde beyanda bulunmaması halinde bu hakkından vazgeçmiş sayılacağının ihtaratına ihtaratın davalı tarafa duruşma zaptının tebliği ile yapılmasına sürenin tebliğ den itibaren başlatılmasına” dair karar verilmiş ve duruşma zaptı davalı vekili Av. … 18/05/2017’de tebliğ edilmiş, davalı vekiline tebliğ edilen 15/03/2017 tarihli duruşma zaptında tahkikatın bittiği, sözlü yargılamaya geçileceği, duruşmanın 07/06/2017 tarihine bırakıldığı da belirlidir.Bunun üzerine davalı vekili son celse olan 07/06/2017 tarihli duruşma için mazeret dilekçesi ibraz ederek mazeretinin kabulünü, önceki beyanlarının tekrarı ile eksikliklerin tamamlanmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve 07/06/2017 tarihli duruşmada da yerel mahkemece esas hakkında hüküm verilmiştir.Görüldüğü gibi ilk derece mahkemesince 15/03/2017 tarihli celsede davalı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı taraf kesin süre içerisinde ara kararı gereğini yerine getirmemiştir. Bu itibarla davalı vekilinin bu konudaki istinaf talebinin reddi gerekir. Taraflar arasındaki 29/02/2012 tarihli sözleşmenin 13. maddesinde yapılan imalatlara ilişkin 2 yıllık garanti süresi bulunduğu görülmüş olup, Yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda garanti süresi boyunca eksik ve ayıplı işler için ihbar yükümlülüğü bulunmamakta olup, davanın dayanağı icra takip tarihi 08/10/2012, dava tarihi ise 06/12/2012 olup, garanti süresi içerisinde takip yapılmış ve dava açılmış olduğunun anlaşılmasına, davalı tarafça da icra takibine itirazında ve davaya cevabında borçlu olmadığı ve sözleşmeye uygun ifanın gerçekleşmediğine ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmış olmakla ve mahkemece eksik ve ayıplar yönünden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp rapor alınarak hüküm kurulmuş olmakla, alacak likit olmadığı gibi, davalının itirazında haksız olduğundan da söz edilemeyeceği için, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin reddi ile icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair mahkeme kararının kaldırılarak, icra inkar tazminatının reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2017 tarih ve 2013/596 Esas, 2017/539 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KABULÜ ile, Davalının İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 38.461,28 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,Fazlaya ilişkin istemin reddine, Takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari faiz uygulanmasına,Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 2.627,29-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 580,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.047,29-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan peşin harç ile başvurma harcı toplamı 601,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 194,00-TL tebligat ve posta gideri, 2.288,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.482,00-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.452,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.580,74-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 455,94-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,2-Davalı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı 24,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 109,70-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 09/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.