Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1632 E. 2019/621 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1632
KARAR NO : 2019/621
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2016
NUMARASI : 2014/1568 Esas, 2016/1200 Karar,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili şirketin enerji sektöründe faaliyet gösterdiğini, taahhüt işi yaparak davalıya teslim etmekte olduğunu, 04/03/2002 tarihli sözleşme ile Hereke Tavşancıl İşletme Bakım İşleri’nin yapımını müvekkil şirket tarafından üstlenildiğini, bahse konu bakım onarım işine ait kesin hesaplar yapılarak taraflar arasında imza altına alındığını, kesin hesaba göre müvekkili şirketçe işin %100 olarak yapıldığını hatta davalı kurumdan alacağı olduğunu, davalı kurumun 05/07/2013 tarihli teminat mektubu tazmini konulu yazısı ile, müvekkili şirketin taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, ihale konusu işe özgü teminat mektuplarının nakde çevrilmesini talep ettiğini, müvekkili şirkete ait teminat mektuplarının nakde çevrilmek üzere olduğunu, müvekkili şirketin iş bu teminat mektuplarının veriliş nedeni olan ihale konusu işten dolayı hiçbir borcu olmadığını ancak geçmişte davalı kurumla yapılan yazışmalarda bir başka işten kaynaklı alacağı olduğunu iddia etmekte ve bu suretle iadeden imtina ettikleri tüm teminat mektuplarını nakde çevirmek istediklerini belirterek, 04/03/2002 tarih, …numaralı ve 7.500,00-TL bedelli ve 01/04/2003 tarih, … numaralı ve 2.875,50-TL bedelli teminat mektubunun veriliş nedeni olan Hereke Tavşancıl İşletme Bakım Onarım işinden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile taraflarına iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafça müvekkiline karşı Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/290 Esas no ile alacak davası açıldığını, yerel mahkemece 16/04/2009 tarih 2009/146 Karar nolu hüküm kurularak davacının davasının reddine karar verildiğini, huzurdaki davanın konusu ihale işi fazla ödemenin yapıldığı işler arasında olup bu işlerden kaynaklı uyuşmazlık neticesi görülen davada yerel mahkeme müvekkili lehine 5.478,81-TL vekalet ücretine hükmettiğini, bu ücreti vekalet alacaklarının icra yoluyla tahsiline gidildiğini, davacı tarafından bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığından icra dosyasının halen açık ve derdest olduğunu ayrıca idarelerin ihale yoluyla yaptırdıkları işlerden dolayı hak ediş ödemesi yapabilmeleri ve teminat mektuplarının iadesi için, yüklenicilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na muaccel sigorta primi, işsizlik sigorta primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer’ilerinden oluşan borçlarının bulunmaması gerektiğini, dava konusu ihale sözleşmesinin 31.maddesinde de “kesin kabulün yapılması veya … işin tasfiyesi yoluna gidilmesi halinde, tasfiye tespit tutanaklarının onamasını takiben kesin hesabın tamamlanarak yüklenicinin kesin hesap borcunun olmadığı Sedaş ile hiçbir ilişkisinin kalmadığı Sosyal Güvenlik Kurumu ile de ilgisinin kesildiği saptanırsa yüklenicinin kesin teminatı geri verilir” hükmünün amir olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu’na muhatap olan kesimlerden yükleniciler, kurumdan ilişiksiz belgesi/borcu yoktur yazısını; ihalelere katılmada, kesin teminatın iadesinde sunmak zorunda olduğunu ancak dava konusu işle ilgili SGK ilişiksizlik belgesinin davacı tarafından sunulmadığını, bu nedenle davacının haksız talebinin kabulünün, bu işten kaynaklı borcu olmadığının tespit edilmesinin ve teminat mektubunun iadesinin mümkün olmadığını, bunun dışında davacı tarafından ihale yoluyla üstlenilmiş birden çok iş olup, bu işlere ilişkin de birden çok ihale sözleşmesi mevcut olduğunu, bu işlerden bir kısmından kaynaklı uyuşmazlıklar yargıya taşındığını ve davacıdan mahkeme kararları ile kesinleşmiş 500.000,00-TL civarı müvekkilinin alacağı bulunduğunu, gerek dava konusu sözleşmeden gerek diğer ihale sözleşmelerinden gerekse haksız fiillerden kaynaklı müvekkiline olan borçlarını ödemekten imtina eden davacının teminat mektubunun iadesi talebinin hiçbir dayanağı ve geçerli bir izahatı bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline borçlu olduğu bilindiği halde hiçbir şekilde ödeme yapmaya yanaşılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “Açılan davanın kabulü ile;-04/03/2002 tarih, … numaralı, 7.500,00-TL bedelli, -01/04/2003 tarih, … numaralı, 2.875,00-TL bedelli teminat mektupları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve teminat mektuplarının davacıya iadesine,” dair karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Taraflar arasında her iki tarafın kabulünde olan Hereke Tavşancıl Elektrik Arıza Bakım Onarım İşlerine ilişkin sözleşme mevcut olup, incelenmesinde, yüklenicinin davacı taraf olduğu, iş sahibinin … A.Ş. Genel Müdürlüğü olduğu, (daha sonra davalıya devir yapıldığı) anlaşılmıştır.Davaya ve takibe konu teminat mektuplarının incelenmesinde kesin teminat olup, Hereke Tavşancıl Arıza Bakım işiyle başka bir anlatımla taraflar arasındaki sözleşmeye konu işle ilgili olduğu, gerek davalının cevap dilekçesinde, gerekse istinaf dilekçesinde davacı yüklenici … San. ve Tic. A.Ş.’nin sözleşmeye konu işle ilgili taahhüdünü kanun, sözleşme ya da şartname hükümlerine göre yerine getirmediği iddiasının olmadığı görülmüştür.İstinaf incelemesine konu davanın yargılama aşamasında dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi raporunda davalı tarafın cevap dilekçesinde belirttiği alacağıyla ilgili olarak; “Davalı … lehine hükmedilen vekalet ücreti, … değil, Avukatlık Kanunu’nun 164.maddesine göre, Sedaş’ı anılan davada temsil eden avukata aittir. Bunun yanında, dava konusu teminat mektubu ile davacının Hereke Tavşancıl Bakım Arıza Bakım Onarım İşi’ne ilişkin olarak, Kanun, Sözleşme ve şartname hükümleri uyarınca yerine getirmekle yükümlü olduğu edimleri yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkabilecek risk teminat altına alınmıştır. Bu nedenle, dava sonunda davalı lehine hükmedilen 5.478,81-TL vekalet ücretinin teminat mektubundan tahsil edilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 06/04/2000 4332/5403 sayılı kararında ” teminat mektupları nitelikleri itibariyle hangi iş için verilmiş ise o iş için geçerlidir” denilerek, teminat mektuplarının hangi iş için verilmişse o iş için kullanılabilecekleri kabul edilmiştir. Teminat mektubunun hukuki niteliği gözönünde tutulduğunda, teminat mektubunun hangi işin teminatı olmak üzere verilmişse, o iş için kullanılabileceğini bu nedenle başka işler nedeniyle davalının davacıdan alacaklı olmasının teminat mektubunun tahsiline olanak sağlamadığını, dava konusu somut olayda, davacı ve davalının karşılıklı olarak birbirlerine borçlu bulunmamaktadır. Davalı taraf vekili, davacıdan 500.000,00-TL alacağı olduğunu iddia etmekte ise de, davacının davalıdan alacaklı olduğu yönünde bir iddia bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı tarafından takas hakkının kullanılması mümkün değildir, dolayısıyla dava konusu teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluştuğu” şeklinde beyan etmiştir.Davaya konu teminat mektuplarının dava konusu sözleşme kapsamında verildiği ve yine davacı yüklenicinin teminat mektuplarına konu işle ilgili taahhüt ve edimlerini bu sözleşme kapsamında yerine getirmediğinin iddia ve ispat edilememiş olmasına, yasa ve yerleşik içtihatlar gereği verilen kesin teminatların ancak verilmiş olduğu sözleşme kapsamında değerlendirilebileceğinin tabi bulunmasına, dosyada mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İzmir Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 14/01/2015 tarihli yazısında davaya konu sözleşme nedeni ile davacı yüklenicinin SGK borcunun bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerel mahkeme kararı dosya kapsamı, toplanan deliller ile usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2016 tarih ve 2014/1568 Esas, 2016/1200 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 708,71-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 177,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 531,54-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.