Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1631 E. 2019/78 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1631
KARAR NO : 2019/78
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2017
NUMARASI : 2015/47 esas, 2017/248 karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında davalı tarafından kiralanıp sonra tahliye edilen dairenin 17.430,00 TL bedel ile tadilat ve onarımı konusunda anlaşma yapıldığını, davalının 7.000,00 TL ödediğini, bakiye 28.400,00 TL’nin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla girişilen icra takibine itiraz edildiğini, takip talebine sehven 35.400,00 TL yazıldığını, taraflar arasında düzenlenen 25/02/2014 tarihli ödeme planı ve 14/04/2014 tarihli faturadan davacı borcunun anlaşıldığını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız ve hukuki dayanaksız olduğunu, fatura kapsamından davacının hangi işi, kime ne şekilde yaptığı, fatura içeriğini ifa edip etmediği, ettiyse anlaşmaya uygun yapıp yapmadığının anlaşılamadığını, fatura ve içeriğine itiraz etmiş olduklarını belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … 13/10/2016 tarihli duruşmadaki isticvap beyanında, “17.430,00 TL” ile başlayan “Ödeme Çizelgesi” başlıklı belgedeki imzanın kedisine ait olduğunu, işyerinde ampul, boya, alçı, badana, kapı için gerekli tadilatlar yapıldığını, istememesine rağmen banyo ve mutfak yapıldığını, kendilerine tadilat için 10.000,00 TL bütçesinin olduğunu, bunun haricinde ödeme yapamayacağını, aksi takdirde başkasına yaptıracağını söylediğini, yaparız deyip kesin rakam söylemediklerini, gönderilen faturayı kabul etmediğini, zorla senet imzalatılmak istendiğini, sonrasında şirket ortağı … beyin babasının kendisini üst kata çağırarak bir ödeme planı istediğini, el yazısıyla olması gerektiğini söylediğinden kasaya alınan belgeyi el yazısı ile düzenleyip verdiğini, peşin ödenen 7.000,00 TL’nin 5.000,00 TL’sini rahmetli M…asıtasıyla …e ödediğini, kalan 2.000,00 TL’yi ise şirketin diğer ortağı Muhammet İstif’e ödediğini, bu nedenle 7.000,00 TL ödendiği şeklinde geçildiğini, bir süre sonra sürekli ödeme konusunda rahatsız ettiklerinden iş yerini boşalttığını, taksite bağlanan 2.086,00 TL’lik taksitleri de ödemediğini, fazladan iş yaptırmadığını, fatura kesmedikleri için ödeme yapmadığını belirtmiştir. Mahkemece, taraflar arasında protokole bağlanan 17.430,00 TL yönünden anlaşma olduğu ve bu miktarın 7.000,00 TL’sinin de ödendiği, vadelere bağlanan bakiye 10.430,00 TL yönünden ödeme belgesi sunulmadığından davacının bu miktar alacağı bulunduğu, 18/04/2014 temerrüt tarihinden itibaren takip tarihine kadar 255,17 TL işlemiş faiz talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyasındaki 10.430,00 TL asıl ve 255,17 TL işlemiş faiz olmak üzere 10.685,17 TL alacağa ilişkin itirazın iptali ile asıl alacağa yıllık %11,75 değişen oranlarda faiz yürütülmek suretiyle tahsil edilene kadar takibin bu kısım yönünden devamına, fazla istemin reddine, kabul edilen 10.685,17 TL üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 2.137,03 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminat şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, tanık beyanlarına göre sözleşmede belirtilenden fazla olarak daireye mutfak ve banyo ilavesi yapıldığı, davalının da bunu kabul ettiği ve taksitleri ödemediğini bildirdiğini, davalının borcu ödemekten kaçınmaya yönelik beyanına itibar edilemeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, mahkemenin kararını tanık beyanlarına dayandırdığını, zorla imzalatılan belgenin karara esas alındığını, kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafından anlaşma kapsamında ve anlaşma harici imalatlar yapıldığı belirtilerek 35.400,00 TL asıl alacak ve 1.224,74 TL işlemiş faiz talebiyle icra takibi yapılmış, davalı tarafça takibe itiraz edilmiş, davacı 7.000,00 TL ödemeyi düşerek bakiye alacak yönünden işbu itirazın iptali istemli davayı açmıştır. Yapılan işler ve iş bedeli taraflar arasında ihtilaflıdır. Davacı taraf anlaşma harici ilave işlerin yapıldığını ileri sürmüş, davalı asıl ise isticvabında, davacı tarafça yapıldığı bildirilen banyo ve mutfak imalatlarını kendisinin istemediğini, kendisine el yazısı ile 25/02/2014 tarihli ve “17.430,00 TL” ile başlayan belgenin imzalatıldığını, buna göre, 7.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiyesinin 2.086,00 TL taksitlere bağlandığını, ödeme konusunda rahatsız edildiğinden işyerini boşalttığını ve fatura kesilmediğinden ödeme yapmadığını savunmuştur. Dosya kapsamında bulunan ve taraflarca imzalanan “Ödeme Çizelgesi” başlıklı 25/02/2014 tarihli belgede, toplam borcun 17.430,00 TL olduğu, 7.000,00 TL ödeme yapıldığı, kalan borcun 10.430,00 TL olup, 2.086,00 TL taksitler halinde Temmuz 2014 – Kasım 2014 arası tarihlerde ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığı görülmektedir. Anılan belgede ayrıca fazla imalat bedelinden bahsedilmemiştir. Bu durumda, yapılan işin toplam bedelinin taraflarca 17.430,00 TL olarak belirlendiği ve bunun 7.000,00 TL’sinin ödenip, 10.430,00 TL bakiye alacak kaldığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Mahkemece alınan 07/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda da davacının bakiye alacağı 10.430,00 TL olarak belirlenmiş, ayrıca 255,17 TL işlemiş faiz hesaplanmış olup, mahkemece bu rakamlar esas alınarak itirazın kısmen iptaline karar verilmesi yerinde olmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 25/02/2014 tarihli belgede davalının ödemesi gereken miktar açık ve net şekilde belirli olduğundan alacak likit kabul edilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmuştur. Yine davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından ve kısmen de olsa takip yapmakta haklı bulunduğundan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi de yerindedir. Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2017 tarih ve 2015/47 esas, 2017/248 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Davacının istinaf talebi red edilmiş olmakla alınması gereken 44,40 -TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalılar istinaf talebi red edilmiş olmakla alınması gereken 729,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 185,00 TL’nin mahsubuyla bakiye 544,90 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 22/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.