Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1614 E. 2019/811 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1614
KARAR NO : 2019/811
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2014/557 Esas, 2017/546 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali – Alacak
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında 24/09/2012 tarihinde yapılan sözleşme ile Antalya’da bulunan … Otel İnşaatındaki tüm elektrik tesisatı işlerinin anahtar teslimi yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, bu işlerin %65’inin tamamlandığı, davalı şirketin tamamını yapılması gereken süre içerisinde yapmadığını, davalının kendileri ile sözleşme devam ederken sözleşmeyi feshetmeksizin elektrik işlerini başka bir şirkete yaptırmaya devam ettiğini, müvekkilinin davalı şirketin elektrik işlerini yapmak ve sözleşmedeki edimlerini yerine getirmek için harcadığı paralar için davalının talebi üzerine kendilerine 3 adet toplam 495.680,00-TL’lik fatura kesildiğini, davalıların 150.000,00-TL ödeme yaptıklarını, ödemesi yapılmayan 345.680,00-TL için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, bu paranın davalıya verilen malzeme ve işçiliğin bir kısmı olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin yaptığı işlerin bedelinin tespiti amacı ile Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/151 değişik iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve toplam elektrik imalat bedelinin 402.843,25-TL olarak tespit edildiğini, kendilerince yeniden yaptırılan tespitte bu miktarın 557.154,17-TL olarak hesaplandığı, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve ayrıca malzeme ve işçilik bedeli olarak hesaplanan alacakları toplamı 546.050,00-TL’nin de davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ile davacı arasında 24/09/2012 tarihinde eser sözleşmesi imzalandığını, davacının müvekkiline ait otel inşaatının elektrik tesisatı işini anahtar teslim yapmayı taahhüt ettiğini ancak davacının hiçbir sebep göstermeden 2013 yılı Ekim ayında işi yarım bırakarak şantiyeyi terk ettiğini, kendilerine sözleşmenin iptal edildiğinin sözlü olarak bir kaç defa bildirildiğini, davacıya hiç bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “Davanın kısmen kabulüne,a)İtirazın iptali talebine ilişkin davanın kısmen kabulüne, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 345.680,24-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlar ile devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan 69.136,05-TL %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,b)Alacak talebine ilişkin davanın reddine,” dair karar vermiştir.Karara karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Taraflar arasında düzenlenen ve her iki tarafın kabulünde olan 24/09/2012 tarihli Antalya ili, Alanya ilçesi Avsallar Belediyesi sınırları içerisinde bulunan 5 yıldızlı otel inşaatının tüm elektrik tesisatı işlerinin anahtar teslimi yapılmasına dair sözleşme olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir.Yerel mahkemece yargılama aşamasında keşif yapılması için Alanya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, sözleşme konusu otelin bulunduğu yerde taraf vekilleri de hazır bulunarak, keşif yapılmıştır.Yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti raporda, otel inşaatının tamamlanmış ve müşteri kabulüne başlamış olduğunun tespit edildiği, otelin tüm elektrik tesisat işlerinin anahtar teslimi yapılması için anlaştıkları, sözleşmede işin teknik ve idari detayından bahsedilmediği, yapılacak işin içeriği konusunda birim fiyat keşif ve işlerin teknik detaylarının olmadığının tespit edildiği, inşaatın tamamlanmış olmasından dolayı elektrikle ilgili olarak yapılan tesisat ve yarım bırakılan işler konusunda teknik olarak inceleme yapılmasının olanaksız olduğu, dava konusu elektrik tesisat alt yapı işlerinin sıva altı işler olmasından dolayı miktar ve ölçülerinin tespit edilemediğini belirtmişlerdir.Daha sonra dava sırasında dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, tarafların ticari defterleri incelenmiştir.Yerel mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu rapor hükme esas alınmış, bu rapora göre her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, dava ve takip konusu faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 345.680,24-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine göre ise, takip tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana 320.180,24-TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarının davalı şirket kayıtlarında yer alan banka ödemeleri ile nakit ödemelerin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı yanın gerek dava dilekçesinde takip tarihinden önce davalı yanca 150.000,00-TL ödeme yapıldığı yönündeki beyanı, gerek ise takip talebine konu ettiği alacak tutarının 345.680,24-TL olması karşısında, davalı yan tarafından banka yoluyla yapılan ödemelerin davacı yan kayıtlarına intikal ettirilmemiş olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir.Dosya içerisinde bulunan tespit dosyalarının incelenmesinde, davalı şirket tarafından yaptırılan tespitle ilgili Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/152 D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, tespit tarihinin 28/10/2013 olup, yapılan keşif sonucu düzenlenen 01/11/2013 tarihli bilirkişi heyetinin raporunun sonuç bölümünde, keşif tarihi olan 28/10/2013 tarihine kadar yapılmış olan elektrik işlerinin tutarının toplam 402.843,25-TL (kdv hariç) olduğu, ayıplı olan işlerin yönetmeliğe uygun hale getirilmesi için gerekli olan maliyetin ise 11.220,00-TL olduğu belirtilmiştir.Davacı tarafın yaptırdığı tespit dosyası olan Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/4 D.iş sayılı dosyasında, tespit tarihinin 17/01/2014 olduğu (davalı tarafın tespitinden sonraki tarih olduğu), tespit sonucu düzenlenen 15/02/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, ilgili metraj ve keşiflerin rapor ekinde sunulduğu ve buna göre yapılan işin toplam bedelinin 557.154,17-TL olduğu tespit edilmiştir.Davacı taraf dava dilekçesinde, alacak talebini bu tespit dosyasına dayandırmıştır.Yargılama aşamasında dinlenen davacı taraf tanık beyanlarına göre, sözleşme konusu işin tamamlanmadan önce işin yapımının davalı tarafın talebine göre sonlandırıldığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın itirazın iptali talebi yönünden; dava ve takip konusu faturalar her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan ve hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda bu talep ile yapılan açıklama ve gerekçeler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf incelemesine konu kararda itirazın iptali talebi yönünden verilen karar doğrudur.Davacı tarafın alacak talebi yönünden ise, öncelikle davacı taraf dosya kapsamına göre bu talebini ispatlayamamıştır. Bu talebin dayanağı olan tespit, davalı tarafın yaptırdığı tespitten sonraki tarihte yapılmış, her iki tarih arasındaki dönemde davalı şirket tarafından dava dışı … yapılan işlerle ilgili herhangi bir belge (taraflar arasında imzalanan sözleşme, sözleşmeye konu yaptırılacak işler ve bu işlerle ilgili olarak yapılmış ödemeler) dosya kapsamında bulunmadığı gibi, bu dönemde davacı yanın üstlenmiş olduğu işlerle ilgili herhangi bir işin yaptırılıp yaptırılmadığı, yaptırılmış ise yapılan işin kim tarafından yapıldığı ve miktarı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden tespit edilememiştir. Bilirkişi raporlarına göre taraflar arasında imzalanan 24/09/2012 tarihli sözleşmede bahsi geçen elektrik tesisat projesinin bulunmadığı, dolayısıyla böyle bir proje olmadığı için dava konusu işin sonlandırılmasından hemen sonra yapılan tespit üzerine hazırlanan 01/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere (davalı tarafın talebi üzerine yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu) elektrik işlerinde gelinen seviye ve aykırılıklarla ilgili bir tespitin yapılamamış olduğu, her iki tarafın talebi üzerine 2 ayrı tarihte yapılan tespitler arasındaki dönemde inşaat faaliyetlerinin devam ettiğine dair bir kaydın olmadığı, yaptırılan işin detayı ile ilgili sözleşme, teknik şartname ve elektrik tesisat projesinin dosya kapsamında bulunmadığı, dava konusu işin sonlandırıldığı tarihten hemen sonra yapılan (davalı tarafın talebi üzerine yapılan) tespit üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda, davacının yapmış olduğu işin bedelinin icra takibine konu 3 adet fatura toplam tutarına oldukça yakın olduğu belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle yerel mahkeme kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2017 tarih ve 2014/557 Esas, 2017/546 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 10.368,17-TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 10.323,77-TL istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 27/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.