Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1606 E. 2019/448 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1606
KARAR NO : 2019/448
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2017
NUMARASI : 2014/1293 Esas, 2017/686 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 09/04/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, davalıya ait araç satış galerisinde tamirat ve tadilat yapılması işi nedeniyle sözlü eser sözleşmesi ilişkisine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise iş sahibidir. Davacı vekili, müvekkili şirketin anlaşma uyarınca yükümlendiği tamirat ve tadilat işini tamamlayarak teslim ettiğini, iş karşılığı davalı iş sahibi şirket adına toplam 350.754,81 TL bedelli fatura kestiğini, bunun 88.000,00 TL ‘sinin ödendiğini belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL ‘nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 30.03.2016 tarihli ıslah harç makbuz tarihi itibariyle 108.988,97 TL ‘ye çıkartmıştır. Davalı vekili, eser sözleşmesi ilişkisini kabul ederek ancak belirtilen tadilat işlerinin KDV dahil 50.000,00 USD (88.000,00 TL) bedelle yapıldığını ve bu tutarın da peşin olarak ödendiğini, davacının düzenlediği faturaların fahiş bedel içerdiğini ve faturaların da iade edildiğini, bazı işlerin de müvekkili tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, taraflar arasında davalıya ait iş yerinde tadilat yapılması konusunda sözlü anlaşma bulunduğu ve iş karşılığı 88.000,00 TL ödemenin yapıldığı, tanık anlatımıyla uyumlu bilirkişi raporu hükme esas alınarak iş bedelinin işin yapıldığı yıl piyasa rayiçleriyle imalat kusurları da dikkate alınarak 196.988,97 TL olarak usulünce belirlendiği, bundan ihtilafsız olan 88.000,00 TL ödemenin düşümü ile davacı alacağının 108.987,97 TL olduğu, ıslah dilekçesinin de dikkate alındığını belirterek davanın kabulü ile 108.988,97 TL ‘nin ihtarnamenin tebliğ edildiği 22.12.2013 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı iş sahibi vekili istinaf talep dilekçesinde özetle, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davacının yaptığı imâlatı yazılı delillerle isbatlayamadığını, birim fiyatlar konusunda fahiş rakamlar üzerinden hesaplamalar yapıldığını, müvekkili şirket tarafından yaptırılan işler ile yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, salt davacı tanık beyanlarına itibar edildiğini belirterek davanın kabulüne dair kararın kaldırılarak isbatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında keşfen alınan bilirkişi heyet raporunda iş bedeli işin yapıldığı 2013 yılı piyasa rayiçleri esas alınarak ve kusurlu imâlatlar da dikkate alınarak usulünce 196.988,97 TL olarak belirlenmiş ve mahkemece de bu rapor karara esas alınmıştır. Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve davalı tarafından iş karşılığı 88.000,00 TL ödeme yapıldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taraf, davalının yaptığı 88.000,00 TL ödemeyi kabul ederek, bakiye alacağın tahsilini talep etmiş; davalı ise, yapılan imâlatın bedelinin ödendiğini, bir kısım işleri de kendisinin yaptırdığını belirterek borcu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş bedeline ilişkindir. Sözlü eser sözleşmesinde iş bedelinin ihtilaflı olması halinde yapılan imâlatın bedeli yerinde inceleme ile yapıldığı yılın piyasa rayiçlerine göre eksik ve kusurlu işler de dikkate alınarak belirlenip, ihtilafsız ve isbatlanan ödemeler de mahsup edilerek saptanmalıdır. Somut olayda iş bedeli belirlenen yöntemlerle 196.988,97 TL olarak belirlenmiştir. Davalı taraf hesaplamaya dahil edilen bazı iş kalemlerinin (Yıkım-söküm, cam ve ayna işleri, yan bahçe kompozit duvar, klima ve alarm sistemi…) kendisi tarafından yaptırıldığını iddia etmiştir. Eser sözleşmesi ilişkisinde sözleşme kapsamındaki işlerin yüklenici taraından yapıldığının karine olarak kabulü Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin içtihat ve uygulamaları gereğidir. Bu durumda, karinenin aksini savunan davalı bunu isbatla yükümlüdür. Somut olayda davalı bu imalatların kendisi tarafından yaptırıldığını usulünce kanıtlayamamıştır. Dinlenen tanıklardan bazıları da birbirini doğrular şekilde iddia edilen bu işlerin davacı yüklenici tarafından yapıldığını beyan etmiştir. Aynı tanıklarca alarm alt yapı işleri hariç alarm sisteminin kalan imâlatının davalı tarafıdan yapıldığı belirtilmiş olsa dahi bu kalan kısım işler hükme esas alınan bilirkişi raporunda zaten hesaplamaya da dahil edilmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalara göre; mahkemece, denetlenebilir bilirkişi raporunda usulünce belirlenen 196.988,97 TL iş bedelinden ihtilafsız 88.000,00 TL ödeme düşülerek kalan 108.988,97 TL’ye hükmedilmiş olması usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2017 tarih ve 2014/1293 Esas, 2017/686 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 7.445,03 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.861,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.583,63 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 09/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.