Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1603 E. 2019/204 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1603
KARAR NO : 2019/204
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (Kapatılan İstanbul Anadolu 10. ATM ‘nin 2014/54 Esas)
TARİHİ : 07/06/2017
NUMARASI : 2014/859 Esas, 2017/722 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/02/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, taraflar arasında Fuaye – Süreyyapaşa Projesinde Konvansiyonel kalıp, demir ve beton işleri yapılmasına ilişkin yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan sözleşme kapsamında davalı tarafından hakedişlerden yapılmış olan nakit ve kesin teminat kesintilerinin iadesi amacıyla tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, davacının vergi borcu olduğu belirtilerek sözleşmenin 5.maddesindeki yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bahisle takip tarihinde alacağın henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karar taraf vekilleri tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı taşeron şirket vekili istinaf talebinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, delillerin toplanmadığını ve bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmadan tek bir raporla yargılamanın sonlandırıldığını, davalı şirketin ana işveren … ile davaya konu proje ile ilgili kesin kabulünün yapıldığını, vergi borçlarının dava konusu projeyle ilgisinin bulunmadığını, SGK borcunun olmadığını belirtilerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yüklenici (iş sahibi) vekili katılma yolu ile istinaf talebinde özetle; şartları bulunduğu halde kötüniyet tazminatı taleplerinin hatalı olarak reddedildiğini, yerel mahkemenin teminatın iadesi için gerekli şartlar konusundaki tespitlerinin eksik olduğunu belirterek kararın kaldırılarak gerekirse düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup; davadaki talep nakit ve kesin teminat kesintilerinin iadesi talebine ilişkindir. Sözleşmenin talep konusunu düzenleyen 5.maddesinde aynen “… 5.1. Nakit Teminat: Yüklenici ‘nin hakediş tutarından %5 oranında teminat kesilecektir. Bu kesintiler Geçici Kabul’ü takiben, vergiler ve SGK, bordro, fatura, işçi sağlığı ve iş güvenliği, hakediş, vergi veya idari cezaları olmadığının tespitine ilişkin vergi dairesinden alınmış yazının ve yasal yükümlülüklerin yerine getirdiğine dair belgeleri işverene ibraz edilmesini takiben iade edileceği, 5.2. Avans Teminatı: (EK-2 İşin keşfi, bedeli ve ödemeler, madde 2) de belitildiği şekilde uygunalanacağı, 5.3. Kesin Teminat: Yüklenici, sözleşmenin imzalanması anında sözleşme bedelinin %10 tutarında, kesin banka teminat mektubunu, hazine bonosu (uygun vadeli), devlet tahvili, ipotek malı işverene teslim edileceği, kesin teminat mektubu, yüklenicinin vergi veya idari cezaları olmadığının tespitine ilişkin vergi dairesinden alınmış yazının işverene ibraz edilmesi ve işverene ait malzeme, makine ve ekipmanların hasarsız kullanımı ve iadesi, işin tam ve eksiksiz oluşu konularında yüklenicinin eksiği kalmadığının anlaşılıp işverenin onayı alındıktan sonra kesin kabulü takiben iade edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı yüklenici şirketinin vergi borcu olduğu belirlenmiş, mahkemece de davacının vergi borcu olduğu belirtilerek sözleşmenin 5. maddesi hükmü uyarınca takip tarihi itibariyle talep şartları bulunmadığından bahisle muaccel olmayan alacak nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, bu borcun dava konusu işle ilgisi bulunmadığını savunmuştur. Davacı tarafın söz konusu iş nedeniyle SGK ile ilişiksiz olduğu sabittir. Talebe konu teminatların iadesi koşulunu düzenleyen 5.maddesi içeriği sözleşme hükümleri ile birlikte tarafların iddia ve savunmaları kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Bir an için davacı tarafın söz konusu vergi borcunun taraflar arasındaki dava konusu işle ilgili bulunmadığı yönündeki savunması kabul edilse dahi, sözleşmede yüklenicinin vergi veya idari cezalarının olmadığının tesbitine ilişkin vergi dairesinden alınmış bir yazının işverene ibraz edilmesi koşuluna yer verilmiştir. Somut olayda bu şartın yerine getirildiğine ilişkin bir belge mevcut değildir. Öyleyse, açıklanan hususlar ve mahkeme gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde mahkemece verilen red kararı dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun olmakla davacı yüklenici şirket vekilinin istinaf talebinin reddine; davalı tarafça karar kötüniyet tazminatı yönünden istinaf edilmiş ise de davacı şirketin alacağın takibinde kötüniyetli olduğu hususu usulünce ispatlanamadığından mahkemece buna yönelik verilen red kararı da doğru olup, diğer istinaf sebepleriyle birlikte davalı iş sahibi şirket vekilinin de istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2017 tarih ve 2014/859 Esas, 2017/722 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 19/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.