Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1591 E. 2019/414 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1591
KARAR NO : 2019/414
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2017
NUMARASI : 2016/369 Esas, 2017/648 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/04/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, PVC doğrama ve panjur imalatı ve montajı işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket taşeron, davalı iş ortaklığı ise yüklenici (iş sahibi)’dir.Davacı şirket, taraflarca imzalanan 30/04/2015 tarihli sözleşme gereğince sözleşemeye konu doğrama ve panjur işini tamamlayarak davalıya teslim ettiğini, iş karşılığı kesilen 321.471,00 TL bedelli fatura bakiyesi olan 81.119,00 TL’nin ödenmemesi üzerine tahsili için 23/02/2016 tarihinde başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı iş ortaklığı vekili ise, işin eksik ve geç teslim edildiğini ileri sürerek davacının öncelikli edimini yerine getirmediğini ve borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında dosya üzerinden aldırılan bilirkişi heyet raporu hükme esas alınarak, tesbit raporuna göre işin geç tesliminde her iki tarafın da kusurlu bulunduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtları, BA-135 formları, mutabakat belgelerine göre davacının talepteki asıl alacak tutarı olan 81.119,00 TL kadar alacaklı olduğu, davalı tarafından gecikme iddiasına dayalı açılmış herhangi bir alacak davasının bulunmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile takibin asıl alacak miktarı üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin reddine, alacak belirli olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı taraf vekili istinaf talep dilekçesind özetle; mahkemece ve bilirkişi tarafından işin eksik olarak geç teslim edildiğine yönelik savunmalarının incelenip değerlendirilmediğini, bu iddialarına ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, fatura ve mutabakat belgelerinde ismi geçen… müvekkili şirketlerin çalışanı ve yetkilisi olmadığını, ekski işlerin dava dışı .. şirketine 32.000,00 TL bedel karşılığında tamamlatıldığını belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davaya konu İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden 81.119,00 TL asıl alacak ve 1.237,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.356,00 TL üzerinden alacak talebinde bulunulmuş ve takip dayanağı oalrak da faturalar, cari hesap ekstreleri, hesap mutabakat belgeleri gösterilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında PVC doğrama ve panjur imalatı ve montajı işini konu alan yazılı bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı yüklenici, sözleşme kapsamındaki işleri tamamlayarak tesilm ettiğini belirterek bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini iddia etmiş; davalı iş sahibi taraf ise sözleşme ilişkisini kabul ederek, sözleşme bedeline ve talep edilen alacak tutarına ayrıca ve açıkça bir itirazda bulunmadan işin eksik olarak geç teslim edildiğini, eksik işlerin dava dışı bir şirkete 32.000,00 TL bedelle tamamlattığını savunmuştur. Davalı taraf, işin eksik olarak ve geç teslim edildiğini iddia etmiş ise de bu iddialarıyla ilgili takas-mahsup talebinde bulunmadığı gibi, bu hususlarla ilgili açılmış bir davasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, bunlara ilişkin haklarını da saklı tutmuştur. O halde, davalının bu iddialarının savunma sebeplerinden olan ödemezlik def’i kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Davalı taraf işin geç teslim edildiğine yönelik iddiasını yasal delillerle ve usulünce kanıtlayamamış, tesbit raporunda da gecikmede her iki tarafın kusurlu olduğu belirtilmiştir. İşin eksik ifa edildiği ve dava dışı bir firmaya tamamlatıldığına ilişkin davalı savunmasına gelince; kural olarak, taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi ilişkisinin bulunması halinde işin yüklenici tarafından tamamlanıp teslim edildiğinin karine olarak kabul edilmesi gerektiği hususu Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihat ve uygulamalarıyla ilke olarak kabul edilmiştir. Davalı taraf karinenin aksi yönde savunmada bulunmuş ise de bu iddiasını da yöntemince isbatlayamamıştır. Dava dışı firmadan bu işle ilgili alındığı iddia edilen faturanın bulunmuş olması da tek başına bu işin yapıldığının isbatına yetişmez.Yukarıda yapılan açıklamalar ve belirtilen ilkeler ile mahkeme gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde istinaf edenin sıfatı ve istinaf itiraz sebepleriyle birlikte yapılan inceleme sonucu mahkeme tarafından verilen kısmen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2017 tarih ve 2016/369 Esas, 2017/648 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1,385,30 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 346,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.038,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 02/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.