Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1581 E. 2019/605 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1581
KARAR NO : 2019/605
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2015/1316 Esas, 2016/842 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı taraf dava dilekçesinde, taraflar arasında 78.316,00-EURO + KDV (toplam tutar KDV dahil 92.492,86-EURO) fiyatla dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen taraflar arasında düzenlenen sözleşmede belirtilen işlerin yapılması hususunda anlaştıklarını, işin yapılıp teslim edildiğini, davalının 86.316,85-EURO karşılığı Türk Lirası ödediğini, bakiye 6.096,01-EURO borcunu ödemediğini, davalının bu bedeli ödemediğinden 6.096,01-EURO karşılığı kur farkı faturası kesildiğini ve alacağın tahsili için Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasıyla takip yaptıklarını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.Davalı vekili cevap dilekçesinde, fatura borcunun tamamının fatura üzerinde belirtilen Euro kuru üzerinden TL karşılığı ile müvekkili şirket tarafından taraflar arasında belirlenen banka hesabına ödendiğini, davacı tarafça bu ödemenin hiçbir itirazda bulunulmadan kabul edildiğini, kur farkının talep edilebilmesi için bu hususta anlaşma ve borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi davacı tarafın da buna yönelik bir iddiası bulunmadığını, davacının kur farkını talep ettiği fatura alacağının tamamının fatura üzerinde talep edilmiş olan kur üzerinden TL karşılığı ile ödendiğini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “Taraflar arasında yapılan dekorasyon sözleşmesi uyarınca yapılan iş karşılığı 78.316,00 Euro+KDV ödenmesi taahhüt edildiği ve sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödendiği hususu taraflar arasında ihtilafsız olup, ihtilafsız olan bu ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından düzenlenen kur farkı faturası davalı tarafından davacıya iade edilerek defterine kaydetmediği gibi taraflar arasında yapılan sözleşmede kur farkına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, bu yönde taraflar arasında oluşmuş bir teammül bulunduğu hususu da ispatlanmadığı gibi davalı tarafından TL olarak yapılan ödemeye de davacı tarafından herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin kabul edildiği hususu da nazara alındığında Yargıtay 19. H.D. 2008/6163 Esas-2008/7544 Karar sayılı ilamı uyarınca da taraflar arasındaki ticari ilişkide kur farkı faturası düzenlenmesini gerektiren şartlar oluşmadığı anlaşıldığından İİK 67/2 Maddesi uyarınca davanın reddine,Kötü niyet tazminatı yönünden;taraflar tacir olup davaya konu alacak kur farkı faturasından kaynaklanan likit bir alacak niteliğindedir. Taraflar arasındaki sözleşmede kur farkına ilişkin herhangi bir düzenleme ve teammül olmadığı ve davalı tarafından fatura davacıya iade edilmesine rağmen takip başlatılmasında davacı haksız ve kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine İİK 67. Maddesi uyarınca takibe konu asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanacak kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline” dair karar vermiştir. Bu karara karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen sözleşme incelendiğinde, davacı firmanın yüklenici olduğu, sözleşmenin konusunun davacı yüklenicinin davalı şirkete ait … Suadiye, …, … Arjantin mağazalarının cephelerinde uygulanmak üzere sözleşmede detayları belirtilen dekorasyonları anahtar teslim usulüne göre gekçekleştirerek tam kusursuz ve işler vaziyette yerine monte etmek olduğu, sözleşmenin 5.maddesinde hizmet bedelinin belirtildiği, yüklenicinin iş bu sözleşme konusu işi toplam KDV hariç 78.316,00-EURO bedelle yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ödeme planı başlıklı 6.maddesinde ise toplam tutarın KDV dahil 92.412,86-EURO olduğu belirtilmiştir. Yerel mahkeme kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan davanın reddi kararı doğru olup, davacı tarafın bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddi gerekir. Davacı taraf istinaf dilekçesinde, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek buna ilişkin hükmün kaldırılmasını talep etmiş olup, dosya kapsamına göre davacı alacaklı tarafın kötüniyeti tespit ve ispat olunamadığından yerel mahkemece davalı borçlu lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla davacı tarafın istinaf talebinin kötüniyet tazminatı yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2- İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarih ve 2015/1316 Esas, 2016/842 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın REDDİNE, 4- Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 208,09-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 163,69-TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Davalı tarafından yapılan bir gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,2-Davacı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 18-00-TL posta gideri olmak üzere toplam 103,70-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 09/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.