Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1534 E. 2019/346 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1534
KARAR NO : 2019/346
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2017
NUMARASI : 2014/1625 Esas, 2017/147 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, davacı bankanın kullandığı kredinin teminatı olarak dava dışı … Şirketinin davalı idareden aralarındaki “…Devlet Hastanesi İnşaat İşi”ne dair 24.04.2009 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan ve 34 nolu hakedişte yer alan %3 geçici kabul kesintisiz tutarı 1.739.000,00 TL alacağının İstanbul … Noterliği’nin …yevmiye sayılı sözleşmesiyle temlik alınan bedelin davalı idare tarafından ödeneceğinin teyit edilmesine rağmen geçici kabul eksikliklerinin dava dışı yüklenici … Şirketi tarafından giderilmediği belirtilerek davacıya ödenmemesi nedeniyle, davalı idare tarafından ödeyeceğine ilişkin tespit yolluyla yazıldığını belirterek uğranılan zararın tahsili talebine ilişkin olup; davalı taraf zamanaşımı, yetki, görev e husumet itirazlarıyla birlikte talep edilen temlik konusu alacağın geçici kabul kesintisi olduğu ve davalı tarafından geçici kabul eksiklikleri giderilmediğinden sözleşmenin 30.maddesi hükmü uyarınca talep etme hakkı bulunmadığı belirtilerek davanın reddini savunmuştur; mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacı bankanın, dava dışı …. Şti’den temilk aldığı alacağın davalı idare tarafından onaylandığı ve inşaat bilirkişisinin de bu miktarın ödeneceğine dair görüşü dikkate alınarak davanın kabulü ile, 1.739.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar taraf vekilleri ve feri müdahil… vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı temlik alan banka vekili istinaf talebinde özetle, talebe konu alacağın 18.12.2012 temerrüt tarihinden itibaren %39 temerrüt faiziyle birlikte tahsili talep edildiği halde mahkemece, dava tarihinden itibaren oran belirtilmeden temerrüt faizine hükmedildiği belirtilerek kararın kaldırılarak ve/veya düzeltilerek talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili istinaf talebinde özetle; dava konusunun bankacılık işlemlerinden kaynaklanmayıp, davalı idarenin hatası/yanıltıcı beyanı iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkin olduğundan davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davalı müvekkil idarenin yanıltıcı beyanda bulunmadığını, ifadesinin şartlarının bulunmaması halinde ödeneceği şeklinde anlaşılması gerektiğini, talep edilen temlik konusu alacağın geçici kabul kesintisi olduğunu ve iadesi işin geçici kabul eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini, temlik eden yüklenici şirketin sözleşme kapsamında imzalanan geçici kabul tutanağında belirlenen eksiklikleri gidermediğini, tacir olan davacı bankanın basiretli davranmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Fer’i müdahil vekili istinaf talebinde özetle, temlik ve dava konusu alacağın talep edilme koşulu oluşmadığından kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare ile dava dışı … Şirketi arasında …. Hastanesi İnşaat işleri yapımı konusunda 24.04.2009 tarihli sözleşme var, 12.madde her türlü hakediş ve alacağın temliki idarenin iznine bağlanmış, 30 mad. Geçici kabul eksikliklerini ve kesintinin ödenmesini düzenlemiştir. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davacı banka, kullandırdığı krediye karşılık dava dışı … Şirketi’nin davalı idareden hastane inşaatı yapım işi nedeniyle alacağı olan geçici kabul kesintisini temlik aldığını ileri sürerek temlik bedeli olan 1.739.000,00 TL ‘nin tahsilini talep etmiş, davalı idare ise temlik alınan alacağın geçici kabul kesintisi olduğunu ileri sürerek geçici kabul eksikliklerinin temlik eden şirket tarafından giderilmediğini ve bu nedenle talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Temlik eden dava dışı şirketin, … Hastanesi inşaatı nedeniyle nezdinde bulunan %3 geçici kabul kesintisi bedeli olan 1.739.000,00 TL’yi noterde düzenlenen 27.05.2012 tarihli sözleşmeyle davacı bankaya usulünce temlik ettiği ve davalı idarenin de bu temlike onay verdiği temlik sözleşmesinin konu alacak bakımında da geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun bu sözleşmeyi düzenleyen ilgili hükümlerine göre borçlu, temlik edenin şahsi durumuyla ilgili hususlar hariç buna karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve def’ileri temlik alana karşı da ileri sürebilir. Davalı taraf geçici kabul eksikliklerinin dava dışı temlik eden şirket tarafından tamammlanmadığından bahisle ödemeyi reddetmiştir. Geçici kabul, YİGŞ ilgili hükümlerinde yer almış ve burada tanımlanmış olup, genelde inşaat işlerinde işin tamamlanması sonrasında taraflarca imzalanan ve kural olarak da işin teslim edildiği anlamını taşıyan ve bir tutanağa bağlanan işlemdir. Geçici kabul tutanağında, işin teslimine engel olmayacak ve sözleşme bedelinin %5 ‘ni geçmeyen eksiklikler belirtilerek, yüklenici tarafından kararlaştırılan sürede tamamlanması beklenip ve bunlar için giderilmeme ihtimali düşünülerek belli bir oranda yüklenici alacağından teminat niteliğinde kesinti yapılır. Belirlenen sürede yüklenicinin geçici kabul eksikliklerini tamamlaması halinde sonradan yapılacak kesin kabulle birlikte bu kesintiler kendilerine iade edilir. Aksi halde, yani yüklenici verilen sürede bu eksikliklerini gidermediğinde iş sahibi tarafından tamamlanan/tamamlatılan eksik işler bedeli yapılan bu kesintiden mahsup edilir. Somut olaya dönülecek olursa, dava dışı yüklenici …. firması bu kesintileri talep etmiş olsaydı davalı idare açıklanan şekilde ileri sürdüğü gerekçe nedeniyle bu kesintileri iade etmeyecekti. İdare bu savunmasını davacı temlik alana da ileri sürebilir ve sürmüştür. Davacı banka, davalı İdare tarafından kendisine karşı ileri sürülen bu şartı aşmak için, idare tarafından kendilerine gönderilen 03.07.2012 tarihli cevabi yazının son bölümünde yer alan “…ödeyeceğim” ifadesine göre kesinti bedelinin ödeneceğinin şartsız olarak kabul edildiğini ileri sürmüştür. Söz konusu ifadeler kayıtsız şartsız borç ikrarı veya ödeme taahhüdü niteliğinde olmadığı gibi, az yukarıda da açıklandığı üzere yapılan işin niteliği, bu işlerle ilgili işleyiş ve prosedür, kamu inşaat işleriyle ilgili ihale sonrasında yapılan sözleşme ve sözleşmenin eki olan YİGŞ hükümleri birikte değerlendirildiğinde idarenin geçici kabul kesintilerini, geçici kabul eksiklikleri tamamlanmadan ödeyeceğini veya ödemeyi taahhüt ettiğinin kabul edilmesi olağan akışa uygun düşmez. Bu nedenlerle yukarıda belirtilen ifadeyi bağlamından bağımsız olarak ve yoruma tabi tutularak ödeme taahhüdünü içeren kesin borç ikrarı seviyesine getirmek kabul edilemez. O halde, davalı idarenin geçici kabul eksikliklerinin giderilmediği ve hatta tamamlanması için ihale yaptığına yönelik savunması değerlendirilmelidir. Yukarıda yapılan açıklamalara göre, tarafların sair istinaf itirazları incelenmeksizin davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, geçici kabul eksikliklerin giderilip giderilmediği, tamamlanmış ise kimin tarafından giderildiği ve tamamlanma bedeli tamamlanmamış ise giderilme bedeli yerinde inceleme yapılmak ve usulünce denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde bilirkişi raporu alınması, belirlenen iş bedelinden bu tutarın ve varsa sözleşme kapsamında ihtilafsız olan ödemelerin de mahsubundan sonra ve sonucuna göre davada talep edilen 1.739.000,00 TL temlik bedelinden mahsup edilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2017 tarih, 2014/1625 Esas, 2017/147 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,5-Taraf vekillerince yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.