Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1516 E. 2019/318 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1516
KARAR NO : 2019/318
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2017
NUMARASI : 2016/902 Esas, 2017/776 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 12/03/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, malzemeli bir kısım inşaat işleri yapım işi nedeniyle eser sözleşmesi ilişkisine dayalı faturaya bağlanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulü ile takibin aynı şartlarla devamına dair verilen karar davalı şirket vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket taşeron, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı taşeron şirket, takip konusu fatura kapsamında belirtilen işlerin yapıldığını, ancak bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek tahsili yönünde yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini; davalı şirket ise, yapılan işler ve takip konusu tüm fatura bedellerinin ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın tüm beyanlarında takibe konu borcun ödendiği iddia edilmiş ise de ödeme savunmasına ilişkin bu savunmasının ispatlanamadığını belirterek davanın kabulü ile, davalının itirazının iptaline, takibin aynen devamına, hükmedilen tutarın %20 ‘si oranında 90.000,00 TL inkar tazminatının davalı tarafından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair verilen karar davalı şirket vekilince istinaf edilmiştir. Davalı yüklenici (iş sahibi) şirket vekili istinaf talebinde özetle; takip dayanağı fatura bedellerinin ödendiğini, davacı ticari defterlerinden de yapılan ödemelerin belli olduğunu, davacı tarafından fatura kapsamındaki işlerin yapıldığının isbatlanması gerektiğini, ödeme emrine yazılmayan, davacının defter kayıtlarına işlenmeyen faturaların hesaba dahil edildiğini, davacı ticari defterlerinin usulünce tutulmadığını, rapora itirazlarının karşılanmadığını, şartları oluşmadığı halde inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunun belirtilerek hukuka aykırı aleyhe verilen hüküm kısımlarının incelenerek ve düzeltilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı takip alacaklısı, davalı borçlu aleyhinde cari hesaptan kaynaklanan fatura bakiyesine dayalı alacak nedeniyle 14.07.2016 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 450.000,00 TL asıl alacağı için ilamsız icra yoluyla takip başlattığı ve borçlunun da süresinde borç ve fer’ilerine itiraz ettiği ve iş bu davanın da yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında malzemeli bir kısım inşaat işlerinin yapılmasını konu alan eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Eser sözleşmesinde, yüklenici işi sözleşme ve varsa eklerine, mevzuata, sanat ve fen kurallarına; iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak yapıp eksiksiz ve ayıpsız şekilde tamamlayıp kararlaştırılan biçimde yer ve süresinde iş sahibine teslim etmek; iş sahibi de bunun karşılığında bedelini ödemekle sorumludur. Yüklenici eseri belirtilen şekilde imâl edip teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda davacı yüklenici sözleşme konusu işi tamamlayarak teslim ettiğini iddia ederek bedel talebinde bulunmuş, davalı iş sahibi ise mahkemenin kabulünde de olduğu üzere cevabında ve aşamalardaki tüm savunmalarında bazı faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, bazılarının da takip konusu yapılmadığını ileri sürerek ve son olarak da mevcut cari borç bedelinin tümünün ödendiğini belirtmiştir. Davalı bu savunmasıyla sözleşme kapsamındaki cari bedel borcunu ödediğini iddia etmiştir. Alacak talebine yönelik bu ödeme savunmasının usulünce ispatlanması gerekir. Dosya kapsamına göre davalı taraf bu ödeme iddiasını yasal delillerle ispatlayamamıştır. Davalı cevabında açıkça yemin deliline dayanmadığı gibi, delil listesi de vermemiştir. O halde, ödeme savunmasının usulünce ispatlamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2017 tarih ve 2016/902 Esas, 2017/776 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 30.739,50 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 7.700,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.039,50 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 12/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.