Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1510 E. 2019/272 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1510
KARAR NO : 2019/272
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2017
NUMARASI : 2016/107 Esas, 2017/765 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/03/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, teklif usulü eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan ve faturaya bağlanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin iptali ve icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici şirket, sözleşme ve fatura konusu işleri yapıp tamamlayarak teslim ettiğini belirterek ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini; davalı iş sahibi şirket ise, işin tesliminden çok sonra yapılan imalatta gizli ayıpların ortaya çıktığını ve bunun derhal karşı tarafa bildirdiklerini ancak giderilmediğini ayıp bedeli dikkate alındığında borçlu olmadıklarını bilakis alacaklı olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, taraf ticari defter kayıtlarını inceleyen bilirkişi raporu hükme esas kabul edilerek, birbirini doğrulayan taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan söz konusu iş nedeniyle bakiye 8.375,00 TL alacağı bulunduğu, davalı tarafın ayıp iddiasıyla ilgili süresinde usulünce yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktar üzerinden %20 icra iptal tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, asıl alacağa talep tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına dair verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.Davalı iş sahibi yüklenici şirket vekili istinaf talebinde özetle; bakiye borç konusunda ihtilaf olmadığını, sözleşmeye konu tabela ve diğer ürünlerde daha sonradan çatlamalar, sökülmeler niteliğinde gizli ayıpların ortaya çıktığını ve bu hususun derhal yüklenici şirkete bildirildiğini, bilirkişi tarafından belirlenen 6.844,00 TL ayıplı işler bedeline göre borçlarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık imalata konu işlerde sonradan ortaya çıktığı iddia edilen kusurların gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, eğer böyleyse ayıp ihbarının usulünce iş sahibi tarafından yükleniciye bildirilip bildirilmediği noktasındadır. Eser sözleşmesinde, iş sahibi gizli ayıpları ortaya çıkar çıkmaz makul sürede yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Gizli ayıp, en genel ifade ile göz geçirmekle tespit edilemeyen ve genelde sonradan ortaya çıkan kusurlardır. Makul süreden kasıt, işlerin olağan akışına uygun ve ancak yapılan eserin nitelik ve niceliğine göre yapılacak tespit süresini ifade eder. İş sahibi gizli ayıpları ortaya çıkar çıkmaz bunu tesbit edip/ettirip makul sürede iş sahibine bildirmez ise eseri o haliyle gizli ayıplı olarak kabul etmiş sayılır ve ayıplı ifa halinde kanundan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanamaz. Ayıp bildirimi, hukuki işlem niteliğinde olmadığından yapıldığı hususu her türlü delil ile kanıtlanabilir. İş sahibi işin ayıplı ifa edildiğini ve ayıp ihbarının da makul sürede ve usulünce bildirdiğini isbatlamak durumundadır. Davalı yüklenici vekili istinafında bakiye borç konusunda ihtilaf olmadığını, sözleşmeye konu tablo ve diğer ürünlerde sonradan çatlamalar, sökülmeler gibi gizli ayıpların ortaya çıktığını ve bu hususun da davacı iş sahibine derhal bildirdiklerini savunmuştur. Mahkemece, yargılama sırasında keşfen alınan 24.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda sözleşme konusu imalatta sonradan ortaya çıkan kabarmalar, çatlamalar, yüzeyde bozulmalar şeklinde gizli ayıpların bulunduğu ve ayıplı işler maliyetinin de 6.844,00 TL olduğu saptanmıştır. Dosya kapsamına göre, sözleşme konusu işle ilgili düzenlenen en son fatura tarihinin 09.07.2015 olduğu, sözleşme bedeline dair ilk ödemenin 05.10.2015 tarihinde yapıldığı, sonraki taksitlerin işin kusurlu ifa edildiği iddiasına dayalı olarak yapılmadığı, ayıplı imalatın 2015 Kasım ayında ortaya çıktığı, iş bedelinin tahsili için 19.11.2015 tarihinde yapılan icra takibine işin kusurlu yapıldığı da belirtilerek borca itiraz edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde gizli ayıp ihbarının ortaya çıktıktan sonra icra takibine itiraz dilekçesinde makul sürede ve usulünce yapıldığının kabulü gerekir. O halde, usulünce belirlenip iş sahibine süresinde bildirilen ayıplı işler bedelinin iş bedelinden mahsubu gerekir. Yapılan açıklamalar, ilke ve kurallar birlikte değerlendirilerek somut olaya bakıldığında, sonuç olarak; 8.375,00 TL iş bedeli alacağından, belirlenen 6.844,00 TL ayıp bedelinin mahsubu ile bakiye 1.531,00 TL üzerinden davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2017 tarih ve 2016/107 Esas, 2017/765 Karar kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜ ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen kabulü ile takibin 1.531,00 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, 4-Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 104,58 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 101,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,43 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 101,15 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 179,96 TL tebligat ve posta gideri, 1.412,60 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.592,56 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 286,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yapılan 89,60 TL tebligat ve posta gideri, 750,00 TL talimat masrafı olmak üzere toplam 839,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 688,47 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.531,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 143,25 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,2-Davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 24,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 109,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 05/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.