Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1506 E. 2019/262 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1506
KARAR NO : 2019/262
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2017
NUMARASI : 2013/681 Esas, 2017/36 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/02/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı-karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında davalıya ait işyeri için tabela hazırlama, söküm ve montaj işleri ile ilgili olarak istisna sözleşmesi akdedildiğini, buna göre müvekkilinin sözleşmeyle yapmayı üstlendiği işin üretim ve montajını ön ödeme tutarı olan 7.900,00-TL’nin ödenmesinden itibaren 15 iş günü içerisinde tamamlamayı, davanın da işin tesliminden itibaren en fazla 15 gün içerisinde bakiye tutarı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının 7.900,00-TL peşinatı ödemesi sonrasında müvekkili tarafından üretime başlandığını, tüm montaj işlerinin 07/10/2012 tarihinde tamamlandığını ve müvekkilinin sözleşme konusu işe dair fatura düzenleyip davalıya gönderdiğini, müvekkilinin bakiye ücreti almak için beklerken davalının ihtarname gönderdiğini, ihtarnamede müvekkilinden 17/12/2012 tarihli fatura ile tabela satın aldığını, tabelalarda bozukluklar oluşmala başladığını, giriş kapısına takılan ışıklı tabelanın ışıklarının yanmadığını, bu nedenle sözleşmeye konu ürünlerin değiştirilmesini, aksi takdirde sözleşmeden dönüleceğini ve ödenen bedelin iadesinin istenileceğinin belirtildiğini ve davalı tarafın bakiye alacağını ödemediğinden, Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, borca itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.Davalı taraf cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin … marka araçların alım satımı ile iştigal ettiğini, …. markasının bayiliğini yeni aldığını, bu bayilik ilişkisinden dolayı …. markasını içeren tabelalara ve reklam ünitelerine ihtiyaç duyduğunu, davacıyla yapılan görüşmeler kapsamında anlaşmaya varıldığını, tabelaların yaptırılmasına karar verildiğini ancak iş bu tabela ve reklam ünitelerinde gizli ayıplar ortaya çıktığını, bu sebeple ayıp ihbarında bulunduklarını, ihtarnameyle davacı tarafa bildirdiklerini, müvekkiline gönderilen takibe konu faturanın ticari defterlere işlendiğini belirtmiştir. Ayrıca davalı taraf cevap dilekçesinde, ayıpları bildirmiş, reklam ünitelerindeki ayıpların tespit edilmesi ve onarılması durumunda oluşacak maliyetin hesaplanması için Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/21 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, reklam ünitelerinin mevcut haliyle müvekkilinin isteklerini karşılayacak durumda olmadığını, sözleşmeye aykırı olarak imal edilip teslim edilen ürünlerin kendisinden beklenen faydayı sağlayacak nitelikte olmadığını, bu sebeple sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını belirterek karşı davanın kabulü ile ayıplı malın iadesine karar verilerek müvekkil tarafından ödenen 7.900,00-TL’nin müvekkiline iadesini, davacının açtığı davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.Yapılan yargılama sonunda yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında, “Asıl dava yönünden; Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe davalının 21/02/2013 tarihinde yapmış olduğu itirazının 4.560,80 TL üzerinden iptali ile, takibin bu miktar açısından kaldığı yerden devamına, İcar inkar/ kötü niyet tazminatının hükmedilmesi yönündeki talebin şartları oluşmadığından reddine, Karşı dava yönünden ise davanın reddine” dair karar vermiştir.Davacı taraf yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dosya içerisinde Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin delil tespitine ilişkin dosyası mevcut olup, davalı …Ltd. Şirketi tarafından davacı … aleyhine 27/02/2013 tarihinde tespit talebinde bulunulmuş, mahallinde 14/03/2013 tarihinde tespit keşfi yapılmıştır. İstinafa konu davada yargılama aşamasında uzman bilirkişilerce gerek dosya üzerinde, gerekse yerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.Yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun, denetlemeye elverişlidir.Bu itibarla davalı-karşı davacı tarafça davadan önce tespit yaptırılıp ihtar gönderilmiş olmasına ve bilirkişilerce buna uygun değerlendirmede bulunulmuş olmasına göre, davacı-karşı davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2017 tarih ve 2013/681 Esas, 2017/36 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı-karşı davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.