Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1482 E. 2019/674 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1482
KARAR NO : 2019/674
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2017
NUMARASI : 2014/1408 Esas, 2017/252 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında, yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “Davanın kısmen kabulüne, davalı yanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.675,51 TL üzerinden takipten itibaren bu miktara değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, İİK.67/A-2 uyarınca; takdiren % 20 nispetinde hesaplanan 3.735,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” dair karar verilmiştir.Karara karşı davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davanın dayanağı olan Güney Recidence site projesi elektrik işleri sözleşmesi incelendiğinde, yüklenicinin davacı şirket, iş sahibinin davalı site olduğu anlaşılmış ve sözleşme her iki tarafın kabulündedir.Dava tarihi 27/11/2014’dür. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6502 Sayılı Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklanmış, 2.maddesinde ise bu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 3/k maddesine göre; tüketici, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Buna göre kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek ve sanatın icrası, üretim ve ticari faaliyetlerinde kullanma gibi amaçlarla bir mal veya hizmeti alanlar, tüketici sayılmaz. 6502 sayılı Kanun’un 73/1. maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir.6502 sayılı Yasa’nın 3/l bendinde tüketici işlemleri kapsamında eser sözleşmeleri de sayılmıştır. Sözleşmeye göre, yapılacak iş davacının kişisel ihtiyaçlarına yönelik olup, ticari veya mesleki bir amaca değil, kişisel tüketim amacına yönelik olduğu, davalının da Kanun’un 3/k maddesindeki “tüketici” tanımına uyduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanun’un amacı ve kapsamı ile 3. maddedeki tanımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikli “evi için mutfak dolabı yaptırmak, boya ve badana yaptırmak, ticari olmayan aracını tamir ettirmek vb.” şeklindeki dar kapsamlı ve olağan tüketimi konu alan eser sözleşmelerinin, 6502 sayılı Kanun’un 3/l maddesi kapsamında kaldığı ve buna ilişkin davalara Tüketici Mahkemeleri’nce bakılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki, Tüketici Mahkemelerinde görülen davaların dilekçelerin verilmesi, tahkikat ve hüküm aşamaları yönünden daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar görülen basit yargılama usulüne tabi tutulacağı da gözardı edilmemelidir.Somut olayda taraflar arasında 6098 Sayılı TBK.’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında sitenin elektrik işlerini konu alan hukuki ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece somut uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında bir uyuşmazlık olduğu davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya bakılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Ticari ve mesleki amaçla hareket etmeyen ve tüzel kişiliği bulunmayan site yönetimi (apartman yönetimi) tüketici konumunda olduğundan, sözleşmeye konu iş tüketici işlemi niteliğindedir. Başka bir anlatımla, iş sahibi olan site yönetiminin taraf olduğu eser sözleşmesi tüketici işlemidir. Bu durumda davaya bakma görevi de Tüketici Mahkemesine aittir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemesince de re’sen dikkate alınmak zorundadır. Bu itibarla; yerel mahkemece Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmamış, davalı tarafın diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2017 tarih, 2014/1408 Esas, 2017/252 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere gerekli işlemlerin tamamlanması için yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.