Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1441
KARAR NO : 2019/144
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2017
NUMARASI : 2015/1289 Esas, 2017/622 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/02/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, mimari proje yapım işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan ve faturaya bağlanan iş bedeli alacağının tahsili için genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Davacı yüklenici şirket vekili; sözleşmeye konu mimari projenin sözleşme hükümlerine uygun olarak tamamlanıp davalı şirkete teslim edildiği halde bedelinin tahsili için girişilen takibe davalı şirketin haksız olarak itiraz ettiğini; davalı iş sahibi şirket ise, sözleşme konusu projenin davacı tarafından sözleşme ile hedeflenen ve istenilen seviyede yapılmadığını, işin tam ve eksiksiz gerçekleştirilmediğini, bunun davacıya şifahi olarak bildirildiğini, eksik ve ayıplı ifa nedeniyle bu tutarın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, e-posta yazışmalarını yapan kişilerin şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını ve elektronik imza ile imzalanmadığı için kabul etmediklerini, yasal faiz yerine, ticari faiz talebinin haksız olduğunu, yapılan takip haksız ve mesnetsiz olduğundan icra inkar tazminatının talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiş, aşamada eserin teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu karara esas alınarak, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalıya tebliğ edilen takip dayanağı faturaya itiraz edilmediği herhangi bir ayıp ihbarında da bulunulmadığı ve borcun da ödenmediği belirtilerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 319.932,93 TL üzerinden devamına, bu bedele talep tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, şartları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici şirket vekili istinaf talebinde özetle; faturaya dayalı takibe konu alacak miktarı likit ve itirazın da haksız olduğu anlaşıldığı halde icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu belirtilerek kararın bu yönüyle düzeltilmesi talep edilmiştir. Davalı iş sahibi şirket vekili istinaf talebinde özetle; sözleşme konusu mimarı projenin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, faturaya itiraz edilmemiş olmasının borcun varlığını veya muaccel hale geldiğini ispat etmediğini, teslim edilmeyen bir iş bakımından ayıp ihbarında bulunulmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Davacı alacaklı yüklenici şirket tarafından, davalı borçlu iş sahibi şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esasında kayıtlı icra dosyası üzerinden faturaya dayalı olarak 319.932,93 TL asıl alacak üzerinden (işlemiş faiz talebi yok) ilamsız icra takibi yapılmıştır. Eser sözleşmesinde yüklenici, işi sözleşme ve varsa eklerine fen ve sanat kurallarına uygun olarak imâl edip kararlaştırılan şekilde iş sahibine teslim etmek, iş sahibi de bunun karşılığında bedel ödemekle yükümlüdür. Yüklenici eseri belirtilen biçimde tamamlayarak teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatla mükelleftir. Somut olayda, taraflar arasında mimari proje yapım işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi buluduğu sabit olup, davalı cevabında işin eksik ve ayıplı ifa edildiğini savunmuştur. Eser sözleşmesinde, eserin eksik ve ayıplı olarak imâl edildiğinin savunulması halinde karine olarak işin teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bu karinenin aksini, yani iş sahibi eserin teslim edilmediğini usulünce ispat etmelidir. Davaya konu takip dayanağı fatura usulünce tutulan taraf ticari defter kayıtlarında yer almıştır. Sonuç olarak, davalı iş sahibi işin eksik ve ayıplı olarak ifa edildiğini iddia etmiş ise de bu savunmasını usulünce ispat edememiştir. Mahkemece verilen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı iş sahibi vekilinin istinaf talebinin reddine, davaya konu takip faturaya bağlanan ve taraf ticari defterlerinde yer alan alacak olup likit (belirli) olduğundan ve davalı takibe itirazında haksız bulunduğundan davacının buna yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak itiraz edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmek üzere esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiğine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
3-İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2017 tarih ve 2015/1289 Esas, 2017/622 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takibe yönelik itirazının iptaline, takibin 319.932,93 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi uygulanmasına,
5-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile; itiraz edilen miktar üzerinden (319.932,93 TL) %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gerekli 21.854,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.864,00 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 17.990,61 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 3.864,00 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 129,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.629,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 25.145,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-Davalı tarafça yatırılması gereken 21.854,61 TL nisbi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 5.464,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.390,61-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 05/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.