Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1415 E. 2018/1723 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1415
KARAR NO : 2018/1723
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2017
NUMARASI : 2014/1096 Esas, 2017/360 Karar,
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan 18.024,01 TL alacaklı olduğunu, Silivri …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 21/03/2012 tarihli sözleşme gereğince davacının 4 adet asansörü 190.000,00 TL bedel ile yaparak davacının inşa ettiği binalara monte edip ruhsatlarını alması gerektiğini, asansörlerin düzgün monte edilmediğinden sarsıntılı çalıştığını, bildirilen eksiklerin giderilmediğini, müvekkilinin 180.000,00 TL ödeme yaptığını, eksik ve ayıplar ve yazılı teslim şartına uyulmadığından 10.000,00 TL’yi ödemediklerini, 20/09/2013 tarihli 8.024,00 TL faturanın müvekkiline gönderilmediğini ve kayıtlarında bulunmadığını, yazılı teslim bulunmamasına rağmen bakım sözleşmesi yapılmadığı gerekçesiyle asansörlerin garanti kapsamı dışına çıkarılmasının mevzuata aykırı olduğunu, eksik işlerin tamamlanması halinde bakiye 10.000,00 TL’nin ödeneceğini bildirmelerine rağmen eksiklerin tamamlanmadığını, eksiklerin müvekkilince başkalarına tamamlatılarak asansör ruhsatının alındığını, müvekkilinin üçüncü kişilere 12.858,80 TL ödeme yaptığını, ayrıca asansör ruhsatı için 2.360,00 TL harcadığını, davacının bakiye 10.000,00 TL’ye hak kazanmadığını belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan imalatın ayıplı olduğu anlaşılmakla beraber ayıpların davalı tarafından giderildiği ve dava dışı şirketlere yapıldığı, karşılığında fatura alındığının anlaşıldığı, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, hükme esas alınan makina mühendisi raporunda ayıpların giderilmesi için davalı tarafından gerçekleştirilen harcamaların mahalli rayiçlere uygun olduğunun tespit edildiği, davalının dava dışı şirketlere bu eksik ayıplı iş sebebiyle ödemiş olduğu bedelin sözleşme bedelinde mahsup edilmesi sonucunda davacının davalıdan sözleşme bedelinde bakiye 10.000,00 TL için davalıdan alacak talep edemeyeceğinin anlaşıldığı, davacı tarafından düzenlenen 8.024,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından kabul edilmediği ve içeriğindeki işin davacı tarafından yapıldığı ve ücretinin ne olacağı konusunda dosyada yazılı bir belge bulunmadığı, faturanın karşı tarafa tebliğinin de ispat edilemediği, davanın sübuta ermediği, kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın esastan reddine, davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının iş bedelini 10.000,00 TL eksik ödediğini, daha sonra asansörler takıldıktan sonra davalı tarafından malzemeye verilen zararlar sebebiyle 20.09.2013 tarihli 8.024,00 TL’lik fatura için icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin işini eksik yaptığı ve kendisinin asansörlerdeki eksiklikler için 12.858,80 TL masraf yaptığını iddia ettiğini, mahkemece tarafların ticari defterleri incelenerek müvekkili şirketin davalı şirketten 10.000,00 TL alacaklı olduğunun bildirildiğini, …firmasının incelemesinden sonra asansörlerin 10 ay daha kullanıldığını, sorumluluğun bina yönetimi ve inşaat firmasına ait olduğunu, aylık bakım ve servis hizmetleri sözleşmesi yapılmasının zorunlu iken yapılmadığını, mahkemece davacının 10.000,00 TL alacaklı olduğu ancak eksik ve ayıplı iş yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilince işin tam ve eksiksiz yapıldığını, ek rapor alınmadan karar verildiğini, davalının yaptırdığı projenin kanuna ve yönetmeliklere aykırı uydurma bir proje olduğunu, müvekkilinin her üç raporda haklı çıkmasına rağmen mahkemece haksız çıkarılmasının anlaşılamadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile esere verilen zararın giderim bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 21/03/2012 tarihli sözleşme ile, 4 adet asansörün KDV dahil 190.000,00 TL bedel ile yapılması kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir.
Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 11/11/2015 tarihli raporda davacı defterlerine göre, 10/06/2016 tarihli raporda ise davalı defterlerine göre davacının davalıdan 10.000,00 TL iş bedeli alacağı bulunduğu belirlenmiştir. Makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 31/01/2017 tarihli raporda ise, davalının, daire sakinlerinin kullanımına açılabilmesi amacıyla 4 adet asansör projesi ve asansörlerdeki eksiklerin tamamlanabilmesi için yapmış olduğu 12.858,80 TL masrafın asansörlerle ilgili ve piyasa rayiçlerinde olduğu, davacının 10.000,00 TL sözleşme bakiyesi ve zarar gören otomatik kapı ve panellerin yenilenmesi ve temizliği ile ilgili 8.024,00 TL talebi bulunduğu, davalının tamamlattığı eksikliklerin Asansör Yönetmeliğine aykırı bulunmaması halinde ve davacının otomatik kapı ve panellere davalı tarafça zarar verildiğinin kabulü halinde, davacıya ödenecek tutarın 5.165,00 TL olacağı, davalının tamamlattığı eksiklerin yönetmeliğe aykırı olması halinde davacıya ödenecek toplam tutarın 18.024,00 TL olacağı, otomatik kapı ve panellerin zarar görmediğinin ispatı halinde, davacının, davalıya yapacağı ödemenin 2.858,80 TL olacağını belirtmiştir.
Somut olayda, davacı yüklenicinin 10.000,00 TL bakiye iş bedeli alacağı bulunduğu tarafların kabulündedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık asansörlerde eksiklik bulunup bulunmadığı, davalının asansörlere zarar verip vermediği, bu eksiklik ve zararların kim tarafından giderildiği hususlarında toplanmaktadır. Davacı tarafça zarar gören otomatik kapı ve panellerin yenilenmesi ve temizliği ile ilgili 8.024,00 TL fatura düzenlenmiş ve davalıya tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, bu faturanın tebliğ edildiği ve işin yapıldığı yasal delillerle ispatlanabilmiş değildir. Davalı taraf da faturayı kabul etmemiştir. Davalı taraf ise asansörlerdeki eksik işlerin üçüncü kişilere yaptırıldığına ilişkin faturalar sunmuş, bu faturaların içeriğinin asansörlerdeki eksiklerin tamamlanmasına ilişkin ve piyasa rayiçlerine uygun olduğu bilirkişi raporu ile denetlenmiştir. Bu durumda, her ne kadar davacının 10.000,00 TL bakiye iş bedeli alacağı mevcut ise de, davacı tarafından asansörlerdeki eksik işlerin tamamlanması için yapılan masrafların 12.858,80 TL olduğu ve piyasa rayiçlerine uygun olduğu belirlendiğinden, davacının itirazın iptali talebinin ve koşulları bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin yerel mahkemece reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2017 tarih ve 2014/1096 Esas, 2017/360 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.