Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1403 E. 2018/1722 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1403
KARAR NO : 2018/1722
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2015/697 Esas, 2017/398 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı şirketin proje yöneticisi…(…) tarafından onaylanan değişik tarihli teklifler kapsamındaki işlerin müvekkili tarafından yapılıp, faturalar ve iş teslim tutanakları ile teslim edilmesine rağmen davalının sadece 02.12.2014 tarihli teklif kapsamında kalan işlerle ilgili düzenlenen faturalardan kaynaklanan 205.341,00 TL borcunu ödediğini, ancak 02.12.2014, 05.01.2015, 16.01.2015 tarihli teklifler üzerine yapılıp teslim edilen işler için gönderilen faturalardan doğan toplam 554.189,39 TL borcun ödemediğini, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/63 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını, davalının taşınma işlemine başlanılmış olması nedeniyle bir kısım imalatı yerinde tespit edemediğini, ancak tamamına yakın kısmının yapılmış ve teslim edilmiş olduğunu raporunda bildirdiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanın müvekkili şirketin bilgisi doğrultusunda Zinzirlikuyu’da taşınılması planlanan ofis adresinde yaptığı bir takım işlerin bedelinin ödendiğini, davacı yanın yaptığını iddia ettiği ancak müvekkilinin bilgisi dahilinde olmayan işler için gönderilen 05.03.2015 tarihli 205.341,00 TL bedelli; 06.03.2015 tarihli 25.204,80 TL bedelli; 06.03.2015 tarihli 21.061,82.-TL bedelli; 07.03.2015 tarihli, 116.386,94 TL bedelli; 09.03.2015 tarihli, 41.766,10 TL bedelli; 10.03.2015 tarihli, 167.222.23 TL bedelli toplam 576.982,89 TL tutarındaki 6 adet faturanın davacıya iade edildiğini, yapılan ödemenin bu faturalarla ilgisi bulunmayıp başka işlere ait olduğunu, müvekkiline gönderilen faturalarda …ın isim ve imzası bulunmadığını, icra dosasında yer alan faturalarda ise bu kişinin isim ve imzasının bulunduğunu, bu işlemin fatura konusu mal ve hizmetlerin müvekkili şirkete verildiğinin dayanağı olarak yapıldığını, şirket çalışanı . …ın iş sözleşmesinin 16.03.2015 tarihinde “Müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği tüm alanlarda yasal düzenlemelere, sözleşmesel sorumluluklara ve etik kurallara uygun davranmadığı” gerekçesiyle sona erdirildiğini, imzanın …’a ait olup olmadığının da bilinmediğini, kendisinin şirket adına mal ve hizmet teslim almaya yetkili kişi olmadığını, iddia edilen malların şirket kayıtlarında yer almadığını, delil tespitine ilişkin bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, tespit raporunu kabul etmediklerini, ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafça düzenlenen faturaların fahiş olduğunu ve piyasa değerlerini yansıtmadığını belirterek, davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının ticari defterlerinde davalı tarafından yapılan ödemeler sonunda cari hesabın 554.189,39 TL alacak bakiyesi verdiği, davalının ticari defterlerinde ise cari hesabın sıfırlandığı ve dava konusu yapılan faturaların kaydına rastlanmadığı, davalının kiraladığı Zincirlikuyu’da 5 bodrum, zemin, 3 normal katı ve çatı arası bulunan işyerinin davalı gereksinimlerine uygun şekilde modern bir işyeri haline getirilmesi amacıyla davacı yüklenicinin tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ve eki fotoğraflar ile diğer belgelerle mimar … tarafından imzalanan iş teslim tutanakları, sözleşmeye göre yapılan ve teslim edilen işlerle ilgili olarak düzenlenen ve yine aynı kişi tarafından teslim alınan faturalar birlikte değerlendirildiğinde, davacı yüklenicinin sözleşmeye uygun şekilde yüklendiği işi tamamladığı ve teslim ettiğinin değerlendirildiği, varsa eksik ve ayıplara ilişkin bildirim yapılmadığı ve delil sunulmadığından davalı iş sahibinin eseri kabul ettiği ve yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulduğu, iş sahibinin bedel ödeme borcunun teslim anında muaccel olduğu, tekliflerde iş bedelinin %25’inin peşin ve nakit, kalan kısmın ise 30 ve 60 gün vadeli çeklerle ödeneceğinin belirtildiğinden davacı tarafından düzenlenen 13 fatura toplamı olan 759.529,89 TL’den ödenen 205.341,00 TL’nin düşülmesi halinde davacı yüklenicinin 554.188,89 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, ancak iş bedelinin vadeye bağlanan %62,50’sine isabet eden 346.368,06 TL’lik kısmı yönünden davalı iş sahibinin temerrüde düştüğü, fazlaya ilişkin kısımla ilgili takibin haksız olduğunun anlaşıldığı, davalının iş sahibine gönderilen iş tekliflerini imzalayan … ile ilgili itirazlarının sözleşmenin davalı şirketin adresinde yapılmış olması ve ödemelerin bu kişi tarafından yapılması, şirketin bu kişinin işlemlerine onay verdiği, davacının takip yapmakta kısmen haklı olduğu ve kötüniyetli olduğunun anlaşılamadığı, alacağın niteliği itibariyle yasal şartlar oluştuğundan %20 icra inkar tazminat miktarının kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesinin uygun olacağı gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının 346.368,06 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynı şartlarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, muacceliyet itirazının davalı tarafından ileri sürülmesi gerekirken bilirkişi ve mahkemece re’sen gözetilmesinin ve bu nedenle davanın kısmen kabulünün hukuka aykırı olduğunu, ödeme yükümlülüğünün işin tesliminden başlayacağı tespitinin hatalı olduğunu, ödemenin en geç teslim tarihinde yapılmış olması gerektiğini, ödeme tarihlerine göre yapılan hesaplamanın da hatalı olup, bu ödeme şeklinin 2.teklif için geçerli olmadığını, kararın usul ekonomisine de aykırı olduğunu alacağın en geç dava tarihinde muaccel olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kısmen reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı gibi, kısmen kabul kararı verilmesinin de hatalı olduğunu, teklif formlarının ve faturaların altında imzası bulunan …ın şirket yetkilisi olmadığını, gönderilen faturalarda imzasının bulunmadığından söz konusu işlerden şirketin haberdar olmamasının doğal olduğunu, hiç bir belgede yetkili imzalarının bulunmadığını, …ile müvekkili şirket arasındaki iş akdinin, müvekkili Şirket’in …’a karşı güven ilişkisinin zedelenmesi nedeniyle 16.03.2015 tarihinde feshedildiğini, fatura konusu mal ve hizmetlerin faturaları imzaladığı iddia edilen …’dan tahsili yoluna gidilmesi gerektiğini, imza tetkiki yapılması gerektiğini, teklif formunun hukuken sözleşme niteliğinde olmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin imzasını taşımadığından icap niteliğinde olduğunu, eksik inceleme ile düzenlenen rapora dayanarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, fatura konusu bedellerin fahiş olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmadığını, faturada belirtilen işlerin davacı yanca yapılıp yapılmadığının tetkik edilmediğini, imalatta kullanılan malzemeler yönünden değerlendirme yapılmadığını, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kısmen kabul yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı …AŞ ile davalı … AŞ adına … arasında imzalanan “Alvimedica Zincirlikuyu Ofis Projesi 1. Parti İnşaat İş Kalemleri” başlıklı 02/12/2014 tarihli Teklif Formu ile, alçıpan, duvar, tavan, şap, seramik, duvar kağıdı, duvar örme ve sıva, kırım, moloz atımı, mermer tamiri vs işlerinin KDV dahil 205.341,00 TL birim fiyat bedel ile yapımı kararlaştırılmış, 28/02/2014 tarihli Ürün / İş Teslim Tutanağı ile 05/03/2015 tarihli ve KDV dahil 205.341,00 TL bedelli fatura …tarafından imzalanmış; aynı taraflar arasında düzenlenen 20/12/2014 tarihli Teklif Formu ile, Nish İstanbul, Kabataş ofis söküm ve depo raf sökümü, nakliye montaj, Çatalca ürünlerin nakliye hamaliye işlerinin KDV dahil 49.718,12 TL birim fiyat bedel ile yapımı kararlaştırılmış, 28/02/2014 tarihli Ürün / İş Teslim Tutanağı ile 24/02/2014 tarihli ve KDV dahil 26.579,50 TL ve 21/02/2014 tarihli 12.820,70 TL bedelli faturalar… tarafından imzalanmış; aynı taraflar arasında düzenlenen 05/01/2015 tarihli Teklif Formu ile, 7 kalem başlık altında çok sayıda iş ve malzemelerin KDV dahil 385.624,00 TL birim fiyat bedel ile yapımı kararlaştırılmış, 28/02/2014 tarihli Ürün / İş Teslim Tutanağı ve 03/02/2015 tarihli ve KDV dahil 55.070,60 TL, 05/02/2015 tarih ve 40.985,54 TL, 09/02/2015 tarih ve 17.711,80 TL, 12/02/2015 tarih ve 13.519,26 TL, 14/02/2015 tarih ve 15.860,30 TL, 06/03/2015 tarih ve 21.061,82 TL, 06/03/2015 tarih ve 25.204,80 TL bedelli faturalar …. tarafından imzalanmış; yine aynı taraflar arasında 16/01/2015 tarihli Teklif Formu ile, 27 kalem iş ve malzemelerin KDV dahil 332.587,00 TL birim fiyat bedel ile yapımı kararlaştırılmış, 07/03/2015 tarihli ve KDV dahil 116.386,94 TL, 09/03/2015 tarih ve 41.766,10 TL, 10/03/2015 tarih ve 167.222,23 TL bedelli faturalar …tarafından imzalanmıştır. Söz konusu 2 nolu teklif formunda ödemenin bir hafta içinde nakit olacağı belirtilmiş, diğer teklif formlarında ise ödemelerin %25 nakit, kalan kısımının 30 ve 60 günlük vadeli çekle yapılacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen teklif formları icap niteliğinde olup, davalı şirket adına… (…) tarafından imzalanmakla kabul edilerek sözleşme haline gelmiştir. Taraflar arasındaki bu sözleşme, niteliğince TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Davacı şirket yüklenici; davalı şirket ise iş sahibidir. Davalı tarafça teklifler ile teslim belgeleri ve faturaları imzalayan …’ın şirketi temsil yetkisi bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, imzalanan sözleşmelerin, fatura ve teslim belgelerinin sayısı ve yapılan işin miktarı, davalı şirketin bir yerden bir yere taşınma işinin kapsamı ile aynı kişi tarafından imzalanan sözleşme, teslim tutanağı ve fatura kapsamında bir kısım iş bedelinin de şirketçe ödendiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, tüm bu işlerin şirket yetkililerinin bilgi ve onayı olmaksızın, yetkili olmayan bir çalışan tarafından kendiliğinden yapılmasının mümkün olmadığı ve şirketin … (…)’a sözleşmelere konu işin yapımı hususunda onay vermiş olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davacı tarafça davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün .. sayılı takip dosyası ile 554.189,39 TL asıl alacağın yıllık %10,50 avans faiziyle birlikte tahsili için icra takibi yapılmış, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/63 D.İş sayılı tespit dosyası ile davalıya karşı tespit yapılması talep edilmiş, yapılan tespit sonucu düzenlenen 01/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda, tespit konusu işyerinin zemin kat, 1,2,3. Normal katlar ve çatı katı ve 1,2,3,4,5. Bodrum katlardan oluştuğu, tespit anında taşınma işleminin devam ettiği, bir kısım iş kalemlerinin paketlendiği ve nakliye işlemi devam ettiğinden tespitinin yapılamadığı, ancak ek 1,2,3’de belirtilen ve fotoğraflanan işlerin tespit edildiği belirtmiştir.
Davalı tarafça davacı tarafa gönderilen 10/06/2015 tarihli noter ihtarı ekinde 05.03.2015 tarihli 205.341,00 TL bedelli; 06.03.2015 tarihli 25.204,80 TL bedelli; 06.03.2015 tarihli 21.061,82.-TL bedelli; 07.03.2015 tarihli, 116.386,94 TL bedelli; 09.03.2015 tarihli, 41.766,10 TL bedelli; 10.03.2015 tarihli, 167.222.23 TL bedelli toplam 576.982,89 TL tutarındaki 6 adet faturanın iade edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bilirkişi kurulundan alınan 15/02/2017 tarihli raporda, tarafların defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı defterlerinde 2015 yılına 18.714,80 TL davalı borcu devredildiği, davacının 13 fatura karşılığı 759.530,59 TL fatura düzenlediği ve davalı hesabına borç yazdığı, davalının 73.715,00 TL banka havaleleri ve 150.341,00 TL çeklerle ödeme yaptığı, davalı borcunun 554.189,39 TL olarak göründüğü, davacının 2015 yılı satımlarıyla ilgili BS formunda kestiği faturaları beyan ettiği, davalı defterlerinde ise 2015 yılına 18.714,80 TL davacı alacağı devredildiği, 205.341,20 TL faturanın kayıtlı olduğu, bu fatura karşılığında 55.000,00 TL banka havalesi, 150.341,00 TL çek ödemesi ve 18.715,00 TL ödemelerin bulunduğu, bu şekilde cari hesabın sıfırlanmış olduğu, davalıya ait Zincirlikuyu’daki işyerinin modernleştirilmesi için davacı tarafından değişik tarihlerde gönderilen ve davalı şirket çalışanı tarafından onaylanan tekliflere uygun sözleşme bağıtlandığı, sözleşme uyarınca davacı yüklenicinin davalının Kabataş ve Nish İstanbul’daki ofislerinde bulunan malzemelerin buralardan sökülüp, dava konusu işyerine nakli ve montaj işleri dahil sözleşmelerde geçen işlerin yapımının yüklenildiği, işin yapıldığı yerin boşaltılmış olması nedeniyle yerinde keşfen bir inceleme ve değerlendirme görevi verilmediği için dosya içindeki kanıtlara göre değerlendirme yapıldığını, davacı yüklenici tarafından yaptırılan delil tespitindeki bilirkişi raporu ve eki fotoğraflar, işin bitimi ve teslimi sırasında davacı tarafından çekilen fotoğraflar, işin teslimi sırasında düzenlenen ve davalı şirketin işin başında görevlendirdiği anlaşılan mimar …tarafından imzalanan iş teslim tutanakları, sözleşmeye göre yapılan ve teslim edilen işler ile ilgili olarak düzenlenen ve yine aynı kişi tarafından teslim alınan faturalar birlikte değerlendirildiğinde davacı yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak yüklendiği işi tamamladığı ve teslim ettiği şeklinde değerlendirildiği, TBK’nın 474. Maddesi gereğince gözden geçirme ve varsa ayıplı işleri yükleniciye bildirildiğine dair iddia ile eksik işlere ilişkin bir iddianın ileri sürülüp kanıtlanmadığı, sonradan çıkan gizli ayıplara ilişkin tespit ve bildirim bulunmadığı, bu nedenle iş sahibinin TBK’nın 477. Maddesi gereğince eseri kabul ettiği ve yüklenicinin bu maddede belirtilen şekilde her türlü sorumluluktan kurtulduğunun söylenebileceği, TBK’nın 479. Maddesi uyarınca iş sahibinin bedel ödeme borcunun teslim anında muaccel olacağı, ancak iş tekliflerinde iş bedelinin %25’inin peşin ve nakit, kalan kısmının 30 ve 60 günlük vadeli çeklerle ödeneceğinin belirtildiği, buna göre işin teslim tarihi olan 28/02/2015 tarihinde işin bedelinin %25’ik kısmının nakit ve peşin olarak, kalan iş bedelinin %37,5’lik kısmının 30 gün sonra 28/03/2015 tarihinde, kalan %37,5’lik kısmının ise 60 gün sonra 28/04/2015 tarihinde ödenmesi konusunda anlaşmaya vardıklarının söylenebileceği, 13 ayrı fatura bedelinin 759.529,89 TL olduğu ve sadece 205.341,00 TL ödendiğinden bakiye alacağın 554.188,89 TL olduğu, icra takip tarihi olan 08/04/2015 itibariyle işin toplam bedelinin 60 günlük vadeye bağlanan %37,5’i olan 207.820,83 TL’sinin muaccel hale gelmemesi nedeniyle bu kısım için icra takibi başlatılamayacağı, buna karşılık işin kalan %62,5’ine denk gelen 346.368,06 TL’si yönünden davalı iş sahibinin TBK’nın 117/2 maddesi gereğince kendiliğinden direnime düştüğü, dava tarihi itibariyle de alacağın tamamı yönünden direnime düştüğü belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı ile davalı şirket adına …(….) arasında icap ve kabul ile varılan anlaşmalar sonucunda davacının sözleşmelere konu işleri yerine getirdiği, …(…) tarafından imzalanan teslim tutanakları ve faturaların kapsamı ile tespit raporu ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Davalı tarafça bir kısım ödemeler yapıldığı gibi, ayıp ihbarı ya da eksik işler bulunduğuna ilişkin bir bildirim de yapılmamıştır. Bu nedenle, yapılan işin davalı tarafın da kabulünde olduğu sonucuna varılmaktadır. Sözleşmelerde ödemeler kısmen peşinat ve kısmen vadeye bağlanmıştır. Davacı defterlerinde alacak olarak görünen 554.188,89 TL’nin icra takip tarihi olan 08/04/2015 itibariyle işin toplam bedelinin 60 günlük vadeye bağlanan %37,5’i olan 207.820,83 TL’si muaccel hale gelmediği için işin kalan %62,5’ine denk gelen 346.368,06 TL’si yönünden takip tarihinde alacak muaccel hale gelmiş olup, mahkemece bu miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmesi yerinde olmuştur. Davacı tarafça, dava tarihinde alacağın tamamının muaccel olduğu belirtilmesine karşılık, davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle takip tarihi itibariyle muaccel olan alacağın dikkate alınması gerektiğinden, davacı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş ise de, alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiğinden koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı taraf istinaf dilekçesinde %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş olup, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından talebin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 bendi gereğince kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ve icra takibine itirazın 346.368,06 TL asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin ve %20 icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 tarih ve 2015/697 Esas, 2017/398 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki davalının itirazının 346.368,06 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar yönünden aynı şartlarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Yasal şartları oluşmadığından davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Yasal şartları oluşmadığından davalının %20 kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN
1-Alınması gereken 23.660,40-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.693,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.967,18-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 6.693,22-TL peşin harç ile 31,80-TL ilk dava harçları olmak üzere toplam 6.725,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 191,00-TL tebligat ve posta gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.191,00-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.994,37-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26.732,08-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 18.419,28-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davacıdan alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 27,80-TL posta gideri, 51,70-TL Tehiri İcra Karar harcı olmak üzere toplam 165,20-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 25/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.