Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1398 E. 2019/63 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1398
KARAR NO : 2019/63
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2017
NUMARASI : 2016/373 Esas, 2017/379 Karar,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 18/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında birbirinin devamı niteliğinde olan 17/03/2014 tarihinde konusu çatı cephe paneli imalatı ve 02/06/2014 tarihinde de konusu soğuk oda imalatı olan 2 adet sözleşme imzalandığını (sözleşmelerde davacı yüklenici, davalı iş sahibidir), müvekkilinin bu sözleşmelere uygun olarak imalatı yapmayı, davalı tarafın da yapılacak bu iş karşılığında ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak üzerine düşen edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkili ile davalı taraf arasında bu iki sözleşme haricinde borç doğurabilecek hiçbir hukuki ve ticari ilişki olmadığını, ancak davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağı olmamasına rağmen İstanbul…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlattığını belirterek takip konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı taraf ile müvekkili şirketin dosyadaki mübrez sözleşmeler ile, çatı, cephe panelleri ve şok odalarının imalatı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin sözleşmeye konu edimlerini yerine getirdiğini yani ödemelerini yaptığını, ancak davacı tarafın sözleşme gereği yapması gereken imalatları eksik, hatalı ve ağır kusurlu olarak yaptığını, kendileri tarafından davacı yüklenici aleyhine yaptırılan Pınarhisar Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1 D.iş sayılı dosyasındaki tespitten sonra davacı tarafın dış cephe ve çatıdaki eksikliklerin bir kısmını giderdiğini, şok odalarına ilişkin eksikliklerin giderilmesi için müvekkili davalı şirketi dava dışı … Kapı ve Panel Sistemleri Ltd.Şti.’ne yönlendirdiğini, soğuk odalardaki eksikliklerin … isimli firma tarafından giderileceğini, buna ilişkin ödemeyi de kendilerinin müvekkiline verdikleri dava konusu çekle yapılacağını beyan ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, Davalının kendi beyanına göre müvekkilinin, sözde şok odalarına ilişkin eksikliklerin giderilmesi için … soğuk … Kapı ve…Tic.Ltd.Şti.’ye yönlendirdiği, soğuk odalardaki eksikliklerin…. isimli firma tarafından giderileceğini belirttiği ve buna ilişkin ödemeyi de davalıya verdiği dava konusu çek ile yapılacağı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, esasen davalı ile yapılan sözleşmenin imzalandıktan sonra, davalı yanın sözleşme kapsamında müvekkili firmaya dosyaya sundukları sıralı çekleri teslim ettiği esnada, daha önce taraflar arasında hiçbir şekilde konuşulmadığı halde davalı yanın yetkilisi tarafından müvekkili şirket yetkilisi …’dan bir adet boş çek vermesi istendiğini, buna gerekçe olarak da müvekkiline verdiği sıralı çekler ve işe henüz başlanmamasını gösterdiğini, işin teslimi esnasında çeki teslim edeceğini ve hiçbir şekilde çeki kullanmayacağını beyan ettiğini, müvekkili de işin gelmiş olduğu aşamadan dolayı işin bozulmaması için aniden ortaya çıkan bu talebi kabul etmek zorunda bırakıldığını, o esnada müvekkili şirket yetkilisinin yanında çek karnesi olmadığı için bu iş için panelleri üretecek olan beraber çalıştığı panel üreticisi ….San.ve Tic.Ltd.Şti’nin yetkilisinin yanında çek karnesi olduğu için … yetkilisinden kendisi adına boş bir çek düzenlemesini istediğini ve bu çeki cirolayarak davalı yan yetkilisine teslim ettiğini, daha sonra yukarıda açıklandığı üzere 29.01.2015 tarihinde işin hatasız ve eksiksiz olarak tamamlanmasının akabinde davalı yandan kendisine teslim edilen tarihsiz ve bedelsiz çeki iade etmesi istenmiş ancak davalı yan yetkilisinin çeki yırtarak imha ettiğini söylediğini belirtmiştir.İstinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararında; “tüm dosya kapsamı davacı vekilinin dava dilekçesi beyanları davalı vekilinin cevap dilekçesi ve beyanları, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, tarafların ibraz ettiği deliller yeterli görülen bilirkişi raporu karşısında; davacının takibe konu çekten kaynaklı olarak çekin teminat için verildiğini, çek bedelinin ödendiğini ispat edememiş olmakla borcunun olmadığını ispat edememiştir. Davacı davasının ispat edemediğinden aşağıdaki şekilde davasının reddine” dair karar vermiştir.Yerel mahkeme kararına karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Takip dosyasının incelenmesinde, takibin 14/03/2016 keşide tarihli 70.000,00-TL bedelli çeke dayandığı, çek bedeli kadar asıl alacak talep edildiği, takibe konu çekin incelenmesinde, davacı şirketin lehtar olduğu ve davacı tarafın cirosu ile çekin davalı şirkete ciro edildiği görülmüştür. Her iki tarafın kabulünde olan sözleşmelerde, yüklenici tarafından teminat çeki verileceğine dair düzenleme bulunmadığı gibi, dava konusu çek metninde de teminat olduğuna dair kaydın bulunmamasına göre, istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2017 tarih ve 2016/373 Esas, 2017/379 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.