Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1387 E. 2019/112 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1387
KARAR NO : 2019/112
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2017
NUMARASI : 2014/1071 Esas, 2017/761 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl dava, tşört boyama işi nedeniyle eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı işler bedelinin tahsili, karşı dava ise, aynı sözleşme nedeniyle bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece, asıl davanın kısmen, karşı davanın ise kabulüne dair verilen karar davalı-karşı davacı vekilince asıl dava yönünden istinaf edilmiştir.
Asıl ve karşı dava, davacı-karşı davalı tarafından istinaf edilmemiş, davalı-karşı davacı sadece asıl davayı istinaf etmiştir. Bu nedenle asıl dava yönünden istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı -karşı davacı istinaf talebinde özetle; bir an için işin ayıplı ifa edildiği kabul edilse dahi, ayıpların açık ayıp niteliğine göre ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosya kapsamı ve istinaf itiraz sebepleri dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Taraflar arasında tekstil ürünlerini boyama işi nedeniyle sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Eser sözleşmesinde iş sahibi eseri teslim alır almaz işin olağan akışına uygun sürede eseri gözden geçirip eksik ve ayıplı işleri tespit etmek veya mahkeme aracılığı ile tespit yaptırarak varsa ayıpları yine makul sürede yükleniciye bildirmelidir. Aksi halde eseri teslim edilen haliyle kabul etmiş sayılır ve ayıp nedeniyle yasadan kaynaklanan haklarını kullanamaz. İşi, işlerin olağan akışına uygun sürede gözden geçirmek, eserin niteliği ve nicelik özelliklerine, taraflar arasındaki teamül uygulamasına ve her işin özelliğine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Ayrıca saptanan ayıplı işlerin yine benzer kriterler gözetilerek buna göre makul sürede bildirilmelidir. Somut olayda, çok sayıda tekstil ürününün boyanmasından kaynaklanan ayıp iddiasının tespit edilmesi ve bildirim sürelerinin de açıklanan ölçüler dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf itiraz sebebine göre somut olayın özelliği de dikkate alınarak, yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporuna göre ayıplı hususların usulünce belirlenip davalı yüklenici şirkete makul sürede bildirildiğinin anlaşılmasına göre mahkemece asıl davada ayıplı işler bedeline yönelik verilen kısmen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı-karşı davacı yüklenici şirket vekilinin asıl davaya yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2017 tarih ve 2014/1071 esas, 2017/761 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.468,98 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 336,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.132,98 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı-karşı davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 29/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.