Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1370 E. 2018/1656 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1370
KARAR NO : 2018/1656
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2017
NUMARASI : 2015/37 Esas, 2017/67 Karar,
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin inşa ettiği binanın asansörünün yapımı ve kurulumu için davalı şirket yetkilisi … ile sözleşme imzalandığını, asansörün A3 uyumlu olması gerektiğini, sözleşme imzalandığı tarihte 25.000,00 TL ödeme yapıldığını, binaların maliklerine tesliminden sonra asansörlerde bozulmalar başladığını, yüklenicinin garanti şartlarına uymadığını ve servis sağlamadığını, arızaların ilk bakışta anlaşılmayacak, kurulum ve montajdan kaynaklanan arızalar olduğunu, asansör üzerinde tespit yaptırılıdığını, müvekkilinin tadilat için 5.000,00 TL, A3 belgesi için 7.000,00 TL ve itibar kaybı nedeniyle 8.000,00 TL zararlarının oluştuğunu ileri sürerek, toplam 20.000,00 TL tazminatın davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu asansörü sözleşmeye uygun olarak yaptığını ve davacıya teslim ettiğini, fatura düzenleyerek bedelini tahsil ettiğini, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, müvekkilinin kapıları ters monte etmediğini, böyle bir durum varsa davacının kapıyı başka asansörcülere değiştirmesinden kaynaklandığından müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, motorun gücünde ve taşıma kapasitesinde sorun olmadığını, malzemelerin CE standartlarında olduğunu, belediyeden alınan ruhsatta asansörün A3 uyumlu olduğunun belirtildiğini, davacının asansör üzerinde kendince tadilatlar yaptığından müvekkilinin sorumlu olmadığını, tespit raporunun kendilerine tebliğ edilmediğinden kabul etmediklerini, itibar kaybına ilişkin talebin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının 5.750,00 TL alacağı bulunduğunun belirtildiği, Bakırköy 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/136 D.iş sayılı dosyasında alınan raporda, asansörün A3 uyumlu olmadığı, ters kapı montesinin bulunduğu, akünün asansörde olmadığı, fren sisteminin boşta olduğu, ray sisteminin düzgün olmaması nedeniyle fren sisteminin devreye girerek asansörde kilitlenme yaptığının bildirildiği, ancak bu rapora itiraz edildiğinden yeni bir bilirkişi heyeti ile teknik inceleme yaptırıldığı ve ray sistemindeki düzensizlik nedeniyle söz konusu kilitlenmenin olduğu saptandığından davalı tarafın kurulum ve montaj aşamasında ayıplı mal teslim ettiği, kullanma sonrasında bu hususun ortaya çıktığı ve gizli ayıp nedeniyle bu durumun tespit edildiği, tespit dosyasının davalı tarafa tebliği ile ayıp ihbarının yapıldığı, ancak zararın oluşmasında davacı tarafın sözleşmeye aykırı kapı değiştirmesinin de zararın oluşmasında katkı sağladığı gözönüne alındığında, her ne kadar A3 belgesine uyumluluk bedeli talep edilmiş ise de, asansör tescil belgesinin uyumlu kaydı ile asansör monte edene teslim edildiği görüldüğünden, bu husustaki talebin reddi gerektiği, gizli ayıplı montaj nedeniyle oluşan zarar miktarı olan 5.750,00 TL’nin takdiren ve hakkaniyet gereği %20 müterafik kusur indirimi yapılmak kaydı ile belirlenen 4.600,00 TL zarar bedelinin davalıdan tahsili gerektiği, itibar kaydı ile ilgili talebin delillendirilemediği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, itibar kaybı kanıtlanamadığından bu husustaki talebin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile %20 müterafık kusur indirimi yapılmak kaydıyla 4.600,00TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müteselsil müşterek alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, keşif yapılmadan ve asansör üzerinde yapılan değişiklikler değerlendirilmeden tek taraflı tespit raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, yapılan işin standartlara ve yönetmeliklere uygun olması nedeniyle belediyece tescil belgesi verildiğini, ancak bu belgenin dikkate alınmadığını, davalı tarafından sonradan yapılan değişikliklerin davacı tarafça yapılmış gibi değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin yaptığı kapının sonradan değiştirilmiş olduğundan müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının teslimden sonra iç kapıyı sökerek onun yerine gromak kapı yaptığını, müvekkilinin kullandığı malzemelerin CE belgeli olduğunu, mahkemece gizli ayıp olarak değerlendirilen 4.600,00 TL zararın sonradan yapılan değişiklikten kaynaklandığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 16/04/2013 tarihli sözleşme ile, asansör imalatı yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi; davalılar ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi tarafından açılan dava ile asansörün tadilatı için 5.000,00 TL, A3 belgesi alınması için 7.000,00 TL ve itibar kaybı nedeniyle 8.000,00 TL tazminatın tahsili istenmiştir. Davacı iş sahibi tarafından mahallinde tespit yaptırılmış olup, mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporunda delil tespiti raporunda belirtilen hususlar da değerlendirilmek suretiyle asansörün sağlıklı bir şekilde çalışması için acil yapılması gerekenlerin rayların düzeltilmesi, iç kapının değişmesi, dış kapıların ayarlanması, motor sehpasının güçlendirilmesi, emniyet freninin değiştirilmesi gerektiğini, bu işlemlerin, yapılan piyasa araştırması sonucunda 5.750,00 TL harcanması halinde asansörün can ve mal güvenliği açısından güvenli hale geleceği, buna göre yüklenicinin asansörü gizli ayıplı olarak teslim ettiği, belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen bu bedelden takdiren ve hakkaniyet gereği %20 müterafik kusur indirimi yapılmak kaydı ile belirlenen 4.600,00 TL maddi tazminatın tahsiline, manevi tazminatın şartları bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeden yüklenicinin iş sahibine 5 yıl garanti verdiği anlaşılmaktadır. Eksik işler için ayıp ihbarına gerek olmaksızın zamanaşımı süresi içerisinde dava açılabilir. Ayıplı işler için ise süresinde ayıp ihbarında bulunulması gerekmektedir. Ancak, yüklenici tarafından garanti verilen durumlarda garanti süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmaksızın her zaman ayıp nedeniyle seçimlik haklar kullanılabilir ve ayıbın giderim bedeli talep edilebilir. Somut olayda, yüklenici 5 yıllık garanti vermiş olduğundan iş sahibinin ayrıca bir ayıp ihbarında bulunması gerekmemektedir. Mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen maddi tazminat miktarından tarafların müterafık indirim yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2017 tarih ve 2015/37 Esas, 2017/67 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 314,23 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 78,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 235,67 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalılarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 11/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.