Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1314 E. 2018/1583 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1314
KARAR NO : 2018/1583
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2017
NUMARASI : 2016/446 Esas, 2017/577 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 29/11/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, iç mimar olan müvekkili ile davalı şirket arasında 19/08/2015 tarihinde sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme ile davalı şirketin inşaatını gerçekleştireceği “Green Life Mudanya Konut Projesi” olacak olan taşınmaza ait maket yapım hizmeti işinin 15.000,00-TL bedel karşılığında müvekkili tarafından yapılacağını, müvekkilinin sözleşme şartları çerçevesinde maket yapım işini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın imal edilen eseri hem teslim almadığını, hemde eser için taraflarca kararlaştırılan bedeli ödemediğini, gönderilen ihtarnameye rağmen sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkili tarafından imal edilen maketin halen sağlam ve sözleşme ile kararlaştırılan özelliklere haiz biçimde müvekkilinin ofisinde bulunduğunu belirterek maket yapım hizmeti işinin bedeli olan 15.000,00-TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, davacının sözleşmeye konu maketi süresi içerisinde tamamlayıp teslim etmediğini, müvekkili şirket yetkililerinin ısrarlı müracaat ve taleplerine rağmen maket tesliminin yapılmadığını,son olarak 20.11.2015 tarihinde de işin tamamlanmadığı ve teslim edilmediğinin anlaşılması üzerine müvekkili şirketin maket yapımı işinden vazgeçtiğini, davacı tarafa bildirdiğini, davacı tarafın bu hususta herhangi bir itiraz ve bildiriminin olmadığını, aradan uzunca bir süre daha geçtikten sonra, 08.12.2015 tarihinde davacı tarafın 02.12.2016 tarihli ihtarının müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, ayrıca davacı tarafın maketin teslimine ilişkin ihtarının haksız olup, zira teslim yerinin müvekkili şirkete ait işyerinin olduğunu, teslimin, teknik beceri ve uzmanlık isteyen bir iş olup, ifa yerinin müvekkili şirketin adresi olduğunu, davacının maketi müvekkili şirketin adresinde kurulumunu yapmak sureti ile teslim etmesi gerektiğini, ayrıca Sözleşenin 4. maddesi gereği de teslim etme yükümlülüğünün davacı taraf üzerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme İstinaf incelemesine konu kararında; “davanın kabulü ile, 15.000,00-TL’nin 11/12/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek Ticari Temerrüt Faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” dair karar vermiştir.
Yerel mahkeme kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi mevcut olup, davalı tarafın sunduğu her iki tarafın imza ve kaşesini içeren sözleşme yerel mahkemece kabul edilip hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde 20/11/2015 tarihinde işin tamamlanmadığı ve teslim edilmediğinin anlaşılması üzerine müvekkili şirketin maket yapımı işinden vazgeçtiğini davacı tarafa bildirdiğini belirtmiş ise de, bu bildirim sözlü bildirim olup, yazılı belgeyle ispatlayamamıştır.
İstinaf incelemesine konu davada yargılama aşamasında mahallinde keşif yapılmış, keşifte hazır bulunan mimar bilirkişi raporunda: dosya kapsamında ve mahallinde yapılan inceleme sonucunda söz konusu maketin sözleşmeye uygun olarak makul süre içerisinde imal edildiğini, söz konusu maketin hacminin büyük olması, nakli esnasında zarar görebileceği göz önüne alınarak işveren tarafından belirtilen yere yüklenici tarafından montajının yapılarak tesliminin yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Bilirkişi rapor içeriğinde söz konusu maketin dosya ekindeki mimari proje suretine göre tamamlandığını ve gösterime hazır olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu Bursa 24. Noterliği’nin 02/12/2015 tarihli ihtarında, davacı tarafça davalı şirkete hitaben 19/08/2015 tarihli eser sözleşmesi gereğince imal edilen eserin (davacı tarafça tasarlanarak imal edilen maketin) adresinde teslime hazır olduğunu, ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içinde teslim alınmasını, yine tebliğden itibaren 3 gün içinde bedelin ödenmesi belirtilmiş, bu ihtar davalıya 07/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bu itibarla mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu da gözönüne alınarak, yerel mahkeme kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2017 tarih ve 2016/446 Esas, 2017/577 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.024,65-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 257,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 767,65-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 29/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.