Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1241 E. 2018/1559 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1241
KARAR NO : 2018/1559
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2016/494 Esas, 2017/346 Karar,
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği Tiger Plus, Navigator, Lod ve BRM Özel Yazılımının müvekkili şirkete 6 ay içinde teslimi taahhüt edilmiş olmasına rağmen BRM Özel Yazılımlarının bugüne kadar teslim edilmediğini, müvekkilinin sözleşmeyi önceden kullandığı programdan daha fazla fayda sağlayacağını düşünerek imzaladığını, sözleşmenin 2. safyasında özel yazılımlarla yapılabilecek işlerin ayrıntılı olarak gösterildiğini, teslim edilecek programlar için davalının 14/03/2012 tarihli fatura düzenlediğini, fatura bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, ancak davalının özel yazılımları teslim etmediğini, 13/01/2016 tarihli ihtarla BRM özel programının teslimini istemesine rağmen teslim edilmediğini, teslimi ispat yükünün davalıda olduğunu, teslim edilmediği için müvekkilinin muhasebe programını ve ihtiyacına özel yazılımları başka bir firmadan sağladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak sözleşmede yer alan BRM özel yazılımları için davalıya ödenen 19.865,00 TL’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu yazılımın davacıya eksiksiz olarak ve süresinde teslim edildiğini, sözleşmenin son kısmında belirtildiği üzere ön görüşmeler sırasında sunum yapıldığı ve programa son şeklinin verildiğini, buna ilişkin servis formları düzenlendiğini, davacı taleplerine göre yazılım uyarlamaları yapılarak davacının yazılı onayının alındığını, sözleşmenin bu onaydan sonra imzalandığını ve ardından 14/03/2012 tarihli faturanın davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından fatura bedelinin ödendiğini ve resmi kayıtlarına girdiğini, tarafların 13/03/2012 tarihi itibariyle programda eksiklik bulunmadığı hususunda mutabık kaldıktan sonra programın davacıya teslim edildiğini, davalının sonrasında da satış sonrası destek hizmetlerini sürdürdüğünü, davacının programda var olduğunu iddia ettiği ayıpları müvekkiline derhal bildirmediğini, uyuşmazlığın yazılımın ayıplı olup olmadığından kaynaklandığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davalının 4 yıl bekledikten sonra 13/01/2016 tarihli ihtarla ayıp ihbarı yaptığını, bu sürenin çok uzun olduğunu, müvekkilinin eksiksiz ve tam olarak teslim ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ürünlerin davacı yana teslim edildiğine dair irsaliyeli faturanın sunulduğu, bedelinin ödendiği, davacı tarafça özel yazılımların kendisine teslim edilmediği iddia edilmiş ise de, aradan geçen süreye nazaran davacı yanın ilk kez davalı tarafa gönderdiği 13/01/2016 tarihli ihtar öncesinde herhangi bir ayıp yada eksik ifa yönünde bildirimde bulunmadığı gibi, sözleşme tarihi sonrasında satılan programlar ile ilgili servis hizmeti aldığına dair tutanakların da davalı tarafça dosya içerisine ibraz edildiği, ayıp ihbarının süresinde yapılmayıp 4 yıllık süre sonrasında açılan davanın dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı, davanın bu nedenle ispat edilemediğinden tamamlanan satış işlemi sonrasında yapılan ödeme ile tarafların 4 yıl öncesinde kapatılan cari hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde de bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, özel yazılımların teslim edildiğinin ispat yükünün davalıda olduğunu, bu yazılımlar halen teslim edilmediğinden ayıp ihbarı yapılamayacağını, davalının yazılımı oluşturmadığından dosyaya sunamadığını, faturaya itiraz edilmemesinin faturadaki yazılımların müvekkilince kabul edildiği şeklinde gerekçeli kararda yorumlanmasının doğru olmadığını, bilgisayarlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın karar verilmesinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 13/03/2012 tarihli sözleşme ile, Tiger Plus isimli hazır programın satışı ve BRM özel yazılımlarının hazırlanarak teslimi kararlaştırılmıştır. Uyuşmazlık konusu BRM Özel Yazılımlarının yapımına ilişkin sözleşme, niteliğince bir eser sözleşmesidir. Davacı iş sahibi; davalı ise yüklenicidir.
Davalı yüklenici tarafından davacı adına düzenlenen 14/03/2012 tarihli KDV dahil 44.840,00 TL bedelli “Tiger Plus, Tiger Plus kullanıcıları + 10, Tiger Plus navigator, Tiger Plus Lod, Özel Yazılım” açıklamalı irsaliyeli fatura davacıya tebliğ edilmiştir. İrsaliyeli fatura aynı zamanda ürünün teslim edildiğini de gösteren belge niteliğindedir. Davalıya teslim edilen irsaliyeli faturanın alt kısmındaki “Eksiksiz Teslim Alan” bölümünde fatura içeriğinin teslim alındığına dair imza bulunduğu ve bu imzaya itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacı taraf fatura içeriğindeki BRM Özel Yazılımlarını teslim almadığına dair ihtarnameyi 13/01/2016 tarihinde davalıya göndermiştir. Davalı ise 10/02/2016 tarihli cevabi ihtarında sözleşme konusu tüm yazılımların davacı bilgisayarlarına eksiksiz kurularak, eğitimleri verilip, çalışır vaziyette teslim edildiği, buna ilişkin servis formları düzenlendiği, aradan geçen 4 sene boyunca ayıp, arıza, eksik ihbarı yapılmadığını bildirmiştir.
Öte yandan, davacı tarafça davalıya gönderilen 16/09/2013 tarihli yazıda, 22/11/2012 tarihinden itibaren yapılan işler için davalı şirket yönetici ve çalışanlarına teşekkür edildiği bildirilmiştir.
Somut olayda, davacı iş sahibi tarafından sözleşme gereği teslimi gereken BRM özel yazılımlarının teslim edilmediği belirtilerek, özel yazılımlar için davalıya ödenen 19.865,00 TL’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenmiş, davalı ise yazılımların irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini ve aradan geçen 4 yılda ayıp ve eksik ihbarı yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamındaki irsaliyeli fatura içeriğinden dava konusu BRM yazılımlarının davacıya teslim edildiği, irsaliyeli faturada teslim alan imzası bulunduğu, imzanın inkar edilmediği, aradan geçen uzun süre zarfında eksik iş iddiasında bulunulmadığı, ayrıca davacı tarafından da 16/09/2013 tarihli yazı ile davalı şirket yönetici ve çalışanlarına teşekkür edildiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2017 tarih ve 2016/494 Esas, 2017/346 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.