Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1236 E. 2018/1507 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1236
KARAR NO : 2018/1507
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2017
NUMARASI : 2015/272 Esas, 2017/660 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkiline ait binanın elektrik tranje işini davalı …. Ltd.Şti.’ne ve bu şirketin kefili olarak da …’a verildiğini, taraflar arasında 04/07/2013 tarihli sözleşme bulunduğunu, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek davalı … firması ve kefili … ile yapılan sözleşmeden doğan müvekkilinin zararlarının karşılanması için 7.000,00-TL’nin dava tarihi itibariyle faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesi istinaf incelemesine konu kararında: ” Davacının davalı … LTD. ŞTİ ye yönelik açtığı davanı KABULÜ ile, talep ile bağlı kalınarak 5.000,00 TL cezai şart ve 2.036,41 TL zarar olmak üzere toplam 7.036,41 TL nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı … yönünden açılan davanın reddine” şeklinde hüküm vermiştir.
Davacı vekili yerel mahkeme kararına karşı davalılardan … hakkında verilen hüküm yönünden istinaf kanun yoluna başvurarak davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında, davalı … yönünden açılan davanın reddi gerekçelerini şu şekilde açıklamıştır:
“Davalı …’ in, şirket olan taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye imza attığı, sözleşme içeriğinde …’ in kefil sıfatı bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
TBK’ nun 581. Maddesinde; “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.”, 583. Maddesinde; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükümlerini içerdiği, bu hükümler itibariyle, dosyaya konu sözleşmede, …’ in kefil sıfatıyla sorumlu olduğu miktarın belirtilmediği anlaşılmakla kefaletin geçersiz olduğu kabul edilmiştir.
Yine, kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu değerlendirilse dahi, niteliği itibariyle davalının adi kefil sıfatında olduğu, TBK’ nun 585. Maddesi gereğince alacaklı olan davacının, borçlu olan davalı şirkete başvurmadan davalı …’ e yönelemeyeceği değerlendirilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” şeklinde belirtmiştir.
Davanın dayanağı olan sözleşme incelendiğinde, davalı … Ltd.Şti.’nin yüklenici, davacının iş sahibi olduğu, kefil olarak davalı …’ın isim ve imzasının bulunduğu, sözleşme maddeleri incelendiğinde, sözleşmenin konusunun iş verene ait kazı ile ilgili sözleşme ekinde teknik ayrıntıları sunulan işin … tarafından yapılmasına ilişkin olup, sözleşmeye konu tranje (kazı) talep edilecek bütün işlerin yapılmasının …’a ait olduğu, … ile yapılan sözleşmede …’ın şahıs olarak kefil sayılacağının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının gerekçesi dosya kapsamına, usul ve yasaya, sözleşme hükümlerine uygun olduğundan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2017 tarih ve 2015/272 Esas, 2017/660 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 15/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.