Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1147 E. 2018/1516 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1147
KARAR NO : 2018/1516
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2017
NUMARASI : 2015/305 Esas, 2017/563 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 20/11/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, eser sözleşmesi kapsamında haksız olarak kesilen cezanın tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir.
Davacı şirket yüklenici, davalı idare ise iş sahibidir.
Davacı, iş bu alacakla ilgili olarak açtığı kısmi dava İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.06.2011 gün ve 2010/443 – 2011/309 E.K sayılı ilamı ile ıslahla arttırılan miktar üzerinden 295.043,73 TL ‘ye hükmedildiğini belirterek, bakiyesi olan 103.827,25 TL ‘nin faiziyle birlikte tahsili talebinde bulunmuştur. Davalı idare vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, anılan kısmi davada kesilen ceza miktarının 398.871,00 TL olduğu, bilirkişi raporuna göre bunun 295.043,75 TL ‘sinin haksız olarak kesildiği belirtilerek ıslah da dikkate alınarak 295.043,75 TL ‘sine hükmedildiği ve kararın da Yargıtay’dan geçerek onandığının anlaşılmasına göre davacının bakiye alacak miktarın bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf talebinde özetle; kesinleşen kısmi davada davalı idarenin ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin işi kabul ettiğinin belirlendiğini ileri sürerek cezanın tamamına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı idare vekili, davacı taraf istinafına verdiği cevapta özetle; davacı istinafının haksız taleplere dayandığını, kesinleşen kısmi davada ıslah yapılırken fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığını belirterek davacı istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/443- 2011/309 E.K sayılı dosyasında, sfero baca kapakları işini konu alan sözleşme kapsamında, kısmen teslim nedeniyle davacıya 398.871,00 TL ceza kesildiği, teslim edilen malların bedeli ile teslim tarihlerine göre 295.043,75 TL fazla kesinti yapıldığı, davalı idarenin gecikmiş ifayı ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul etmesi nedeniyle cezai şart talebinden vazgeçtiğinin kabulünün gerektiği ancak davacı tarafın ıslahla talepte bulunduğu miktar (295.043,75 TL) üzerinden davanın kabul edildiği, kararın her iki taraf vekillerince temyiz eidldiği, davacının temyiz talebinin ise mahkemenin gerekçesi doğrultusunda davanın tümden kabulüne yönelik olduğu ve ancak Yargıtay 15. H.D’ nin 08.06.2011 gün, 2012/4801 – 6266 sayılı ilamı ile dilekçenin temyiz defterine kaydedilmemesi ve temyiz harcının da yatırılmamış olması nedeniyle temyiz süresinin geçirilmesi nedeniyle davacı şirket temyiz isteminin reddine dair verilen karar uyarınca dosyanın 09.10.2011 günü kesinleştiği anlaşılmaktadır. İş bu dava dosyasında, davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 398.871,00 TL için önce 50.000,00 TL ‘nin tahsili talebinde bulunmuş ve sonrasında ise bilirkişi raporu doğrultusunda bu kez fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan talebini 01.03.2011 havale tarihli ıslah dilekçesiyle 245.043,75 TL artırarak 295.043,75 TL ‘ye yükseltmiştir.
Davacı kesinleşen davadaki talebini ıslahla artırırken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı gibi, ıslahla arttırılan miktarla sınırlı olarak kabul edilip hükmedilen karara karşı cezanın tamamen haksız olduğuna ilişkin mahkemenin gerekçesi belirterek davanın tümden (398.871,00 TL) kabulüne ilişkin temyiz talebinin de Yargıtayca reddedilmiş olması karşısında iş bu ek davaya konu taleple bakiye alacak isteminde bulunamaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında somut olaya bakıldığında, mahkeme kararı usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2017 tarih ve 2015/305 Esas, 2017/563 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 20/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.