Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1140 E. 2018/1348 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1140
KARAR NO : 2018/1348
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2017
NUMARASI : 2015/706 Esas, 2017/385 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 23/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin … Tekstil ünvanı ile tekstil atölyesi işlettiğini, müvekkili ile davalı firmanın Şubat 2015 tarihinden itibaren ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu, toplamda müvekkili tarafından 81.648,22 TL tutarında dikim işi gerçekleştirildiğini, davalı tarafın müvekkiline belli dönemlerde ödeme yaptığını ve sonuçta müvekkilinin davalıdan 15.191,24 TL bakiye alacağı kaldığını, müvekkili tarafından düzenlenen 06.04.2015 tarihli 011927 numaralı faturaya konu gerçekleştirilen dikim işinden yaklaşık olarak 3 ay sonra davalı tarafından Reklamasyon bedeli yansıtması açıklaması ile 10.07.2015 tarihli 851807 numaralı 9.190,80 TL bedelli fatura ile Reklamasyon başlığı altında dikim hatalarından dolayı tamir işçilik bedeli açıklamasıyla 01.06.2015 tarihli … numaralı 914,52 TL bedelli toplamda iki adet fatura düzenlendiğini ve bu faturalara konu bedellerin haksız şekilde müvekkilinin alacağından düşürüldünü, reklamasyon faturalarının hukuki dayanağı bulunmadığını, davalı şirketin reklamasyon bedeli yansıtması açıklaması ile 10.07.2015 tarihli 851807 numaralı 9.190,80 TL bedelli faturaya konu mevcut zararını, hukuka aykırı şekilde müvekkiline yansıtmaya çalıştığını, zira, faturaya konu LCW-17 ORDER modelinin dikimi konusunda müvekkili tarafından 2,60 TL birim fiyat üzerinden toplam 7887 adet ürün dikilmiş ve 01.04.2015-06.04.2015 tarihleri arasında toplamda 1 hafta içerisinde ürünler davalıya; 01.04.2015 tarih 016161 numaralı, 02.04.2015 tarih 016162 numaralı, 03.04.2015 tarih 016163 numaralı, 04.04.2015 tarih 016164 numaralı, 06.04.2015 tarih 016165 numaralı sevk irsaliyeleri tanzim edilerek teslim edildiğini, bu tarihlerden yaklaşık olarak 3 ay sonra davalıya LCWAİKİKİ tarafından yansıtılan LCWAİKİKİ … numaralı reklamasyon faturasının bedeli haksız olarak müvekkiline yansıtılmaya çalışıldığını, zira ürünlerin, müvekkili tarafından süresi içerisinde eksiksiz ve ayıpsız olarak imal edilip ve davalıya teslim edildiğini, Reklamasyon başlığı altında dikim hatalarından dolayı tamir işçilik bedeli açıklamasıyla 01.06.2015 tarihli 851711 numaralı 914,52 TL bedelli faturanın ise hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira dikim hatalarının yine müvekkilinin firması tarafından giderildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 14.09.2015 tarihinde davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından her hangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, müvekkilinin davalıdan olan 15.191,24 TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının dikim işini üstlendiği siparişlerden bazılarında makine yağ lekeleri görüldüğünü, bazı siparişlerde dikim hataları olduğunu, dava konusuyla ilgili olarak da müvekkilinin müşterisi LC Waikiki adlı firmanın geç yükleme, kalitesizlik ve tamirat nedenlerine dayalı olarak LCW-17 kodlu sipariş için müvekkiline 24/06/2015 tarihli ve 9.190,80-TL tutarındaki faturayı kestiğini, bu faturayla karşı karşıya kalan müvekkilinin davacıyla kararlaştırılan şekilde davacı yana yansıtıldığını, kaldı ki davacının müvekkiline kestiği 11/09/2015 tarihli fiyat farkı faturasını, üzerinde de yazılı olduğu üzere müvekkili tarafından 10/07/2015 tarihinde kesilen 851807 nolu reklamasyon faturasına dayanmakla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararında; “Davanın kısmen kabul-kısmen reddine, davacının fatura alacağından kaynaklanan talebinin 6.000,44 TL yönünden kabulü ile kabul edilen bedelin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” dair hüküm kurmuştur.
Yerel mahkeme kararına karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesine konu dava dosyasında yargılama aşamasında mali müşavir tarafından her iki tarafın ticari defterleri ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi raporunda: her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davalı şirketten 17.190,46-TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ise ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacı şirkete 6,000,44-TL borçlu olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalı şirketin kayıtlarında yer aldığı, davalı yan tarafından yapılan ödemelerin de davacı yan defter ve kayıtlarında kayıt altına alınmış olduğu, iki taraf arasındaki cari hesap farkının parça iadesi ve reklamasyon faturalarından kaynaklandığı, davacının parça iadesi ve reklamasyon faturalarını ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, tüm bu değerlendirmeler sonucunda davacı şirketin parça iadesi ve reklamasyon faturalarını ticari defterlerinde kayıt altına alması gerektiği, davalı şirket tarafından kesilen faturaların mahsup edilmesi sonucunda da davalıdan 6.000,44-TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Yerel mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun gerekçeli, açıklamalı ve denetlemeye elverişlidir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğu sabit olup, davacı yüklenici, davalı işsahibidir.
Taraflar arasında yazılı sözleşme ve ekinde içeriği ve imzası inkar edilmeyen taahhütnamelerde, sözleşmenin satış sonrası hizmetler- garanti başlıklı IV. maddesinin 2 nolu bendinde yüklenicinin, işin tamamlanıp tesliminden sonra 3 ay içerisinde yazılı olarak bildirilen tüm ayıplardan sorumlu olduğunun kabul edildiği ve yine aynı maddenin 4 nolu bendi ile ilgili taahhütnameler kapsamında nakliye, yükleme, boşaltma ve teslimde tüm sorumluluğun yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmış olmakla, davacı tarafça kesilen 11/09/2015 tarihli fiyat farkı açıklamalı faturada açıkça reklamasyon faturasına dayandığı belirtilmiş olup, bu faturanın davalıya tebliğ edildiğinin anlaşılmasına göre, davacının sözleşme kapsamında bakiye alacağından bu reklamasyon faturasına konu miktarın mahsup edilmesinin doğru bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2017 tarih ve 2015/706 Esas, 2017/385 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 23/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.