Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1122 E. 2018/470 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1122
KARAR NO : 2018/470
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2017
NUMARASI : 2012/193 Esas, 2017/196 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Dolandırıcılık Eylemi Nedeniyle Çek İptali)
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde, … Şti olarak; M.S.B İzmir Tedarik Bölge Başkanlığı’nın yapmış olduğu ve … Ltd. Şti ‘nin uhdesinde kalan 2011/97708 ihale kayıt numaralı “Şort Mayo Alımı ihalesi 50.000 adet” işi için üretilecek şort mayoların fason “dikiş ve paketleme işi”ni yapma konusunda dava dışı … Ltd. Şti ile anlaşmış olduğunu,alaşma dahilinde davalının “Bakır ve Pirinç Sanayicileri Sitesi …/İstanbul” adresindeki atölyelerine 50.000 adet şort dikimi için gerekli olan 33.000 metre lacivert kumaş 2.500 kg beyaz fila, 53.200 metre 3 cm. Beyaz lastik, 55.518 metre lacivert kordon, 53.705 metre 07 mm beyaz lastik, 105.000 adet uçluk, 540 adet koli ve dikiş ipini irsaliyeler karşılığı 08.01.2012 tarihinden itibaren şu zamana kadar davalı tarafa teslim ettiklerini, ancak, davalı tarafından söz konusu fason imalat ve paketlemenin 31.01.2012 tarihine kadar bitirileceği bildirilmiş olmasına rağmen, teslim tarihinde işi bitirmediklerini, sürekli anlaştıkları fiyat üzerine ek para taleplerinde bulunduklarını, kabul etmemeleri durumunda ise üretim için teslim edilen malzemeleri iade etmeyeceklerini söylediklerini işin ihale teslimatı olması ve süreli olmasından dolayı isteklerini karşılayarak ödeme yapmaya devam ettiklerini, ayrıca işin bir an önce bitirilebilmesi için iptali talep edilen çeklerin yanı sıra 52.385,00 TL ödeme yaptıklarını, 21.02.2012 tarihinde üretimi kontrol etmek için atölyeye gidildiğinde, dikilmiş ve paketlemeye hazır olan bir kısım malların bilgileri dışında başka yere kaçırıldığını gördüklerini, malların nerede olduğu sorulduğunda çelişkili cevaplar verildiğini ve malı teslim etmek için tekrar para talep ettiklerini, davalı firma ve yetkilileri hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt faaliyeti idinde dolandırıcılık, hırsızlık, Emniyeti Suistimal suçlarını işlemekten dolayı Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduklarını ve soruşturmanın devam ettiğini belirterek, ….. Şti ne ait .. Suadiye/İstanbul Şubesi’nden alınan ..numaralı, 15/04/2012 vadeli ve 17.000,00 TL tutarlı çek ile …. ŞTİ ‘ne ait; arkası şirketimizce cirolanmış …Karşıyaka/İzmir Şubesinden alınan… numaralı, 30/04/2012 vadeli ve 17.000,00 TL tutarlı çeklerin dolandırıcılık suretiyle davacı firmanın elinden alındığından söz konusu çeklerin iptal edilmesini talep etmişlerdir.
Davalı temsilcisi yargılama aşamasında verdiği dilekçe ve duruşmadaki beyanla taraflar arasında sözleşme kapsamında yapılan işin bedelini tahsil ettikleri kullanılmayan malzemenin de davacıya iade edildiğini belirterek davanın reddi talebinde bulunmuştur.
İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararında; Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/826 Esas, 2013/799 Karar sayılı ilamın celp ve tetkikinde; davacı tarafın şikayeti üzerine davalı şirket temsilcisi … aleyhine özel belgede sahtecilik eyleminden dolayı dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verildiği ve söz konusu kararında kesinleşmiş olduğunun anlaşıldığı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ticari ilişki nedeniyle davacı şirket tarafından davalıya verilen 17.000,00 TL lik 2 adet çekin davalı tarafın dolandırıcılık eylemi nedeniyle elde edildiğinden bahisle çeklerin iptali davası açıldığı, dosyaya sunulan deliller ve Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/826 Esas, 2013/799 Karar sayılı kararı dikkate alındığında davacı tarafın dolandırılmak suretiyle söz konusu çeklerin elde edildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, gerek dava dilekçesinde gerekse son oturumda hazır bulunan davacı vekili davanın dayanağının dolandırıcılık eylemi olduğunu açıkça beyan ettiği, bu bağlamda davalı tarafın davacıyı dolandırmak suretiyle dava konusu çekleri elde ettiği ispatlanamadığından bu nedene dayalı davanın reddine, davacı tarafın sözleşme kapsamında dava konusu çeklerle ilgili yapılan iş karşılığında alacağı bulunduğu yönündeki iddiasını açacağı alacak davasında ileri sürebileceği kanaat ve sonucuna varıldığından sabit görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararına karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuş, istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesindeki yargılama aşamasındaki beyanlarını tekrarlayarak davalı firmanın baştan dolandırıcılık kastıyla hareket ederek müvekkili şirketten dava konusu çekleri dolandırıcılık suretiyle aldığını, ayrıca davalı tarafın dava süresince kendisini vekil ile temsil ettirmediğini, ancak yerel mahkemenin davalı lehine vekalet ücretine hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında dikiş ve paketleme işini konu alan eser sözleşmesi kapsamında davalıya verilen malzeme ile nakit ve çek olarak yapılan ödemelere rağmen davalı tarafça herhangi bir imalat ve teslimatta bulunulmadığı iddiasına dayalı olarak davaya konu yapılan 2 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve söz konusu çeklerin iptali istemine ilişkindir.
Davacı asilin dava dilekçesinde vekilinin yargılama aşamasındaki beyanında dolandırıcılık iddia ve açıklamaları bulunmuş ise de, dava dilekçesi ve yargılama sırasında verilen dilekçe ve beyanlarla davacının dolandırıcılık ifadesinin sözleşme ilişkisine rağmen davalı tarafça işin ifa edilmediği gibi ödenen bedelin de geri verilmediği iddiasına ilişkin olup talep sözleşmenin ihlaline dayalıdır. Davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken davacının maddi olaya ilişkin açıklamaları hatalı değerlendirilerek, sözleşme kapsamında ayrıca dava açılabileceği gerekçesiyle ve ceza yargılamasında verilen beraat kararının hukuk mahkemesinde açılan dava yönünden bağlayıcı olmayacağı kuralına aykırı olarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ayrıca kabule göre de yargılama sırasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi de hatalı olduğu sonucuna varılmış, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşme kapsamında taraf delilleri toplanarak davanın esası incelenmek suretiyle karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2017 tarih, 2012/193 esas, 2017/196 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.