Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/1109 E. 2019/816 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1109
KARAR NO : 2019/816
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2017
NUMARASI : 2014/479 Esas, 2017/626 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m.356 hükmü gereğince duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl davada davacı ve karşı davada davalı … vekili, Cevizli Helva Üretim Tesisinin Modernizasyonu ve Kapasite Artırımı Projesi kapsamında yapılan ihale sonucunda imzalanan 05/09/2012 tarihli sözleşme ile, bir adet MCP Helva tesisi ve bir adet MCP-112 Termoform Ambalaj Makinasının 271.000,00 TL bedel karşılığında imali ile müvekkilinin fabrikasına ihale tarihinden itibaren 18 hafta içinde eksiksiz ve çalışır vaziyette kurulmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin 271.000,00 TL iş bedelini ödediğini, davalının sözleşmeye konu makinaları müvekkiline 09/01/2013 tarihinde İkitelli’de bulunan fabrikada teslim ettiğini, teknik şartnamedeki “makinaların montajının satıcının teknik ekibi tarafından alıcının fabrikasına yapılır” hükmü gereği bir çok kere talep edilmesine ve 24/04/2013 tarihli ihtar gönderilmesine rağmen davalının makinaların montaj ve kurulumunu yapıp eksikliklerini gidermediğini, Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/35 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte makinalardaki eksikliklerin giderilmesi ve çalışır duruma getirilmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, buna göre sözleşmenin ifasının mümkün olmadığının açıkça ortaya konulduğunu, TBK’nın 473/1 maddesindeki “sözleşmeden dönme” sebebinin oluştuğunu, müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullanmak üzere işbu davayı açtığını, davalıya ödenen 271.000,00 TL’nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek, davalıya sözleşme gereği yapılan ödemeler nedeniyle 8.000,00 TL ve kazanç kaybı nedeniyle 2.000,00 TL olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare asıl davada dava değerinin 273.000,00 olduğunu bildirmiş ve harç eksiğini tamamlamıştır. Asıl davada davalı ve karşı davada davacı … vekili, davacı-karşı davalı ile, 26/10/2011 tarihinde “MCP Helva Tesisi” ve “MCP-112 Termoform Ambalaj Makinası” imal ve satışı konusunda sözleşme imzaladıklarını ve makinaları imal ettiklerini, sözleşme gereği deneme çalışması için gereken malzemelerin 3 hafta içinde müvekkilinin işyerine hazır bulundurulması için faksla ve 14/02/2012 tarihli iadeli taahhütlü mektupla talepte bulunduklarını, ancak malzemelerin tedarik edilmediğini, davacının Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan destek alacağı gerekçesiyle ürün tesliminin ileri bir tarihte gerçekleştirilmesini istediğini, bu nedenle işin proje kapsamında mali destek almasından sonra yapılmış gibi işlem yapılması, teslime kadar makinelerin müvekkili işyerinde muhafazası ve proje uyarınca öngörülecek teslim süresine kadar geçecek süre için günlük 100 Euro cezai şart bedeli işletilmesi konusunda anlaştıklarını, davacı-karşı davalının projesinin Kalkınma Bakanlığı tarafından kabul edildiğini, 19/01/2013 tarihinde makinelerin davacı- karşı davalı tarafından eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim alındığına dair sevk irsaliyesini imzaladığını, 24/01/2013 tarihinde de Mal Alım Kabul Tutanağı düzenlendiğini, tutanakta muayene ve incelemesi yapılan makinalann sözleşme ve eklerine uygun olduğunun, kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızalarının bulunmadığının davacı-karşı davalının imzası ile teyit edildiğini, TBK 477.maddesi gereği eserin kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağının hükme bağlandığını, müvekkilinin de bu şekilde makinaları teslim ettiğini ve davacı-karşı davalının makinaları kabul ettiğini belirtmiş, karşı davasında ise, müvekkilinin makinaların tesliminden sonra cezai şartın ödenmesi talebinin davacı-karşı davalı tarafından kabul edilmeyip, durumu saptırmak için 24/04/2013 tarihli ihtar gönderdiğini, müvekkilinin ise 06/05/2013 tarihli ihtarla cezai şartın 7 işgünü içinde ödenmesini istediğini, davacı-karşı davalının 14/05/2013 tarihli ihtarında makinelerin tesliminin Kalkınma Bakanlığı’ndan alınacak proje yardımı nedeniyle geciktirildiğinin kabul edildiğini, müvekkilinin de 31/05/2013 tarihli ihtarla cezai şart talebini tekrar ettiğini, makinaların 19/01/2013 tarihinde muayenesi yapılarak teslim edildiğini, davacı-karşı davalının ise 24/04/2013 tarihinde, üç ay geçtikten sonra ihtarname çektiğini, sözleşmeden dönme hakkını kullanma koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini, öngörülen teslim tarihinin 15/03/2012 olarak tespit edildiğini, teslim tarihinin ise 19/01/2013 olarak dikkate alındığında 320 gün gecikme yaşandığından günlük 100 Euro’dan toplam 32.000,00 Euro cezai şart bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, asıl davanın reddine, 32.000,00 euro (90.499,20 TL) cezai şartın ihtar tarihinden itibaren TCMB reeskont faiz oranları üzerinden uygulanacak ticari faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında taraflar arasındaki eser sözleşmesinde, davacının davalıdan almış olduğu makinalarla ilgili davacı tarafından süresi içerisinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, dolayısıyla ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararların tazmini yönündeki talebinin yerinde olmadığı, karşı dava yönünden ise karşı davacının karşı davalıyı temerrüde düşürdüğüne ve karşı davalının makina ve tesisatların projenin onaylanması için geçecek süreye kadar depoda bekletilmesini talep ettiğini ve bunun karşılığında da günlük 100 Euro cezai şart ödemeyi kabul ettiğine dair karşı davacı yönünden delil sunulmadığından 09/01/2017 havale tarihli bilirkişi heyet raporu mahkememizce denetime ve hükme elverişli bulunduğundan hükme esas alındığı, bilirkişi heyet raporunda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının ve karşı davacının karşı davalı aleyhine açmış olduğu cezai şart davasının sübut bulmamaları nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle, davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının reddine, karşı davacı vekilinin karşı davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Davacı ve karşı davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde, yüklenici montaj yapmadığından makinaların ayıplı olup olmadığı anlaşılamayacağı için ayıp ihbarı süresinin başlamadığını, mahkemenin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, süresi içinde ayıp ihbarının yapıldığını, müvekkilinin dava konusu makinaların deneme çalışmaları için gerekli malzemeyi sağlamadığı tespitinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan tespitte makinaların eksiklikler nedeniyle çalıştırılmasının mümkün olmadığının belirlendiğini, müvekkil tarafından dava konusu makineler için ödenen 271.000,00 TL’nin iadesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamına göre, davalı karşı davacı yüklenici tarafından dava konusu makinelerin imal edildiği ve davacı karşı davalıya teslim edildiği, makinelerin halen davacı ve karşı davalının Rize’deki işyerinde olduğu anlaşılmaktadır. Makinelerin davacı tarafa fiilen teslim edildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, makinelerin yerine montaj ve kurulumu yapılarak tesliminin yapılmamasından kaynaklanmaktadır. Davalı yüklenici, kendisine gecikme cezası ödenmediği için kurulumun yapılmadığını kabul etmiştir. Yerel mahkemece de değerlendirildiği üzere gecikme cezasının yasal şartları oluşmamıştır. Yaptırılan tespitte makinalarda bir kısım eksiklerin bulunduğu belirtilmiş ise de, tespitin teslimden sonraki bir zamanda yapılmış olması ve dosya kapsamında eksiksiz teslim alındığına dair tutanak bulunması nedeniyle makinelerin eksiksiz teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede makinelerin kurulumunun yapılarak teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda, kurulum ücretinin de iş bedelinin içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi tarafından iş bedeli ödenmiştir. Davalı yüklenici kurulum işlemini yapmadığından kurulum ücretine hak kazanmamıştır. Ancak, yargılama sırasında kurulum ücretinin tespiti yoluna gidilmemiştir. Bu nedenle istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılarak bilirkişiden ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Dairemiz’ce alınan 10/05/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda makina montajının makine bedelinin %5’i kadar olduğu ve 271.000,00 TL iş bedeli içindeki montaj bedelinin 13.550,00 TL olduğunu belirtmiş, bilirkişi ek raporu Dairemiz’ce de uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davacı ve karşı davada davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, usul ve yasaya kısmen uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 bendi gereğince kaldırılarak, asıl davanın 13.550,00 TL kurulum ücreti yönünden kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;A)1-Davacı/karşı davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜYLE, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2017 gün, 2014/479 Esas, 2017/626 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile, 13.550,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı ve karşı davacıdan alınarak davacı ve karşı davalı …’ya verilmesine, fazla talebin REDDİNE,3-Karşı davanın REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN a-Asıl Davada;1-Alınması gereken 925,60 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.662,20-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 3.736,60-TL harcın istek halinde davacıya İADESİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 925,60 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 263,50-TL tebligat ve posta gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.663,50-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 132,20-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yapılan 29,00-TL tebligat ve posta gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.429,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 2.308,44-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 21.517,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,b-Karşı Davada;1-Alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.545,50-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.501,10-TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.989,94-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davacı-Karşı Davalı tarafından yatırılan 31,40-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,2- Davacı-Karşı Davalı tarafından yapılan 85,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 74,50-TL posta ve tebligat gideri, 51,70-TL tehir-i icra karar harcı olmak üzere toplam 1.411,90-TL istinaf yargılama giderinin Davalı-Karşı Davacıdan alınarak Davacı-Karşı Davalı tarafa verilmesine,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak Davacı-Karşı Davalı tarafa verilmesine,Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/06/2019