Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/957 E. 2023/884 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/957
KARAR NO: 2023/884
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2023 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2022/891 D.İ – 2022/886 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda verilen 11.04.2023 tarihli ek karara karşı, alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin sunulan çekler ve diğer belgeler nedeni ile karşı taraftan alacaklı olduğunu, alacağın vadesinde ödenmediğini, bütün talep ve ihtarlarına rağmen borçların ödenmediğini, borçlunun kaçma ihtimali olduğunu, borçlu hakkında yapılacak icra takibi için ihtiyati haciz talep ettiğini ileri sürerek, borçlunun taşınır, taşınmaz mal ve üçüncü kişinin elindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 21.10.2022 tarihli değişik iş kararında; “Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, talep dilekçesi ekinde sunulan yukarıda vasıfları yazılı belge(ler), iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; talebe konu alacağın muaccel olduğu ve İ.İ.K. nun 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği anlaşılmakla talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” ihtiyati haciz talebinin kabulü ile yukarıda isimleri yazılı borçluların yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca yeter miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz isteyen tarafından HMK’nın 87. maddesi gereğince takdiren kabul edilen alacak miktarının 712.425 USD (13.272.477,75 TL) yüzde yirmisi oranında 2.654.495,50 TL nakdi teminat yatırılmasına veya aynı miktarda kesin ve müddetsiz muteber banka teminat mektubunun dosyaya sunulmasına karar vermiştir. Alacaklı vekili 14.11.2022 ve 03.01.2023 tarihli dilekçelerinde özetle; ihtiyati haciz kararı üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini ileri sürerek, dosyaya yatırılan teminatın iadesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, teminatın iadesine ilişkin alacaklı talebini değerlendirdiği 16.03.2023 tarihli ek kararı ile; istihkak iddiasında bulunan … Ltd. Şti. tarafından istihakk iddiasında bulunulduğu, bu konuda İstanbul Anadolu 23. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/726 Esas sayılı dava dosyasının açıldığı, bu dosyanın bekletici mesele yapıldığı, bu dosyanın sonuçlanmasını müteakip alacaklı vekilinin teminatın iadesi talebinin değerlendirilebileceği gerekçesiyle, teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklı vekilince, bu 16.03.2023 tarihli ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 11.04.2013 tarihli ek kararı ile” … İhtiyati haciz talep eden … Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat … Mahkememizin 16/03/2023 tarihli teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin kararını 18/03/2023 tarihinde istinaf etmiş ise de; Bir karara karşı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı kanunlarda belirlenir. Buna göre, esasen HMK m. 341 vd. hükümlerinde hangi kararlara karşı istinaf yolunun açık hangilerine karşı kapalı olduğu açıkça belirtilmiştir. İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıktır . İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf ettiği karar teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin ara kararı olup istinaf tabi bir karar olmadığı, ancak itiraz edilmesi halinde yeniden değerlendirilecek bir karar olması sebebi ile istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur … ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf ettiği teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin ara kararının istinafa tabi bir karar olmaması sebebi ile istinaf talebinin reddine karar verilmiş, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince bu kez, iş bu ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı vekili, 11.04.2023 tarihli ek karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından verilen kararın ara karar niteliğinde olmadığını, teminatın iadesi talebinin “davalının ihtiyati hacze itirazı ile birlikte değerlendirilmesi gereken” bir karar olduğunu, borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine dair kararında teminatın iadesi konusundaki talebin ayrıca değerlendirilmesine karar verildiğini, bu durumda teminatın iadesi talebinin ihtiyati hacze itiraz duruşması ile görülen bir talep olduğunu, bu nedenle teminatın iadesi talebinin reddine dair kararın istinaf edilebilen bir karar olduğunu, mahkemenin 11.04.2023 tarihli teminatın iadesi talebinin reddine dair kararın istinaf edilemeyeceğine dair kararın kaldırılmasını ve teminatın iadesine karar verilmesi gerektiğini, borçlu şirketin konkordato kapsamında tedbir kararı aldığını, bu ihtiyati haciz başvurusunun yapılmasının ardından borçlu hakkında dava dışı … şirketi tarafından Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1090 Esas sayılı dosyasıyla konkordato başvurusunda bulunulduğunu, mahkemece borçlu … şirketi hakkında başlatılan takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bu durumda borçlu hakkında verilen ihtiyati haciz kararına müteakip başlattıkları takiplerin de durduğunu, konkordato kapsamında borçlu aleyhine başlatılan takiplerin durdurulması ile birlikte ihtiyati hacizden beklenen hukuki menfaatin de ortadan kalktığını, borçlu tarafından takibin iptali talebiyle açılılan davanın reddedildiğini, bu ret kararı ile birlikte borçlunun ihtiyati hacze ve takibe itirazlarının haksız olduğu sonucunun ortaya çıktığını, istihkak iddiasının ispat külfeti … alüminyum şirketi üzerinde olduğunu, haczedilen mahcuzların muhafaza altına alınmadığını, ayrıca konkordato kapsamında takibin durdurulmasına karar verildiğinden dolayı mahcuzların muhfaza altına alınmasının da bu aşamad tüm haciz tutanakları incelendiğinde “ispat yükü üçüncü kişi …” olmasına rağmen mahcuzların muhafaza altına alınmadığını, istihkak davasına konu olan tüm mahcuzların üçüncü kişi … alüminyum yetkilisine yeddiemin sıfatı ile teslim edildiğini, yine borçlu tarafça yapılan konkordato başvurusu kapsamında alınan ihtiyati tedbir kararları kapsamında takibin durmasına karar verilmiş olup bu aşamada mahcuzların da muhafaza altına alınmasının imkansız olduğunu, … Şirketi tarafından ileri sürülen iddiaların soyut ve mesnetsiz olduğunu, zarara ilişkin herhangi bir delil ortaya konulamadığını, üçüncü kişi haksız ihtiyati haciz nedeni ile tazminat talep ediyor ise bu talebi ile ilgili olarak mahkemece üçüncü kişiye süre verilmesi, verilen süre içinde tazminat davasının açılmaması halinde teminatın iadesine karar verilmesi gerektiğini, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2014/525 Esas, 2014/1131 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, İİK’nın 259. maddesine göre de böyle olması gerektiğini, teminatın iadesi için tüm yasal koşullar oluştuğunu, maddede belirtildiği şekilde bir tazminat davasının … şirketi tarafından açılmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve teminatın iadesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 ve devamı hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine; istinaf ise 11.04.2023 tarihli ek karara ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda teminat karşılığında ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiş; ihtiyati haciz talep eden vekilince, teminatın iadesi talep edilmiş, bu talebin 16.03.2023 tarihli karar ile reddine karar verilmiş, bu karar yönelik alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun mahkemece, istinafa tabi bir karar olmaması gerekçesiyle ihtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına dair verdiği 11.04.2023 tarihli ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda ihtiyati haciz talebinin kabulünden sonra alacaklı vekili 14.11.2022 ve 03.01.2023 tarihli dilekçelerinde; ihtiyati haciz kararı üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini ileri sürerek, dosyaya yatırılan teminatın iadesini istemiş, ilk derece mahkemesinin teminatın iadesine ilişkin alacaklı talebinin değerlendirildiği 16.03.2023 tarihli ek kararı ile teminatın iadesi talebinin reddine karar verildiği, alacaklı vekilince 16.03.2023 tarihli ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu, mahkemece 11.04.2023 tarihli ek kararı ile alacaklı vekilinin istinaf ettiği teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin ek kararın istinafa tabi bir karar olmadığı gerekçesiyle, alacaklı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Alacaklı vekilince bu kez 11.04.2023 tarihli ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK’nın 341/1. maddesi hükmüne göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara ve yüze karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Maddede yazılı olduğu üzere istinaf edilebilen kararlar açıkça sayılmış olup teminatın iadesi isteminin reddi kararının bu kararlar arasında sayılmadığı, buna göre somut olayda, mahkemece, alacaklı vekilinin teminatın iadesi talebinin reddine ilişkin ek karara karşı yaptığı istinaf başvurusunun, bu ek kararın istinafı kabil bir karar olmadığı gerekçesiyle reddine dair ek karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmuştur. Bu nedenlerle, alacaklı vekilinin 11.04.2023 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin 11.04.2023 tarihli ek kararı usul ve yasaya uygun olduğundan alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 362/1.f maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.05.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.