Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/95 E. 2023/699 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/95
KARAR NO: 2023/699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19.09.2022
NUMARASI: 2022/357 Esas – 2022/802 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davalı tarafa iş makinelerinin kiralanmasına ilişkin 3 adet toplam 450.000,00 TL bedelli çek verdiğini ancak davalı tarafça iş makineleri kendisine teslim edilmediğini, edimini yerine getirmediğini bunun üzerine iade faturaları düzenlendiğini, davalı tarafın çekleri iade etmediğini, ihtarname çekildiğini ancak ihtarnameye cevap bile vermediğini, çeklerin ödemelerinin hamillerine yapıldığını, bunun üzerine üç adet çek yönünden icra takibi başlatıldığı davalının buna haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiğini, davalı tarafın çekleri 3.kişilere temlik etmek suretiyle sebepsiz zenginleştiğini belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/199 esas sayılı dosyası ile üç ay geçici mühlet kararı verildiği, bu mühlet içinde hiçbir takip yapılamayacağını, dava ve icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan sözleşmenin sözlü olmadığını yazılı olduğunu, davacının iş makinelerini kullandığını, verilen çeklerin avans çeki olduğunu, fatura ve çekler birlikte incelendiğinde faturanın çeklerden çok önce düzenlendiği çeklerin fatura mukabili teslim edildiği açıkça anlaşılacağını, yazılı şekilde düzenlenen sözleşme … Faktoring’e davacı tarafından çeklerin dayanağı olacak şekilde gönderildiğini ve sözleşmede “Hizmet sona ermeden yüklenici avans talebinde bulunamaz” hükmünün yer aldığını, bu hükme rağmen iş bitmeden dava konusu çekleri davalı şirkete vermesinin mümkün olmadığını belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m.5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yukarıda anılan içtihat uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş makinası kiralama işinden kaynaklandığı , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu…” gerekçesiyle, avanın HMK’nın 114 ve 115. maddeleri uyarınca usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlık tacir olan her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olduğundan huzurdaki davanın nispi ticari dava olduğunu, Bu davanın ihtisas mahkemesi olan asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, doktrinde ki hâkim görüşe göre nispi ticari davalarda, taraflar tacir olduğu ve aralarındaki ilişki ticari işletmelerine ilişkin olduğu için mevcut durum ticari hayatın kapsamında değerlendirilir ve buradan kaynaklanan uyuşmazlıklar ticari dava olarak, bir ihtisas mahkemesi olan asliye ticaret mahkemesi olan asliye ticaret mahkemelerinde görülmesei gerektiğini, nispi ticari davaların içeriğini oluşturan, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin ne olduğunun ise kural olarak bir önemi bulunmadığını, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmayıp davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi içeriğinde de bu yönde bir iddia ve itirazda bulunulmadığını, kaldı ki taraflar arasında yazılı bir kira sözleşmesi bulunmayıp dava dilekçesinde belirtildiği gibi davacı müvekkilinden 450.000,00 TL bedelli üç adet çeki temlik alan davalı şirketin, müvekkile vereceğini taahhüt ettiği iş makinelerini müvekkile hiçbir zaman teslim etmediğinden davacı müvekkili ile hakkında konkordato kararı verilen davalı şirket arasındaki uyuşmazlığın alacak- borç ilişkisine dönüştüğünü, Mahkemenin kararının hatalı olduğunu, davacı vekili olarak taraflarınca yürütülen konusu ve davalısı aynı, davacısı … isimli tacir olan Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/ 381 E. Sayılı dosyasının derdest olmasından anlaşıldığını, Aynı yargı yerinde bulunan iki farklı Ticaret Mahkemesi tarafından konusu aynı olan davalarda farklı kararlar verilmesinin, hukuk devleti ilkesinin unsurlarından olan hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, Görevsizlik kararı veren yerel mahkeme tarafından Hüküm kısmının 3. Maddesinde ; …. Dosyanın yetkili ve görevli olan Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine…” karar verildiğini, görevsizlik kararı veren mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna dair verdiği kararın da hatalı olduğunu, Konusu “İtirazın İptali” olan davada, davalı/ borçlunun haksız itirazının iptalinin talep ediliği icra dosyası Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıdır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi davalı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi ” … Mah. … Sok. No:… Küçükçekmece-İstanbul ” olup taraflarınca davalı/borçlu hakkında başlatılan icra takibi yetkili olan Küçükçekmece İcra Dairesinde başlatıldığını, Mahkeme tarafından icra dosyasının bağlı bulunduğu Küçükçekmece Adliyesinde Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu bu nedenle Küçükçekmece Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olacağı dikkate alınmadan Hüküm kısmının 3. Maddesinde ; …. “Dosyanın yetkili ve görevli olan Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine…” dair verdiği kararında Sayın mahkemeniz tarafından kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince taraflar arasındaki ilişkinin araç kiralama ilişkisi olup, uyuşmazlığın temelindeki ilişkinin kira olduğu gerekçesiyle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kiralayacağı araçlar için müvekkili tarafından 3 adet çek verildiğini, iş makinelerinin müvekkiline teslim edilmediğini, bu surette davalının edimini yerine getirmemesinden dolayı çeklerin bedelsiz kaldığını, ancak çeklerin müvekkilince üçüncü kişilere ödenmek zorunda kaldığını, bu surette davalının sebepsiz zenginleşmiş olduğunu ileri sürerek, ödenen çek bedellerinin istirdadı için davalı hakkında başlatılan ilamsız takibe davalı yanca yöneltilen itirazın iptali için eldeki davanın açıldığını belirtmiştir.Davalı vekili de savunmasında taraflar arasında iş makinesi kiralama ilişkisi olduğunu beyan ederek, taraflar arasında temel ilişkinin kira olduğunu benimsemiştir. Yine davalı yanca müvekkilinin davacıya kestiği 03.09.2021 tarihli fatura karşılığı çeklerin verildiği savunulmuştur. Dosyaya delil olarak sunulan 03.09.2021 tarihli faturanın açıklama kısmında da “Araç Kiralama” açıklaması bulunduğu görülmektedir.Gerek davacı gerekse davalı yan iddia ve savunmaları ile 03.09.2021 tarihli fatura açıklamasına göre taraflar arasında kiralama ilişkisi bulunduğu iddiaları dikkate alındığında, taraflar arasında temel ilişkinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, somut uyuşmazlıkta ilk derece mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere sulh hukuk mahkemesi görevli olmakla, istinafa konu karar isabetli olup davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Yine, davacı vekilince istinaf dilekçesinde davalı adresi itibariyle Küçükçekmece Sulh hukuk mahkemeleri yetkili iken ilk derce mahkemesince verilen görevsizlik kararı kapsamında dosyanın Bakırköy Sulh Hukuk mahkemesine gönderilmesi kararının da doğru olmadığı ileri sürülmüştür. Yetkili mahkemenin görevli mahkemece değerlendirilecek olması karşısında Görevsizlik kararı veren Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesince, yargı alanı kapsamında olan Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine dosyanın gönderilmesi yönünde verdiği karar usule uygun olmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde görülmemiştir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13.04.2024 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.c maddesi uyarınca, karar kesindir.