Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/887 E. 2023/829 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/887
KARAR NO: 2023/829
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17.11.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/518 E.
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İlk derece mahkemesince birleşen davada verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı, ihtiyati tedbir talep eden birleşen davada davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden birleşen davada davacı … vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirketinin 2021 mali yılı olağan genel kurul toplantısının 30.03.2022 tarihinde yapıldığını ve toplantıda yönetim kurulu faaliyet raporu, mali tablolar ile kar zarar hesaplarının okunarak müzakere edildiğini, toplantıda mali tablolara bağlı olarak yönetim kurulu üyelerinin ibra edilerek bağımsız denetim kuruluşu seçildiğini, şirket yöneticilerinin rekabetine ilişkin kararların görüşüldüğünü, müvekkilinin bağımsız denetçi seçimine ilişkin gündemin beşinci maddesi haricindeki gündem maddelerinin ertelendiğini, 30.03.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan beş numaralı karar muhalif kalınarak durumun toplantı tutanağına yazıldığını, mali konulardaki itirazlara açıklık getirilmesi için bilgi alma hakkı kapsamında sorulan sorulana ve gönderilen ihtarlara usulüne uygun cevaplar verilmediğini ve müvekkilinin bilgi alma hakkının engellendiğini, açık ve anlaşılın cevaplar verilmediğini, cevapların dürüst hesap verme ölçüsü ilkelerine uyulmadığını, şirketin 2021 mali yılı olağan genel kurulunun ertelenen konuları görüşmek üzere 25.05.2022 tarihinde, çağrı metninde belirlenen konuları görüşmek üzere toplandığını, müvekkilinin anılan toplantıda da ret oyu vererek muhalefet şerhini toplantı tutanağına yazdığını, sorulara yetersiz ve geçiştirmeye yönelik cevaplar verildiğinden, soruların tekrar sorulduğunu, yene de cevap alınamadığını ileri sürerek, 25.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların …’ın ibra edilmemesine ilişkin kısmı hariç kalmak üzere diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin kısmının ve 5 numaralı kararın iptaline karar verilmesini, mahkemece belirlenmesi halinde kararların yokluk veya butlanının tespitine ve kararların yürütülmesinin TTK’nın 449.maddesi gereğince geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 17.11.2022 tarihli ara kararla, “Davacı tarafın talebinin muhtemel bir zarar görülmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, birleşen davada davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Birleşen davada davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2021 mali yılına ait yıllık faaliyet raporu ve bağlılık raporunun kanuna aykırı düzenlenmiş olması ve finansal tabloların yönetim kurulu üyelerinin gerçekleştirdiği hukuka aykırı işlemler nedeniyle gerçeği yansıtmadığından finansal tabloların onaylanmasına ve ibraya ilişkin kararın iptali gerektiğini, ayrıca rekabete ilişkin kararın da hatalı olduğunu, mahkemece tedbir talebinin “…muhtemel bir zarar görülmediği…” gerekçesi ile reddedildiğini, ancak kararın hatalı olduğunu, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak ital nedenlerinin açıklandığını, cevap dilekçesinden de oylamaya katılmaması gereken ortağın oy kullandığının ikrar edildiğini, TTK’nın 449. maddesinde, genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, mahkemece yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilebileceğinin belirtildiğini, HMK’nın 389. maddesinde de mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında da ihtiyati tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunun düzenlendiğini, aranan yaklaşık ispat ölçütünün karşılandığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen , davalı şirketin 25.05.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 4 ve 5 nolu kararların TTK’nın 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptali istemine; istinaf başvurusu ise TTK’nın 449. maddesi gereğince, birleşen dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin dava sonuna kadar durdurulması talebinin reddine dair verilen ara karara ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 17.11.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, birleşen davada davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Birleşen dava dilekçesinde, ihtiyati tedbir talep edilmiştir. Dava dilekçesinde, şirketin 25.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3, 5 ve 4 nolu kararın ibraya ilişkin kısmının iptali talep edilmiş olup, dilekçe içeriğinde alınan bir kısım kararların yeterli nisapla alınmadığı da ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesince birleşen davadaki tedbir talebi değerlendirilmiş ve dava dilekçesi özetlendikten sonra sadece davacı tarafın muhtemel bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle soyut olarak tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemelerin her türlü kararlarını ve ara kararlarını gerekçeli olarak yazılması Anayasa ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerin amir hükmüdür. Mahkemece verilen ara kararda sadece muhtemel bir zarar bulunmadığına ilişkin gerekçe yazıldığı, bunun dışında her bir madde yönünden somut olarak TTK’nın 449 ve HMK’nın 389 vd. maddelerine göre yaklaşık ispat koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiştir. Hangi hukuki sebeple ve hangi maddi vakıalar sabit görülerek tedbir talebinin reddine karar verildiği, iddia ve savunma gerekçelerinin nasıl aşıldığı gösterilmeden gerekçesiz olarak ara karar verilmiştir. Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nun 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Somut olayda istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi ara kararında gerekçe bulunmamaktadır. Yani ilk derece mahkemesi, iddia ve savunma kapsamında delil değerlendirmesi yapmamıştır. Karar, bu haliyle istinaf incelemesine elverişli değildir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, kararın bu haliyle istinaf denetimine elverişli bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu 17.11.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının kaldırılmasına,2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında, ihtiyati tedbir talebinin yeniden değerlendirilmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Başvuran vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Başvuran tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, yenden yapılacak yargılamada, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11.05.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.