Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/871 E. 2023/1418 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/871
KARAR NO: 2023/1418
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/02/2023
NUMARASI: 2022/980 E. – 2023/101 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Hasımsız açılan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisinin şirketin faaliyetine son vermek amacıyla Noter’e gittiğinde genel kurul ortaklar pay defterinin istendiğini öğrendiğini, karar defterini bulamadığını ileri sürerek, genel kurul ortaklar karar defterinin zayi olduğuna dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…genel kurul ortaklar karar defterinin 01 Aralık tarihinde tarihinde kaybolduğunun belirtildiği, ancak nasıl kaybolduğunun bilinmediğinin beyan edildiği, kanunda tahdidi olarak sayılmamakla birlikte genel kurul ortaklar karar defterinin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu yada bunlara benzer bir sebepten basiretli bir tacirin göstereceği tüm dikkat ve özenin gösterilmesi(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.05.2016 tarih, 2015/11186 esas ve 2016/5704 karar) halinde dahi önlenemeyen bir sebepten ötürü zıyaa uğradığının ispatlanamadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Şirket yetkilisinin, davacı şirketin fesih ve tasfiyesi için gerekli işlemleri başlatmak istediğinde genel kurul karar defterinin gerektiğinin söylendiğini, şirketin tasfiyesi için defterin zorunlu olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Somut olayda; iddiaya göre, ticari defterin muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmaması ve ticari defterin varlığından dahi habersiz olunması, defterin ne zaman zayi olduğunun bilinmemesi muhafaza kusuru niteliğinde bir davranıştır. Tacir davacının defterlerinin muhafazası konusunda gerekli özeni göstermediği davacının iddiasından anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20.09.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.