Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/86 E. 2023/254 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/86
KARAR NO: 2023/254
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:22/12/2022 değişik iş kararı.
NUMARASI: 2022/327 D.İş – 2022/327 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden … Tic. Ltd. Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; borçlunun müvekkiline vermiş olduğu … Üçkapılar Şubesine ait 30.09.2022 keşide tarihli 133.000,00 TL bedelli çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini, karşılığı olmadığı için arkasının yazdırıldığını, devamında İstanbul …İcra Müdürlüğünde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını belirterek, rehinle temin altına alınmamış olan alacakları yönünden İİK’nın 257 vd maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 11.10.2022 tarihli değişik iş kararında; “…İİK’nun 258/2 maddesi gereğince tarafları dinleme gereği duyulmaksızın evrak üzerinde karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 133.000,00-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat karşılığında talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, İİK’nın 257. maddesinin 1. fıkrası ve müteakip maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçluların, 133.000,00 TL borcuna yetecek miktardaki haczi kabil mal ve haklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlular tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.Borçlu … Tic. Ltd.Şti vekili, itiraz dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Antalya mahkemeleri olduğunu, ihtiyati hacze konu çekin kargodayken çalındığını, suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/586 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açılmış olduğunu, ayrıca imzanın da müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını beyanla, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 22.12.2022 tarihli ek kararında; “…Yukarıda tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. İtiraz edenlerin ileri sürdüğü diğer itiraz nedenleri ve iddiaları ise taraflar arasında dava yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte olup ihtiyati hacze itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz edenler … TİC. LTD. ŞTİ. ile … TİC. LTD. ŞTİ. vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden … San. Ve Tic. Ltd.Şti vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; talebe konu çekin keşide yerinin Antalya olduğunu, keşideci adresin ve muhatap banka şubesinin Antalya olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemenin Antalya olduğunu, yetkisiz mahkemede verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, söz konusu çekin kargo yoluyla müvekkiline gönderilirken kaybolduğunu, buna yönelik iptal davası açıldığını, ödeme yasağı kararına rağmen icra takibine konu edildiğini, sorumlular hakkında şikayetçi olunduğunu, kimliği belirsiz kişilerin söz konusu çeki ele geçirerek müvekkilinin imzasını sahte olarak kullandıklarını ve işleme koymaya çalıştıklarını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265.maddesi uyarınca, ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir. İhtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden … Tic. Ltd.Şti vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, talep eden tarafça itiraz eden şirket ve dava dışı şirketlerle birlikte gerçek kişi hakkında 133.000,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 147.100,73 TL alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 07.10.2022 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip konusu çekin borçlulardan … San. Ve Tic.Ltd.Şti’nin … Antalya Üçkapılar Şubesindeki çek hesabından itiraz eden borçlu şirket adına keşide edilen 30.09.2022 tarihli, olan keşide yeri Antalya olan çek olduğu , çekin bankaya ibrazı ile banka tarafından İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/586 sayılı dosyada ki 30.09.2021 tarihli ödeme yasağı kararına istinaden iade edildiği, talep eden tarafça daha sonradan icra takip talebinde bulunulduğu ve devamında ise ihtiyati haciz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece itiraz eden borçlu vekilinin yetkiye dair itirazının reddine karar verilmiştir. İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesiyle “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” şeklindeki düzenleme uyarınca ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. (818 Sayılı BK’nın 73/1) hükmü uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde (6102 sayılı TTK’nın 781/2 fıkrası uyarınca çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödeme yeri sayılır.) ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ayrıca, muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK.’nın 89. madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. Somut olayda, mahkemece emsal kararlarda vurgulandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borcun bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline geleceği, davaya konu çekin yasal süre içerisinde bankaya ibraz edildiği, karşılıksız işlemi gördüğü, borçlu itiraz eden şirketin yerleşim yerinin Kağıthane/İstanbul olduğu, ihtiyati haciz talep edenin yerleşim yerinin ise Kartal/İstanbul olduğu, itiraz eden şirketin yerleşim yerinin mahkemenin yetki sınırları içerisinde olduğu belirtilerek ihtiyati hacze itiraz eden borçluların itirazlarının reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz talebine dayanak yapılan çek bankaya ibraz edildiğinde mahkemenin ödeme yasağı kararına istinaden iade edilerek çekin bakiyesinin sıfır olduğu belirtilmiştir. Çeke dayanan alacaklarda, borçlunun yerleşim yeri veya çekte birden fazla kişiye karşı ihtiyati haciz istenmişse borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olacağından itiraz eden borçlu şirketin yerleşim yeri ise mahkemenin yetki alanı içerisinde bulunduğundan ve ayrıca diğer itiraz nedenleri ise İİK’nın 265. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi, zayi nedeniyle iptal davasında verilen ödemeden men kararı da ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayacağından, istinaf başvurusunun yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Tic. Ltd.Şti vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Tic. Ltd.Şti vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Tic. Ltd.Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 23.02.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.