Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/858 E. 2023/827 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/858
KARAR NO: 2023/827
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14.03.2023 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2023/116 E.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İlk derece mahkemesinde yapılan çek iptali davası içerisinde istenen ödeme yasağı verilmesi talebinin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu … AŞ Adana Şubesine ait 28.03.2023 keşide tarihli … seri numaralı ve 50.000 TL bedelli çek ile 30.03.2023 keşide tarihli … seri numaralı ve 50.000 TL bedelli iki adet çekin keşideci … tarafından ticari ilişkideki alacak nedeniyle müvekkiline verildiğini, çeklerin kargıda zayi olduğunun … Kargo AŞ tarafından verilen 03.02.2023 tarihli yazı cevabında belirtildiğini, zayi olan çeklerin üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde müvekkilinin zarara uğrayacağını ileri sürerek, çeklerin iptali ile ödeme yasağı konulmasını talep etmeştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli, hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ihtiyati tedbir talebinin vasıf ve mahiyeti nazara alındığında; somut olayda Davacı taraf dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu gösterir herhangi bir yazılı delil vs sunmamış olup sunulan faturalarda dava konusu çeklere ilişkin bir ibare yer almayıp dava konusu çeklerin kendi adına düzenlendiğine dair bir belge de bulunmadığı anlaşılmakla davacının bu aşamada yaklaşık ispatın sağlanmadığı… ” gerekçesiyle ödeme yasağı talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ödeme yasağı talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde;Dava konusu hamiline yazılı ika adet çekin kargoda kaybolduğun, kargo şirketinin 03.02.2023 tarihli yazısından anlaşılacağını, mahkemenin talebi üzerine müvekkilinin ilgili belgeler ve faturaların ibraz edildiğini, çeklerin müvekkili şirket ile … Ltd.Şti.’nin ticari münasebetleri gereğince bu şirketin yetkilisi olan … tarafından düzenlenerek kargoya verildiğini, mahkemece çek ve faturalara ilişkin illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiğini, ancak çekin illeten mücerret oluşu göz önünde tutulmadan karar verildiğini, sunulan belgelerin yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, ödeme yasağı için çekteki hak sahipliği ile zayi olgusunun yaklaşık olarak ispatının yeterli olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi gereğince çek istirdatı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’ nın 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye, hakkın senetsiz olarak ileri sürülmesi veya borçludan yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilme imkanı verir (TTK m. 651-652) TTK’nın 759. maddesi uyarınca, iptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zayi olduğunu inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak, çekin bir suretini ibraz etmek yahut da çekin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu tür davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek, ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüde sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır. Çek iptal işlemleri öncelikle mahkemeye bir dilekçe verilmesi ile başlamaktadır.İptal ve ödemeden men talebinde bulunan kişi, zayi olan çekin zilyedi olduğunu gösterir delillerini mahkemeye sunmalıdır. Örneğin çekin önü ve arkasının yer aldığı bir fotokopisi önemli bir ispat aracıdır. Çek fotokopisinin bulunmaması halinde ise çek bedeli, muhatap banka ticari ünvanı, ödeme yeri, keşide yeri, keşide tarihi ve keşidecinin adının iptal talepli dilekçede gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından, dava konusu çekin kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çekin tüm bilgileri sunulmuştur. Ayrıca çek illetten mücerret olmasına çekin alınmasına neden olan temel ilişkiye ilişkin faturalarda sunulmuştur. Bu durum karşısında mahkemece, somut uyuşmazlık yönünden davacı vekilince sunulan mevcut delillerin yeterli sayılması, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu, işbu davayı açmasında yasal bir engelin bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu sebeplerle ilk derece mahkemenin dava konusu çek hakkında talep edilen ödeme yasağı konulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebini reddetmesi yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan, ilk derece mahkemesince, yukarıda anılan TTK hükümleri hiç değerlendirilmeden, genel hüküm niteliğindeki HMK’nın 389 vd hükümlerinden hareketle karar verilmiş olması da isabetsiz olmuştur. Bu açıklamalar ışığında davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 14.03.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak, davacı vekilinin ödemeden men talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 14.03.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak davacının tedbir (ödemeden men) talebinin Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-Davacının, muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesine dair ihtiyati tedbir tedbir talebinin TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757. maddesi uyarınca teminat karşılığı KABULÜ ile dava konusu olup, … AŞ Adana Şubesine ait 28.03.2023 keşide tarihli 2917071 seri numaralı ve 50.000 TL tutarlı ve 30.03.2023 keşide tarihli 2917072 seri numaralı keşidecisi … olan iki adet çekin, üçüncü şahıslar tarafından muhatap bankaya ibrazı halinde, muhatap bankanın çek bedelini ödemekten men edilmesine, 2-Çek bedelinin takdiren %15’i oranında belirlenen 15.000,00 TL nakit teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında yada aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir örneğinin, ilk derece mahkemesince yazılacak üst yazıyla muhatap bankaya gönderilmesine, 3-Tedbir talebi dava içinde olduğundan, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 5-Davacı vekili tarafından yatırılan 44,40 TL peşin karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 6-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına dair; HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11.05.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.