Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/850 E. 2023/1353 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/850
KARAR NO: 2023/1353
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2023
NUMARASI: 2022/1152 E. – 2023/100 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. şirketi ile müvekkili arasında Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/359 Esas sayılı dosyası ile alacak davası görüldüğünü, ilgili dilekçelerin usulüne uygun şekilde davalı şirket ve vekiline tebliğ edilmesine rağmen, dava sonucu beklenmeden şirketin tasfiyesine karar verildiğini ve şirketin ticaret sicilinden de terkin edildiğini, alınan tasfiye kararının, müvekkilinin alacağına kavuşmasını engeller mahiyette olduğunu, şirkete ait olan bazı aktiflerin tasfiyede dikkate alınmamış olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin alacağına kavuşmasını teminen şirketin ihyasını talep etme zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, …San.ve Tic. Ltd. Şti.isimli şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, savunmasında özetle; her ne kadar huzurda tasfiyesi tamamlanmış ve sicilden terkin edilmiş “… Ltd. Şti.” nin yeniden ihyası talepli dava açılmışsa da, bu davanın konusuz ve yersiz olduğunu, “… Ltd. Şti.”nin yasa ve usule uygun olarak tasfiye sürecini tamamlayarak terkin edildiğini, 12.02.2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde tasfiye sürecine girdiğinin ilan olunduğunu, …’ın tasfiye memuru olarak atandığını, üç farklı tarihte alacaklılara çağrıda bulunulduğunu, alacaklılara TTSG’de yapılan son ilanın ardından altı ay geçtikten sonra şirketin tasfiyesinin gerçekleştiğini ve sicilden terkin edildiğini, usulüne uygun atanmış tasfiye memuru ile sürecin yasaya uygun olarak işletildiğini, alacaklılara üç kez çağrı yapıldığını, son çağrıdan 6 ay sonra tasfiye sürecinin sonlandırıldığını ve alacaklılara ödemelerin yapıldığını, bu nedenle huzurda açılan davanın konusuz kaldığını, davacı tarafın tasfiye olunan “… Ltd. Şti.” den herhangi bir alacağı bulunmadığını, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Somut uyuşmazlıkta; davacı ihyası istenilen şirketin tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması amacıyla huzurdaki davanın açıldığı, şirketin 06/10/2021 tarihinde TTK.nın 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir. Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numaralı Tasfiye Halinde … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru … atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar mahkememizin 26/01/2023 tarihli kısa kararının 6.bendinde 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiş ise de; sehven maddi hata yapıldığı, hüküm fıkrasının 6.bendinde hangi davalı olduğunun açık olmadığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan harç ve yargılama giderlerinin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla hüküm kısmının 6.bendi tavzihen aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir.” gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numaralı tasfiye halinde … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihyası istenilen … Ltd. Şti.’nin yasa ve usule uygun olarak tasfiye sürecini tamamlayıp terkin edildiğini, 12.02.2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde şirketin tasfiye sürecine girdiğinin ilan edildiğini, müvekkilinin tasfiye memuru olarak atandığını, alacaklılara üç farklı tarihte çağrıda bulunulduğunu, yine alacaklılara Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan son ilanın ardından altı ay geçtikten sonra şirketin tasfiye edilip sicilden terkin edildiğini, dolayısıyla usulüne uygun atanmış tasfiye memuru ile sürecin yasaya uygun olarak ilerlediğini, alacaklılara üç kez çağrı yapılıp son çağrıdan 6 ay sonra tasfiye sürecinin sonlandırıldığını, alacaklılara tüm ödemelerin yapıldığını, davacı tarafından ikame edilen ihya davasının konusuz kaldığını, nitekim davacı tarafın tasfiye olunan ”… Ltd. Şti.’nden alacağı bulunmadığını, somut olayda korunmaya değer bir alacak menfaati bulunmadığını, davanın kanunen tayin edilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçirildikten sonra açıldığını, ihya kararının yerinde olduğu düşünülse dahi 26.01.2023 tarihli ilamdan da görüleceği üzere müvekkilinin rızası dışında tasfiye memuru olarak atandığını, mahkemece öncelikle müvekkilinin tasfiye memuru olup olmayacağı yönündeki iradesinin araştırılması gerektiğini, müvekkilince tasfiye memurluğunun kabul edilmemesi halinde bir başka tasfiye memurunun ataması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı … tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 24/03/2022 tarih ve 2022/129 Esas, 2022/340 sayılı karar, Dairemizin 03/11/2022 tarih ve 2022/1294 Esas, 2022/1429 Karar sayılı ilamıyla “davalı vekilince 23.03.2020 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş olan mesleki mazeret dilekçesi hakkında mahkememizce olumlu veya olumsuz bir karar vermeden yargılamaya devam edip nihai karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, temel yargılanma hakkı olan hukuki dinlenilme hakkı sağlanarak yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması gerektiği” gerekçesi ile kaldırılmış olup mahkemece yeniden yargılama yapılarak eldeki istinaf konusu karar verilmiştir. Tasfiye ile terkin olunan Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti. aleyhinde davacı tarafından Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/359 Esas sayılı dosyası ile alacak talebiyle dava açıldığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; .. sicil no.da kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti.’nin 01.02.2021 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye sürecine girdiği, tasfiye sürecinin 08.02.2021 tarihinde ilan ve tescil edildiği, davalı …’ın şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, şirketin tasfiyesinin 06.10.2021 tarihinde sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, davacı tarafın bu şirket aleyhine Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu davanın tarihi olan 27.09.2021 tarihinde şirketin henüz tasfiye halinde olduğu anlaşılmaktadır. İhyası talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erip 06.10.2021 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir.Tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması veya devam eden bir dava bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafından Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın tarihi olan 27.09.2021 tarihinde şirketin henüz tasfiye halinde olduğu, şirketin tasfiyesinin 06.10.2021 tarihinde sona erdiği, ihya davasının açılması için davacı tarafa yetki ve süre verildiği, tasfiyenin tamamlanarak şirketin terkin edildiği tarihte bu davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine açıldığı anlaşılan alacak talepli davanın derdest olduğu, derdest olan bu davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından, tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte davacının hukuki yararı bulunduğu gibi yasada aranan ihya şartlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu terkin olan şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, anılan madde hükmü uyarınca, son tasfiye memuru ve aynı zamanda şirketin tek hissedarı olduğu anlaşılan davalı tasfiye memurunun ek tasfiye işlemleri için de tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmamaktradır. Bu nedenle davalı tasfiye memurunun aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Her ne kadar tasfiyenin usul ve yasaya uygun yapıldığı ileri sürülmüş ise de; davacı tarafından tasfiyesi istenen şirket aleyhine tasfiyeden önce alacak davası açıldığı, bu sırada şirketin sicilden terkin edildiği, bu durumda şirketin tasfiye işlemlerinde eksiklik olduğu anlaşıldığından aksi yöndeki istinaf sebepleri de yerinde değildir. Ayrıca, tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Somut olayda, ihyası istenen şirket aleyhine açılmış alacak davası sonuçlanmadan şirketin terkin edildiği, bu nedenle tasfiyenin eksiksiz yapılmadığı görüldüğünden tasfiyenin eksiksiz yapıldığı yönündeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Davacının alacaklı olmadığı, bu nedenle dava açma hakkı olmadığı istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, davacının şirket aleyhine alacak davası açtığı, bu davanın görülebilmesi için şirketin ihyasının ve dolayısıyla taraf teşkilinin sağlanması gerektiğinden davacının bu davayı açmasına engel bir durum bulunmadığı gibi davacının ihyası istenen şirketten alacaklı olup olmadığı da eldeki ihya davasının konusu değildir. Diğer yandan, tasfiye sonucu terkin edilen şirketin ihyası için TTK’nın 547. maddesinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmediğinden davalı … vekilinin talebin zamanaşımına uğradığı yönündeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle, mahkemece, yasal şartların oluşması nedeniyle şirketin ihyasına ve davalının tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmakla birlikte resen yapılan incelemede; Tasfiye sonucu terkin edilen şirketin ihyasına karar verilirken mahkemece, alacak dava dosyası ile sınırlı şekilde ihya kararı verilmesi gerekirken herhangi bir sınırlama yapılmadan şirketin ihyasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenlerle İlk derece mahkemesi kararında belirlenen bu eksikliğin HMK’nın 33 ve 355.maddeleri gereğince kamu düzeninden olması nedeniyle re’sen düzeltilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, ” Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan ”Tasfiye Halinde …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.”nin ‘nin sicil kaydının, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/359 Esas sayılı dosyasının yürütülmesi ve sonuçlandırılması ile bu uyuşmazlık kapsamında ortaya çıkacak hukuki ihtilafların görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olarak İHYASINA” şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Yeniden hüküm kurulurken ilk derece mahkemesince davacı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmediğinden Dairemizce de davacı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, davalı … vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, kararın HMK’nın 33, 355. maddesi gereğince resen düzeltilmesi gerektiğinden, HMK’nın 353.1.b.2 maddesi gereğince kararın düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında Dairemizce aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2.maddeleri uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın kabulüne,2-İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilen Tasfiye Halinde …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kaydının, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/359 Esas sayılı dosyasının yürütülmesi, sonuçlandırılması ve bu uyuşmazlık kapsamında ortaya çıkacak hukuki ihtilafların görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyasına, kararın Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, 3-Tasfiye Memuru olarak davalı …’ın atanmasına,4-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına, 6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,7-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,8-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,9-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;b)Davalı … tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde, ilk derece mahkemesince bu davalıya iadesine, c)Davalı … tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,11-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,12-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14.09.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.