Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/753 E. 2023/664 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/753
KARAR NO: 2023/664
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08.02.2023 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2023/23 D.İ – 2023/28 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda karada yazılı nedenlerle ihtiyati haczin kabulüne dair verilen ek karara yönelik itirazın reddine ilişkin karara karşı borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan değişik iş dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; banka ile borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşme gereği kullandırılan …, … nolu kredi, …, …, … nolu kredi borçlarının 14/11/2022 ve 22/11/2022 tarihi itibariyle kat edildiğini, 14/11/2022 ve 22/11/2022 tarihi itibari ile 332.749,43 TL’sına ulaşan alacağın ödenmesi için borçluya Beşiktaş Noterliğinin … ve … yevmiye nolu ihtarnamelerinin gönderildiğini, borçlunun sözleşme hükümlerini ihlal ederek edimlerini yerine getirmediğinden ve mezkur alacaklarının da rehinle teminat altına alınmamış olduğundan İİK’nın 257.maddesi uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz talep edilmesi zorunluluğu doğduğunu, mezkur alacağın tahsili istemiyle borçlu hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, 332.749,43 TL’sına ulaşan alacağın tahsili için borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında infazına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 09.01.2023 tarihli değişik iş kararında; “Talep, ihtiyati hacze ilişkindir. Talebin yasal dayanağı İİK’nın 257 vd. maddeleridir. Talep sahibinin dilekçesi ve ekindeki belgelerin incelenmesinden; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun süresinde ödenmediğine kanaat getirecek delillerin İİK’nın 258/1. fıkrası uyarınca sunulduğu ve yaklaşık ispatın da bu aşamada var olduğu kanaatine varılmakla İİK’nın 257/1. fıkrası uyarınca ihtiyati haciz kararı vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile 49.913,00 TL tutarında HMK’nın 87/1. fıkrasına göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubunun sunulması şartıyla 332.749,43 TL için alacağa yetecek miktarda borçlunun kendisinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları, alacakları ile diğer haklarının borca yetecek miktarda ihtiyaten haczine karar vermiştir.Bu karara karşı, karşı taraf/borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden karşı taraf/borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir kredi alımı söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin, alacaklı şirketten çektiği, kullandığı hiçbir kredi olmadığını, müvekkili şirket ile alacaklı banka arasında sadece ve sadece POS cihazı kullanımı mevcut olduğunu, alacaklı bankanın işbu POS cihazı nedeniyle müvekkili şirkete ödediğini, kullandırdığı bir kredi de olmadığını, bu hususta alacaklı bankanın, ihtarına, müvekkil şirketin Bursa … Noterliği’nin 24.11.2022 tarih ve … ve 28.11.2022 tarih … nolu cevabi ihtarıyla itiraz ettiğini ve ayrıca itirazında, muhatap bankadan aldığı, kullandığı bir kredi olmadığını ve sadece muhatap bankanın POS cihaz işlemlerindeki, tüm işlemlerin fişlerini, faturalarını, müşteri imzalarını bankaya ibraz ederek kendisinin herhangi bir kusuru olmadığını ayrıca bildirdiğini, müvekkili şirketin, bankanın POS cihazını kullanması nedeniyle; “bankanın kendi uhdesinde ödediği bir ödeme veya zararı da olmadığını, alacaklının sadece ve sadece “kullanılan kredinin hesap kat ihtarnamesi”ni sunduğunu, alacağının olduğunu ispat edecek başkaca herhangi bir belge, kredi kullanıldığına dair kredi sözleşmesi, banka hesap ekstresi, banka havalesi sunmadığını ve sunamadığını, bankanın ihtiyati haciz gerekçesi yaptığı, bankanın ihtarlarının İİK’nın 68 vd. niteliğindeki bir belgede olmadığını, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 2017/682 E., 2018/5 K., sayılı kararında, bankanın pos cihazı kullanıcısı işyerine ileriye dönük haciz isteyemeyeceğine karar verildiğini savunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 08.02.2023 tarihli ek kararında; ” … İhtiyati hacze itiraz dilekçesinde itiraz eden, ihtiyati haciz kararı veren Mahkemenin yetkili Mahkeme olmadığını ileri sürmüş ise de yetkili Mahkemeyi bildirmediğinden/belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığından Mahkememizce HMK md.19/f.2 uyarınca ihtiyati hacze itiraz edenin yetki itirazı dikkate alınmamıştır. İhtiyati hacze itiraz eden vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde banka ile aralarında sadece pos cihazı kullanma ilişkisi dışında başkaca bir ilişkinin, alacak borç veya kredi kullanma ilişkisinin bulunmadığı, muaccel olmuş bir alacağın da bulunmadığı ve bu nedenle de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini beyan etmiş ise de, sunulan 19.04.2021 tarihli bankacılık sözleşmesinde asıl borçlu olarak … Ltd Şti’nin yer aldığı, banka tarafından gönderilen 14/11/2022 ve 22/11/2022 tarihli hesap kat ihtarlarının muhataba tebliğ edildiği, borcun limit dahilinde olduğu, bu kapsamda İİK’nun 258/1. Maddesi uyarınca yaklaşık ispat kanaat getirecek belgelerin sunulduğu ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için bu gereğin karşılanmasının yeterli olduğu sonuç ve kanaate varılarak ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/8116 Esas, 2017/4929 karar sayılı içtihatıda bu doğrultudadır. İhtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK.’nun 265. maddesinde düzenlendiği, buradaki sebeplerin şekli ve sınırlı olduğu, dolayısıyla ihtiyati hacze itiraz yoluyla incelenemeyeceği, çekişmeli nitelikteki esas davada dikkate alınacağı kanaatine varılmakla ihtiyati hacze itiraz sebepleri yerinde görülmediğinden ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair karar vermek gerekmiştir. … ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir alacak-verecek, borç ilişkisi olmadığını, dolayısıyla davacı bankanın müvekkil şirketten henüz bir alacağı olduğuna dair bir sözleşme, senet veya başkaca bir delil yokken mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermesinin yasaya açıkça aykırılık oluşturduğunu, alacak olsa dahi bu halde ise alacağın vadesinin gelmiş olmadığını, hesap kat ihtarnamesinin, ödemelerin sözleşmeye göre vadesinde yapılmaması veya tahsilatın güçleşmesi durumunda, kredinin durdurulduğunu, alacağın tamamının yasal yollardan tahsil edilmeye başlanacağını ve tüm kredinin muaccel kılınacağını müşteriye bildiren ihtarname olduğunu, bankalarca verilen kredi kartları yahut kredilerde, müşteri ile yapılan sözleşmeye koydukları şartlara göre vadesinde ödenmeyen taksitler sonucu hesabı kat etmek yani vadeli ödeme durumunu dondurarak bakiye tüm alacakları peşin isteme hakkı şeklinde tanımlandığını, ancak somut olayda taraflar arasında yani davacı banka ile müvekkil şirket arasında “herhangi bir kredi kullanımı, alacak verecek ilişkisi, kredi kartı kullanımı vs” olmadığının açık olduğunu, bankanın ihtiyati haciz kararına itiraza karşı verdiği cevapta hesap kat ihtarnamesinin dayanağını” POS cihaz işlemi olduğunu tartışmasız bir şekilde kabul ettiğini, ancak Bankanın ilgili bu şüpheli POS cihazı üzerinde gerçekleşen harcamalara ilişkin kart hamillerine veya kart hamil bankalarına ödeme yaptığına dair dosyaya hiçbir delil, belge, dekont sunamadığını, bu şekilde yaklaşık ispatın sağlanamadığını, bankanın ihtiyati haciz kararını alabilmek için mahkemeyi yanılttığını, gerçekte bir alacağı olmadığı halde ve sanki müvekkili ie arasında kredi kartı, kredi kullanımı vs varmış gibi “Hesap Kat ihtarnamesi” gönderdiğini, bu bahane ile müvekkil şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı aldırdığını, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin de bankanın kurumsal kimliğinden dolayı işbu hesap kat ihtarnamesine itimat ettiğini ve ihtiyati haciz kararı verdiğini, banka somut davadaki gerçek işlem ve taleplerini mahkemeye açıklayıp, talepte bulunmuş olsaydı, mahkemenin vereceği kararın şüphesiz ret kararı olacağını, taraftan gerek banka ve gerekse diğer bankaların haksız ve kötüniyetli şekilde “Hesap Kat İhtarnamesi” usulunü kullanarak bir çok kişiyi, ticari işletmeleri, şirketleri mağdur ettiğini, sonuç olarak bankanın herhangi bir alacağı olmadığı gibi, alacağını yaklaşık ispat olarak dahi ispat edemediğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze; istinaf, ihtiyati haciz kabul kararına borçlu/karşı tarafça yapılan itirazın reddi ek kararına ilişkindir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen karara karşı taraf/borçlu vekilince yapılan itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamının incelenmesinde; taraflar arasında 19.04.2021 tarihli ”Bankacılık Sözleşmesi” imzalandığı, bu kapsamda alacaklının borçluya ”…com” adlı uygulama ile dijital bankacılık hizmeti vermeyi üstlendiği, sözleşmede bu kapsamda uygulamanın kullanımına ilişkin ilkelere yer verildiği, alacaklı bankanın 14.11.2022 tarihli 22.11.2022 tarihli iki ayrı ihtarname düzenlendiği, 14.11.2022 tarihli ihtarnamede ”bankamızdan kullandırılan ayrıntıları aşağıdaki tabloda gösterilen üye işyeri pos hesabından kaynaklı bankamız alacakları kat edilmiş olup her bir krediye ilişkin 14.11.2022 kat tarihi itibariyle borç dökümleri aşağıdadır. … 51.930,86 TL borcunuz bulunduğu … ” açıklaması bulunduğu, 22.11.2022 tarihli ihtarnamede ise ”bankamızdan kullandırılan ayrıntıları aşağıdaki tabloda gösterilen üye işyeri pos hesabından kaynaklı bankamız alacakları kat edilmiş olup her bir krediye ilişkin 22.11.2022 kat tarihi itibariyle borç dökümleri aşağıdadır … 280.818,57 TL borcunuz bulunduğu … ” açıklaması bulunduğu, ihtarnamelerin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafça ihtarnamelere cevabi ihtarname ile itiraz edildiği, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazda, bankanın kendi uhdesinde bir ödemesi ve zararı olmadığı, bankadan kredi kullanılmadığı, ihtarnameler dışında alacağın varlığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı, alacağın bulunmadığı ve muaccel de olmadığının ileri sürüldüğü, bir kısım faturalar ve mail order ödeme belgelerinin sunulduğu, alacaklı banka tarafından sunulan cevap dilekçesinde borçluya ”…com Şirketim” günlük hesabından borçluya pos cihazı kullandırıldığı, 23-24.07.2022 tarihlerinde 367.000,00 TL harcama işlemi yapıldığı, bunlara ilişkin kart sahiplerinin bankaları tarafından söz konusu işlemlerin kart sahiplerinin onayı olmadan yapıldığına ilişkin harcama itirazı yapıldığının belirtildiği görülmektedir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir. İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Yine İİK’nın 265/1 hükmü uyarınca, borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Somut olayda mahkemece, alacağın muaccel olduğu, rehinle temin edilmediği ve yaklaşık ispatın sağlandığı belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Borçlunun itirazı üzerine de, 19.04.2021 tarihli bankacılık sözleşmesinde asıl borçlu olarak … Ltd Şti.’nin yer aldığı, banka tarafından gönderilen 14/11/2022 ve 22/11/2022 tarihli hesap kat ihtarlarının muhataba tebliğ edildiği, borcun limit dahilinde olduğu, bu kapsamda ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece itirazın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamına alacaklı tarafından sunulan sözleşme ve ihtarnamelerden alacaklının muaccel bir alacağı bulunduğu sonucuna varılamamaktadır. Zira alacaklı, aradaki sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olduğunu belirterek talepte bulunmuş ise de taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunmadığı,19.04.2021 tarihli bir bankacılık sözleşmesi bulunduğu görülmektedir. Bu sözleşmeden de alacaklının muaccel bir alacağı bulunduğu sonucu çıkmamaktadır. İhtarnamelerde ise alacağın pos cihazı kullanımından kaynaklı alacak olduğu belirtilmekte, başkaca bir dayanak belge bulunmamaktadır. Bu aşamada dosya kapsamına göre muaccel bir alacağın bulunduğu ve bunun da yaklaşık olarak ispat edildiğinden söz edilemeyeceğinden, borçlunun itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu durumda, İİK’nın 258/1.maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli delil sunulmamış olması nedeniyle İİK’nın 265.maddesi uyarınca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya içeriği ve kanuni düzenlemeyle uyumlu olmayan gerekçelerle itirazın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuş, bu nedenle istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, borçlu vekilinin istinaf sebepleri yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusunun İİK’nın 265 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin kabulü kararına yapılan itirazın reddine dair 08.02.2023 tarihli ek kararının kaldırılarak, itirazın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265. maddeleri uyarınca, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin itirazın reddine dair 08.02.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;1-İİK’nın 265. maddesi uyarınca, borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının kabulüne, ilk derece mahkemesinin borçlu hakkında verdiği 09.01.2023 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen 3.000,00 TL maktu avukatlık ücretinin ihtiyati haciz talep eden alacaklıdan tahsili ile itiraz eden borçluya verilmesine, 4-İhtiyati haciz talep edenin yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İtiraz eden borçlunun yapmış olduğu toplam 72,00 TL yargılama giderinin ihtiyati haciz talep eden alacaklıdan alınıp itiraz eden borçluya verilmesine, 6-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Kanun yoluna başvuran itiraz eden tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 179,90 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde itiraz eden borçluya iadesine, b-İtiraz eden borçlu tarafından harcanan 492,00 TL başvuru harcı gideri ile 82,00 TL posta gideri olmak üzere, toplam 574,00 TL kanun yolu giderinin ihtiyati haciz talep eden alacaklıdan alınıp borçluya verilmesine,8-Artan gider avanslarının ilgililerine iadesine,9-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 10-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine derhal gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13.04.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.