Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/742 E. 2023/663 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/742
KARAR NO: 2023/663
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28.02.2023 tarihli ara karar.
NUMARASI: 2023/175 Esas.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasındaki rücu davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının taşımacılık sektöründe karayolu ile şehirlerarası yük taşımacılığı alanında faaliyet gösterdiğini, davaya konu ziyaa uğrayan eşyaların İstanbul-Van arasındaki karayolu taşıma işini asıl taşıyıcı olarak üstlendiğini, davalının taşıma işini gerçekleştirmeyi fiili taşıyıcı olarak tanzim olunan 02/08/2022 tarihli İstanbul-Van nakliye bedeli faturası ile … plakalı çekici ile gerçekleştirildiğini, 04/08/2022 tarihinde Ağrı yolu … Köyü yakınında araçta meydana gelen yangın neticesinde taşımaya konu eşyanın tamamıyla zayi olduğunu, yangın hadisesinin ve emtianın yangından sonraki durumunun Patnos Belediyesi İtfaiye Amirliği’nin 04/08/2022 tarihli yangın raporu içeriği ile sabit olduğunu, çıkan yangının yük ile ilgili olmadığını, davalının sahibi olduğu aracın arka lastiğinin yanmasından kaynaklandığını bu hali ile taşıma eşyasının zayi olmasında tüm kusurun aracın bakım ve onarımlarını gereği gibi yaptırmayan davalı tarafta olduğunun ispatlandığını, lastikte çıkan yangının tüm dorseyi kaplamasına ve yükün tamamının zayi olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili davacı tarafından davalıya Beyoğlu …Noterliği’nin 08/08/2022 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini, Patnos Belediyesi İtfaiye Amirliği’nin 04/08/2022 tarihli yangın raporu, yetkili idarenin görev alanı içinde usulüne uygun olarak düzenlendiği resmi nitelikte senet olduğunu, aksi sabit oluncaya kadar kesin delil vasfında olduğunu, müvekkili şirket tarafından zayi olan emtia nedeniyle emtia sahiplerine 1.637.570,59 TL ödeme yapıldığını, emtianın satış faturasına göre yapılan tazminat ödemelerinin tamamının davalı tarafın tam tazminat miktarı üzerinden sorumlu tutularak ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte davalıdan rücuan tazminin gerektiğini, yangın hadisesi nedeniyle sigortacıya yapılan bildirim neticesinde sigortacı tarafından müvekkili şirkete sigorta limiti gözetilerek 749.500,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 100.000,00 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca davalının davaya konu alacak ve ferilerini karşılayacak miktarda haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İİK’nın 257/1 maddesi uyarınca ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 28.02.2023 tarihli ara kararında; “… Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde mahkememize sunulan belgeler talep konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmayıp davacının iddiaları ispata muhtaçtır. Davacının talep dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları dosyadaki delillerle yaklaşık olarak dahi ispat edilemediğinden davalının para borcunun doğduğunun bu aşamada kabulünün mümkün olmaması ve talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat ölçütü yerine getirilmediğinden davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin asıl taşıyanı, davalının ise fiili taşıyanı olduğu emtianın, taşıma işi sırasında zayi olması sebebiyle müvekkil tarafından hak sahiplerine ödenen tazminatın fiili taşıyıcı davalıdan rücuan tazmininin talep edildiğini, ihtiyati haciz için yaklaşık ispatın yeteli olduğunu, müvekkil şirketin asıl taşıyanı, davalının ise fiili taşıyanı olduğu emtianın taşıma işinin gerçekleştirilmesi amacıyla tam ve hasarsız olarak davalıya ait araca yüklendiğini, taşıma sırasındaki yangında taşımaya konu eşya tamamıyla zayi olduğunu, yangın hadisesinin çıkış sebebinin davalının aracının arka lastiğinin yanmasından kaynaklandığını, davalının araç mekaniği ile ilgili gerekli kurallara uymayıp pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle tedbirleri almayan- davalı tarafın sorumlu olduğunu, taşıma belgesi, fatura, emtia sahibine yapılan ödemenin belgesi ve yangın raporunun bu hususu ispatladığını, alacağın yargılamayı gerektirdiği şeklinde bir şartın yasada bulunmamasına rağmen mahkemece bu gerekçeye dayanılmasının da yerinde olmadığını, taşımayı gerçekleştiren aracın da davalı tarafından elden çıkarılıp üçüncü kişilere devredildiğini, davalının bu şekilde hileli işlemlerle mal kaçırma çabası içinde olduğunu, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, rücuen tazminat istemine; istinaf, ihtiyati haciz isteminin reddi ara kararına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf akdi taşıyan olarak taşımayı üstlendiği emtiaları davalı fiili taşıyan vasıtasıyla taşındığı sırada çıkan yangın sebebiyle emtiaların zayi olduğunu, bu nedenle emtia sahibine akdi taşıyan olarak 1.637.570,59 TL ödemek zorunda kaldığını, yangının davalının aracının arka lastiğinde çıktığının yangın raporuyla tespit edildiğini, davalının aracın bakım ve onarımı konusunda gerekli özeni göstermemesi sebebiyle yangının çıktığını ve ödenen bedelden davalı taşıyıcının sorumlu olduğu ileri sürerek eldeki davayı açmış ve ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Mahkemece yaklaşık ispatın sağlanamadığı, alacağın varlığı ve muacceliyetinin yargılamayı gerektiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir. İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden tarafça alacağın varlığına dair ve ihtiyati haciz kararı verilmesini sağlayacak kanaat verici delil sunulamadığı, mevcut delillerin yaklaşık ispata yeterli olmadığı, karşı tarafın mal kaçırmaya yönelik eylemlerinin bulunduğu iddialarına ilişkin de teyit eden herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, her ne kadar mahkemece, ”talebin yargılamayı gerektidiği ” şeklinde yasada yer almayan bir gerekçeyle talep reddedilmiş ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan bu husus eleştirilmekle yetinilerek davacı tarafın istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/3. ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 13/04/2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.