Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/735 E. 2023/674 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/735
KARAR NO: 2023/674
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2022 tarihli değişik iş kararı.
NUMARASI: 2022/364 D.İş – 2022/365 Karar.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin … AŞ ticari unvanıyla, taşımacılık ve lojistik hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, Allcargo markasının sahibi olduğunu, borçlular ile arasındaki navlun hizmetine dayanan ticari faaliyet kapsamında talebe konu … Bankasına ait, borçlu … Tic. Ltd. Şti.tarafından diğer borçlu … AŞ emrine keşide edilen, 07.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 12.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 18.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 22.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 26.09.2022 keşide tarihli, 100.000 USD bedelli, 27.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 07.10.2022 keşide tarihli, 50.000 USD bedelli, 19.10.2022 keşide tarihli, 50.000 USD bedelli, 11.11.2022 keşide tarihli, 90.000 USD bedelli çeklerin müvekkiline cirolanmak suretiyle teslim edildiğini, müvekkili ile borçlu … Lojistik AŞ arasında cari hesaba dayalı, muhtelif tarihler içeren faturalardan kaynaklı olarak tarafların, 1.072.336,06 USD bedelinde mutabık kaldığını, borçlulardan … Lojistik AŞ yetkililerinin müvekkili firma ile arasındaki hukuka dayanarak müvekkilinin iyiniyetini suistimal ettiğini, çeklerin ibraz gününde muhatap bankaya ibrazına engel olunduğunu, kendi ticaretinin bozulacağını, kendisine belli bir süre daha mühlet vermesi halinde çek bedellerini ödeyeceğini söylediğini, müvekkilinin insani bir yaklaşımda bulunarak çekleri takas yoluyla tahsile verdiği halde geri alarak işlemi iptal ettiğini, bunun çeklerin arka yüzlerine işlendiğini, çeklerin ibraz süresinin geçtiğini, her ne kadar ibraz süreleri geçse de çeklerin temel ilişkide en azından yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiğini, borçluların müvekkiline borçlu olduklarını gösteren tek delilin çekler olmadığını, bunun yanında 29.07.2022-16.12.2022 tarihleri arasına ait faturalar ve taraflar arasındaki mutabakat metninin de bulunduğunu, çek, fatura ve mutabakat metni ile alacağın yaklaşık olarak ispat edildiğini ileri sürerek, 11.048.694,00 TL (590.000 USD’nin 26.12.2022 tarihli kur karşılığı) alacak için borçlunun taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati bu nedenle borçlunun ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle alacağını alabilmesi için borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 28.12.2022 tarihli değişik iş kararında; ” … Talebe konu çek asılları incelendiğinde çekin keşidecisi …Ltd. Şti., lehtarı … Müşavirliği Şirketi olduğu, çekin ilk cirantasının lehtar olduğu, çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği anlaşılmıştır. İbraz süresi içerisinde çeki ibraz etmeyen veya ibraz etmekle birlikte ödenmeme durumunu tespit ettirmeyen hamil düzenleyen dahil müracaat borçlularına karşı çeke dayalı kambiyo hukukundan kaynaklanan başvuru hakkını kaybeder. Ancak süresinde ibraz edilmeyen çekin temel ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olması nedeniyle talep edenin temel ilişkiyi ve alacaklı olduğunu ispat etmesi halinde alacağın tahsilini talep edebilir. Bunun yanında yetkili 6102 Sayılı TTK’nun 818/1-m maddesi atfı ile aynı Kanunun 732 maddesi uyarınca koşullarının oluşması halinde süresinde ibraz edilmeyen çekten dolayı müracaat hakkını yitiren alacaklı keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak talepte bulunabilir. Ancak bu hükümler uyarınca alacaklının alacaklı olduğunu ve alacağının muaccel olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. İhtiyati haciz talep eden tarafından alacağının dayanağı olarak sunulan faturalar tek başına alacaklı olunduğu ve faturalara konu hizmetin yerine getirildiğini ispat için yeterli değildir. Yine talep ekinde sunulan mail yazışmasına faturayı işleme alan …’nın şirketin yetkilisi olmadığı görülmüştür. Bu sebeple ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklının alacaklı olup olmadığı, alacağının miktarı, alacağının muaccel olup olmadığı hususları talep ekinde sunulan belgelerden bu aşamada haklılıklarını yaklaşık olarak ispat eder nitelikte olmadığı ve alacağın varlığına ve muaccel olduğuna dair yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, 2004 sayılı İİK 257 vd maddeleri uyarınca ihtiyati haciz isteminin kabulü için yasaca aranan koşullar gerçekleşmediği kanaatine varılmakla ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. … ” gerekçesiyle, her iki borçlu aleyhindeki ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; borçlular hakkında alacağın varlığı yaklaşık olarak ispat edildiği halde, ihtiyati haciz başvurusunun reddinin hatalı olduğunu, taraflar arasında ticari iş kurulduğu günden bu yana müvekkilinin navlun hizmetini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini, verdiği hizmet karşılığı olarak muhtelif tarihlerde faturalar tanzim ederek borçluya e-fatura yoluyla tebliğ ettiğini, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği gibi kendi kayıtlarına e- faturaları kaydettiğini, faturaların birçoğunun yerel mahkemeye ibraz edildiğini, sayı olarak fazla olması sebebiyle tamamının talep halinde sunulacağını, borçlu faturalardan kaynaklı olarak ödemeleri geciktirince müvekkili firmaya, kendisi emrine keşide edilen çekleri cirolamak suretiyle temlik ettiğini, çeklerin kambiyo vasfını yitirdiğinin kendilerince de bilindiğini, ancak çeklerin temel ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olması nedeniyle talep edenin temel ilişkiyi ve alacaklı olduğunu ispat etmesi halinde alacağın tahsilini talep edebileceğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/ 5718 Esas, 2016/ 5497 Karar sayılı ilamının da da bu yönde olduğunu, müvekkili tarafından ihtiyati haciz talep edilirken alacağın varlığı için yalnızca ibraz süresi geçmiş olan 9 adet çekin delil olarak sunulmadığını, çeklerin yanında ayrıca faturalar, cari hesap ekstreleri ve taraf şirketlerin orijinal web siteleri aracılığıyla edindikleri yasal e-posta hesapları üzerinden birbirlerine ilettikleri mutabakatnamenin mevcut olduğunu, mahkemenin alacağın yargılamayı gerektirdiği kanaatiyle talebi reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, e-posta içeriğinde şirketin yetkilisi olan ”…@…com.tr” adlı kişinin de mailde ekli olduğunu, onun icazetiyle e-posta gönderildiğini, şirketin yetkilisinin bu anlamda mail göndermesini beklemenin ticari teamüle uygun bir yaklaşım olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/1096 Esas, 2019/822 Karar sayılı kararında ”…çeklerin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediği dosya kapsamıyla sabittir. Süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çekler bakımından kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de, çeklerin lehtarı olan alacaklının keşideci borçlu şirkete karşı temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabileceği, alacaklı tarafça alacağın dayanağı olarak dosyaya sunulan faturalar ve cari hesap ekstresi gözetildiğinde, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257.maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağının varlığı konusunda mahkemeye yaklaşık ispat ölçüsünde kanaat verici delillerinin sunulduğunun kabulü gerekir…” şeklindeki ilamı gözetilerek müvekkilinin alacağının en az yaklaşık olarak ispat edildiğine dair karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine; istinaf başvcrusu, ihtiyati haciz talebinin reddi kararına ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamının incelenmesinden; … Bankasına ait, borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti.tarafından diğer borçlu … Lojistik AŞ’ye keşide edilen, 07.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 12.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 18.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 22.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 26.09.2022 keşide tarihli, 100.000 USD bedelli, 27.09.2022 keşide tarihli, 60.000 USD bedelli, 07.10.2022 keşide tarihli, 50.000 USD bedelli, 19.10.2022 keşide tarihli, 50.000 USD bedelli, 11.11.2022 keşide tarihli, 90.000 USD bedelli çeklerin lehdar olan borçlu … Lojistik AŞ tarafından cirolanarak alacaklıya verildiği, çeklerin keşide yerinin İstanbul olduğu, çeklerin ibraz süresi içinde ibraz edilmediği, alacaklının, borçlu … AŞ ile arasında taşıma hizmetinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, fatura ve mutabakata ilişkin e maillerin bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati haciz talep ettiği görülmektedir. Mahkemece, süresinde ibraz edilmeyen çekler nedeniyle alacaklının kambiyo senetlerine özgü haklarını kaybettiği, sürede ibraz edilmeyen çeklerin yazılı delil başlangıcı olabileceği, faturaların ve mailin tek başına yaklaşık ispatı için yeterli olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Somut olayda, borçlu … Ltd. Şti. keşideci, diğer borçlu ise lehdar olup çekleri ciro ederek alacaklıya vermiş, alacaklı, lehdar ile arasında ticari ilişki bulunduğunu ileri sürmüştür. Çekler alacaklı ciranta tarafından süresinde ibraz edilmemiş ise de süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. İhtiyati haciz talebinin dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmaması, ancak yapılacak icra takibinin mahiyetine etkilidir. Ciranta alacaklının keşideci borçlu şirkete karşı temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabileceği şüphesizdir. Keşideci çek ödeninceye kadar sorumludur. Çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmemiş olması, alacaklının alacağının ortadan kalktığı anlamına gelmeyeceği gibi borçlu keşidecinin sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mahkemece, keşideci borçlu … Ltd. Şti. hakkından İİK’nın 257. maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağının varlığı konusunda yaklaşık ispatın sağlanmasına rağmen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde değildir. Çek bankaya ibraz edilmemiş olsa da halen alacaklının elindedir. İİK’nın 258. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep eden, alacağının varlığı ve haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri sunmakla yükümlüdür. Alacaklı, talebinin dayanağı olan çek aslını sunmuştur. Burada mutlak bir ispat aranmayıp, yaklaşık bir ispatın varlığı yeterli görülmüştür. Çek hamilinin gerek temel ilişkiye dayanarak kendisinden önceki cirantaya başvurması mümkün olduğu gibi, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye de başvurması mümkündür. Olayımızda ihtiyati haczin koşullarının, keşideci borçlu yönünden gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Zira sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü keşidecidedir. Bu nedenle keşideci aleyhindeki ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Lehdar yönünden ise dosya kapsamı itibariyle, temel ilişki bakımından yaklaşık ispatın gerçekleşmediği kanaatine varıldığından, lehdar yönünden ihtiyati haciz talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle mahkemece, çeklerin keşidecisi olan borçlu/karşı taraf … Ltd. Şti.yönünden ihtiyati haciz talebinin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, alacaklının ihtiyati haciz talebinin borçlu/karşı taraf … Ltd. Şti.yönünden %15 oranında teminat karşılığında kabulü ile borçlu/karşı taraf … Ltd. Şti.’nin yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer hakları üzerine borca yetecek kadar malların üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf sebepleri kısmen yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine dair 28.12.2022 tarihli kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talep eden alacaklının ihtiyati haciz talebinin borçlu … yönünden kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İhtiyati haciz talep eden/ alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 28.12.2022 tarihli kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1- İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca borçlu … aleyhindeki ihtiyati haciz talebinin kabulü ile bu borçlunun, 590.000 USD karşılığı olarak belirlenen 11.048.964,00 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 1.657.344,60 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, ihtiyati haciz talep eden vekiline verilmesine, 3-Borçlu … AŞ aleyhindeki ihtiyati haciz talebinin reddine, 4-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına, 5-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca belirlenen 2.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin, esas hakkındaki takip ya da davada haklı çıkmaları kaydıyla, borçlu … Ltd. Şti.’nden alınıp alacaklıya verilmesine, 6-İstinaf harç ve giderleri yönünden; a-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; istinaf peşin karar harcının ise karar talep halinde, ilk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talep edene iadesine, b-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcı gideri, 163,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 655,00 TL istinaf kanun yolu giderinin, esas hakkındaki takip ya da davada haklı çıkması kaydıyla, borçlu … Ltd. Şti.’den alınıp alacaklıya verilmesine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.13.04.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.