Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/717 E. 2023/658 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/717
KARAR NO: 2023/658
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15.12.2022 TARİHLİ EK KARAR
NUMARASI: 2022/933 D.İş – 2022/933 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31.05.2022 düzenleme, 01.09.2022 ödeme tarihli 301.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın ödenmediğini ve borçluya ulaşılamadığını ileri sürerek, alacağın tahsilini teminen borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi haciz talebini değerlendirdiği 24.10.2022 tarihli kararla; “..Talep, İİK 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacze ilişkindir. İİK 257 maddesinde, ‘Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder’ hükmü bulunmaktadır. İhtiyati haciz talep dilekçesi ve ekli belgeler incelendiğinde; ihtiyati haciz talep eden alacaklının sunduğu senet aslının vadesinin geldiği anlaşılmakla; talep usul ve yasaya uygun bulunmuş ve talebin 301.000,00-TL üzerinden %25 teminat karşılığı..” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin %25 teminatla kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle:takibin dayanağı olan bononun müvekkili ile … arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak Çanakkale Barosuna kayıtlı Av. …’ın bürosunda 30.000,00 TL bedelli olarak düzenlendiğini, bononun anılan kişinin kayın validesi tarafından, bedel kısmında tahrifat yaparak bedelin 301.000 TL yapılarak takibe konu edildiğini, 1 rakamının senedin bedel kısmına sıkıştırıldığını, bonodaki vade tarihi ile borçlu adının yazıldığı kalem rengi ile diğer yazıların kalem rengi ve yazı stilinin aynı olmadığını, İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/593 Esas sayılı dosyasında açılan takibin iptali davasının derdest olduğunu, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati hacze itirazı değerlendirdiği 15.12.2022 tarihli ek kararında;”… Mahkememizin itiraza konu 24/10/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı ile alacaklı tarafın istemi ile itiraz eden borçlu yönünden İİK’nun 257(1) maddesindeki yasal koşulların oluştuğu gerekçesi ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itirazın değerlendirilmesi için duruşma açılmış, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/593 Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınmış ve dosya incelenmiştir. İİK 265. Maddesinde; ‘Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir’ denilmektedir. İtiraz eden tarafından dilekçesinde belirtmiş olduğu itirazların 265/1 maddesinde tahdidi olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı, anılan itirazların açılacak menfi tespit yahut alacak davasına konu edilebilecek nitelikte olduğu görülmüştür. İncelenen tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki gerekçeler ile; ihtiyati haciz kararına itiraz nedenlerinin şekli ve sınırlı olarak İİK.nun 265.maddesinde düzenlenmiş olduğu; ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlunun; borcun bulunmadığına, senette tahrifat yapıldığına vb. ilişkin iddiasının ve itirazlarının menfi tespit yahut alacak davasına konu edilebileceği değerlendirlmiş,..” gerekçesiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde ; Alacaklı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, takip dayanağı bono üzerinde tahrifat yapıldığının tespit edilmesine rağmen haksız şekilde ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati hacze yönelik itirazların da mahkemece haksız şekilde reddedildiğini, takip konusu bononun kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, anılan bononun müvekkili ile dava dışı … arasındaki ilişkiye istinaden teminat senedi olarak avukat ofisinde 30.000,00 TL bedelli olarak düzenlendiğini, daha sonra …’nın kayın validesi olduğu öğrenilen kişi tarafından senedin takibe konu edildiğini, bonoda tahrifat yapılarak 20 dan sonra 1 rakamının sıkıştırıldığını, bu nedenle takibin iptali için İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/593 Esas numaralı dosyasında itiraz davası açıldığını, senetteki düzenleme tarihi, düzenlemeye yeri ve senedin yazı ile yazılmış bedel kısmı başta olmak üzere sair kısımları sonradan düzenlendiğini bono düzenlenirken 30.000,00 TL bedelin rakamla yazılarak imzalandığını, sonradan bir rakamının eklenerek tahrifat yapıldığını, senet üzerindeki vade tarihi ve “…” yazısının kalem rengi ile diğer yazıların kalem rengi ve yazı stilinin de farklı olmasının tahrifatı gösterdiğini, müvekkilinin uzun yıllardır ticaret yaptığını ve mal kaçırma ihtimali bulunmadığını, sahte senetle fiili hacizler yapılarak müvekkilinin mal varlığını kullanmasının engellendiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına iilişkindir. İlk derece mahkemesince borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz talep eden alacaklının 31.05.2022 düzenleme ve 01.09.2022 vade tarihli, 301.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak alacağın vadesinde ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz talep ettiği, senette düzenleyenin borçlu/karşı taraf, lehtarın ise ihtiyati hacizisteyen/alacaklı olduğu, mahkemece ihtiyati haciz isteminin alacağın %25’i oranında teminat karşılığında kabulüne karar verildiği, bu karara borçlu vekilince yapılan itirazın reddine ilişkin ek karara karşı istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir. Öte yandan, İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaate varılması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulmasıdır. İİK’nın 265/1.maddesi hükmü uyarınca ise borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesinde; ihtiyati haciz talep eden alacaklının 31.05.2022 düzenleme ve 01.09.2022 vade tarihli, 301.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklanan alacak nedeniyle ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, somut olayda ihtiyati hacze konu kambiyo senedinin bononun tüm unsurlarını taşıdığı, ihtiyati haciz talebinde bulunan …’nın lehtar olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar borçlu tarafça rakamla yazılan miktar kısmında tahrifat yapıldığını ve senetteki vade tarihi ile lehtar adı dışındaki unsurların farklı yazı ve kalemle yazılması nedeniyle senette tahrifat bulunduğunu bu sebeple senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı itiraz ve istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de, bu ve belirtilen diğer hususlar açılacak bir menfi tespit davasının konusu olabilecek nitelikte olup, ihtiyati haciz bakımından somut olayda yaklaşık ispatın sağlandığı nazara alındığında, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesi ve bu karara yapılan itirazın reddine karar verilmesi yerindedir. Bir kimsenin imza dışındaki kısımları boş haldeki bir kambiyo senedini alacaklıya vermesi mümkündür. Alacaklı, en geç senedi takibe koyacağı zaman senedin zorunlu unsurlarını doldurabilir. Bu tür bir durumda borçlu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası ile ilgili olarak genel mahkemelerde talepte bulunabilir. Ancak bu tür itirazlar ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında bulunmamaktadır. Bononun teminat amacıyla verildiğine ilişkin yazılı bir sözleme bulunmadığı gibi, bono metninde de teminata ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, karşı taraf/borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.04.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.