Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/687 E. 2023/655 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/687
KARAR NO: 2023/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15.12.2023
NUMARASI: 2022/352 D.İş – 2022/359 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına karşı, bir kısım borçlular vekillerinin itirazının kabulüne dair ek kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; borçlularca verilen …bank Eskişehir Şubesine ait 24.10.2022 keşide tarihli ve … seri numaralı 120.000 TL çekin ibrazında ödenmediğini, çekin takibe konu edildiğini ancak takibin kesinleşmediğini belirterek, borçluların alacağa yeter miktardaki mal varlığının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, haciz talebini değerlendirdiği 07.11.2022 tarihli kararında; “…borçlulardan yukarıda miktarı yazılı alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından baki isteği iik’nin 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alındığında adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının, iik’nunda düzenlenen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine,..” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermiştir.Bu karara karşı, borçlular … Tic. AŞ., … ve … Tic. AŞ., … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … ve … Anonim Şirketi vekili, itiraz dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin yerleşim yeri ile çekin keşide yerinin Eskişehir olduğunu, icra takibinin Eskişehir İcra Müdürlüğünde yapılması gerektiğini, takibin dayanağı olan çekin kargo dağıtım esnasında yaşanan hırsızlık olayı neticesinde çalındığını, bu nedenle Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/833 Esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını ve davanın derdest olduğunu, mahkemece ödeme yasağı kararı alındığını, çalınan çekte sahte kaşe ve imzalarla oluşturulan bu ciro silsilesinin sahte olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının müvekkili yönünden kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili, itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin keşide ettiğin çekin lehtar ciranta … ve … Anonim Şirketi tarafından zayii edildiğini, müvekkilinin çeki elinde bulunduran ve icra takibine konu eden alacaklı ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin yerleşim yerinin Eskişehir olduğundan mahkemenin yetkisiz olduğunu, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince iptal davası sonucunda ihtiyati tedbir kararı vermesinden sonra çek bedelinin lehtar … AŞ hesabına ödendiğinden müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını belirterek, öncelikle yetki yönünden, aksi halde esas yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … Ticaret Anonim Şirketi vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili adına ciro edilen kaşe ve imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, takip konusu çekin, lehtar … San. Tic. A.Ş tarafından müvekkili şirket lehine ciro edildiğini, ancak söz konusu çekin kargoda çalınması üzerine çek lehtarı … A.Ş tarafından Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan iptal davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, çekin keşide yerinin Eskişehir olduğunu, müvekkili şirketin yerleşim yerinin ise Kocaeli olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin borcu bulunmamasına rağmen çek bedelinin kapak hesabı yapılarak 165.000,00 TL olarak icra dosyasına ödendiğini belirterek, itirazlarının kabulününe karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati hacze itirazları değerlendirdiği 15.12.2022 tarihli ek kararında; “…ihtiyati hacze konu olan çek … Eskişehir Şubesi’ne aittir. İhtiyati hacze itiraz edenler … ve … Anonim Şirketi ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin adresleri Eskişehir’dir. Çekteki borçlu … Ticaret Anonim Şirketi’nin adresinin ise Kocaeli olmakla İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’ne bağlı bulunan adreslerden olmadığı tespit edilmiştir. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı; borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, muhatap banka şubesinin bulunduğu yerde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği nazara alındığında; ihtiyati hacze itiraz eden ve etmeyen tüm borçluların adresleri teker teker incelendiğinde Sultangazi/ İstanbul, Kocaeli, Diyarbakır, Eskişehir illerinde olduğu yani hiçbir borçlunun adresinin İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’nin yargı çevresinde olmadığı anlaşılmıştır. Çekteki muhatap bankanın Eskişehir adresi yani banka şubesinin de Eskişehir Adliyesi’nin yargı çevresinde olduğu görülmüştür. Bu sebeplerle itiraz eden borçlular vekillerinin yetkiye yönelik itirazlar dışındaki diğer itirazlarının menfi tespit davasının konusunu oluşturduğu, ancak ihtiyati haciz kararı bakımından mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmakla ihtiyati hacze itiraz edenlerin itirazlarının kabulü ile; mahkememizin itiraza konu karar yönünden yetkisiz olduğu anlaşılmakla, mahkememizin 07/11/2022 tarih, 2022/352 D. İş Esas, 2022/359 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının borçlu … Anonim Şirketi, borçlu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve borçlu … ve … Anonim Şirketi yönünden kaldırılmasına…” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazların kabulü ile 07.11.2022 tarih ve 2022/352 D. İş Esas, 2022/359 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının borçlu … Ticaret Anonim Şirketi, borçlu … Ticaret Limited Şirketi ve borçlu … ve… Anonim Şirketi yönünden kaldırılmasına, karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Çekten kaynaklanan borcun normal şartlarda aranılacak borçlardan olduğunu, ihtiyati haciz isteminde akdin ifa yeri olan borçlunun yerleşim yeri ve ödeme yerinin bağlı bulunduğu yer mahkemeleri yetkili olduğunu, buna göre çeke dayalı ihtiyati haciz talebinde çekin keşide yeri, borçluların yerleşim yeri ve muhatap bankanın bağlı bulunduğu yer mahkemelerinin yetkisi bulunduğunu, ancak ibraz edilip karşılıksız işlemi gören çeke dayalı borcun, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliğini kazanması nedeniyle TBK’nın 89. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili hale geleceğini, bu hususun Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/12481 Esas, 2016/8797 Karar sayılı ilamında da belirtildiğini, müvekkilin yerleşim yerinin Kağıthane/İstanbul olması nedeniyle mahkemenin yetkili olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen ek kararın istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, ihtiyati haciz talep eden tarafça, itiraz eden şirketler ile dava dışı gerçek kişi … TAO Eskişehir Şubesine ait … seri numaralı 24.10.2022 keşide tarihli 120.000,00 TL bedelli çek bedelinin tahsili amacıyla ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece 07.11.2022 tarihli kararla % 15 teminat karşılığı ihtiyati haczin kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlular … Tic. AŞ., As Çelik ve … Tic. AŞ., … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından ayrı ayrı itiraz edilmiş, mahkemece yetkiye ilişkin itiraz kabul edilerek itiraz eden borçlular yönünden ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlular … ve … Oto.Ltd.Şti’nin itirazı bulunmadığından, bunlara ilişkin bir inceleme yapılmamıştır. Takip konusu çekin … TAO Eskişehir şubesince verildiği, çekin keşide yerinin de Eskişehir olduğu gbi, keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu anlaşılmıştır. Çekin, keşideci tarafından … ve … Tic. Aş emrine düzenlendiği onun cirosuyla … Tic. Aş adına, onunda cirosuyla … Gıda Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., sonrasında … ve son olarak ibraz eden … adına ciro edildiği, ibrazında ödeme yasağı kararı nedeniyle çek bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır. Alacaklı tarafından çek bedelinin tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesiyle “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” şeklindeki düzenleme uyarınca ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. (818 Sayılı BK’nın 73/1) hükmü uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde (6102 sayılı TTK’nın 781/2 fıkrası uyarınca çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödeme yeri sayılır.) ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ayrıca, muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca ifa yeri olarak TBK’nın 89. madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. Somut olayda, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız çıkan çeke dayalı alacağın bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığı, TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelediği, davaya konu çekin yasal süre içerisinde bankaya ibraz edildiği, karşılıksız işlemi gördüğü, borçluların yerleşim yeri ile çekin ödeme yerinin farklı olmasına rağmen ihtiyati haciz talep edenin yerleşim yerinin Kağıthane/İstanbul olduğu, alacaklının yerleşim yerinin mahkemenin yetki sınırları içerisinde olduğu, bu nedenle mahkemece yetkiye ilişkin itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.Çek iptali davası nedeniyle verilen ödemeden men kararı ihtiyati hacze itiraz nedeni olmadığı gibi, zayi davasında verilen tedbir kararı sonrası henüz iptal edilmeyen çek bedelinin ödenmiş olması da ihtiyati hacze itiraz nedeni değildir. İhtiyati haciz talebine dayanak yapılan çek bankaya ibraz edildiğinde mahkemenin ödeme yasağı kararına istinaden iade edilerek çekin bakiyesinin sıfır olduğu belirtilmiştir. Yetki itirazı yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı gibi, borçluların diğer itiraz nedenlerinin İİK’nın 265. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Çekin ciro silsilesinin görünüşte kopuk olmadığı ve çekin çalınması ile ilgili ileri sürülen itirazların menfi tespit veya istirdat davasında değerlendirilebileceği, bu tür itirazların ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken, itirazların kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, bu nedenlerle alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze yönelik itirazların kabulüne dair 15.12.20222 tarihli ek kararın kaldırılması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen 15.12.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/5 maddeleri uyarınca ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine ve sonuçta ihtiyati hacze yönelik borçluların itirazınının ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verdiği 15.12.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Borçlular … Tic. AŞ., As Çelik ve … Tic. AŞ., … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin ihtiyati hacze yönelik itirazlarının İİK’nın 265. maddesi uyarınca reddine; Dairemizin ret kararıyla birlikte ilk derece mahkemesinin 07.11.2022 tarihli ihtiyati haciz kararı borçlular yönünden avdet ettiğinden yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına, 2-Alacaklı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 179,90 TL peşin karar harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 3-Alacaklı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 492,00 TL başvuru harcı gideri ile 45,00 TL posta giderinin, ileride başlatılacak esasa ilişkin takip veya dava sonucuna göre, borçluya tahmiline, 4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.04.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.