Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/684 E. 2023/1533 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/684
KARAR NO: 2023/1533
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04.10.2022
NUMARASI: 2021/676 E. – 2022/772 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketine … sayılı poliçe ile nakliyat rizikolarına karşı sigortalı …A.Ş. Ait pvc konveyör emtiasının davalı yana ait … ve … plakalı araç ile 03.05.2019 tarihinde İtalya-Türkiye arasında nakliyesi esnasında hasara uğraması neticesinde dava dışı sigortalıya müvekkili sigorta şirketi tarafından 14.317,37 tl tutarında hasar tazminat bedeli ödendiğini ve TTK 1472 maddesi ile Müvekkil sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödemesini yaparak halefiyet kazandığını, davacı şirketin yapmış olduğu ödemenin tahsili amacı ile başlatılan icra takibinin istanbul anadolu … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına kayıt gördüğünü, icra dosyasından gönderilen ilamsız takiplerde ödeme emrine borçlu(davalı) vekili tarafından yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu, davalı (borçlu) nın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, icra İflas Kanunu gereğince duran icra takibine devam edebilmek için iş bu itirazın iptali davasının açılması zaruretinin hasıl olduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) %40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.Davalı vekili savunmasında özetle; İtalya-Türkiye taşımasında meydana gelen hasar açısından CMR konvansiyon hükümlerinin uygulanacağını, sigorta ekspertiz raporunda 6 kap 13.000 kg pvc konveyör aksamı malzemenin dava dışı … firmasının taşıma süreci sonunda 03.05.2019 tarihinde hasar tespiti yapıldığını, 13.05.2019 tarihinde sigorta ekspertiz çalışması yapıldığını, hasarlı emtianın … marka Pvc konveyörün elektrik kabini olduğunu havalandırma kapağı ve ön iki kapağın hasarlı olduğunu, “..hasarın … no’lu konteyner içerisinde konveyörün kayarak elektrik kabinine çarpması sonucu oluştuğu” nu hasar zararının 12.06.2019 tarihi itibarı ile 2.175100 EURO karşılığı 14.317,37 TL hesaplandığını, davacının sigorta poliçesi teminatında olmayan hasar zararını tazmin ettiğini, zira “sigorta edilen şeyin ambalajlanma veya hazırlanmasındaki yetersizlik ya da uygunsuzluğun neden olduğu zıya, hasar veya masraf” kalemlerinin sorumluluk dışında kaldığını, sigortacının sigortalısına ödemesinin hatır ödemesi olduğu, taşıma konusu emtianın konteyner içinde taşımaya alındığı, konteyner içinde istilleme, bağlama, sabitleme ve ambalaj yetersizliğinden davalının sorumlu tutulamayacağı, hasarın taşıma sürecinde ve taşıyıcı sorumluluğunda olduğuna dair bir tutanak, şerh konulmuş CMR belgesi veya tespit bulunmadığını, hasarın konteyner açılınca tespit edilebildiğini, CMR m.17 ve m.17/4-b gereği davalının sorumlu tutulamayacağını, hasarın yol açtığı zararın CMR m.23 hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini, hasarlı emtianın birim bürüt ağırlığı gözetilerek 8,33 SDR/kg hesabı ile sınırlı sorumluluk söz konusu olduğunu, takip ve dava öncesinde davalıya rücuen ödeme talebi iletilmediğini, zaman aşımı süresinin dolduğunu savunarak,, açıklanan nedenlerle davanın zaman aşımından ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı sigorta şirketinin davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile 03/02/2020 tarihinde takip başlattığı, takibin davacı sigorta şirketine … sayılı poliçe ile nakliyat rizikolarına karşı sigortalı dava dışı … Tic Ve San A.Ş. Ait PVC konveyör emtiasının davalı yana ait … plakalı araç ile 03/05/2019 tarihinde İtalya-Türkiye arasında nakliyesi esnasında hasara uğraması neticesinde dava dışı sigortalıya davacı sigorta şirketi tarafından yapıldığı iddia edilen hasar tazminat bedeli ödemesinin TTK’nın 1472. maddesi gereğince halefiyete dayalı olarak ödemenin tahsili amacı ile başlatıldığı, takibe itiraz üzerine takibin 06/02/2020 tarihinde durdurulduğu, davacının CMR m.32 gereği bir (1) yıllık dava zamanaşımı süresi içinde davayı açmadığı ve davalı tarafça usulünce ve cevap dilekçesi süresinde zamanaşımı definde bulunulduğu, anlaşıldığından… ” gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı hakkında icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından yapılan itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, İİK’nın 67. maddesi gereğince itirazın iptali davası açıldığını, CMR’nin 32. maddesindeki bir yıllık dava açma süresinin İİK’nın 67.maddesindeki bir yıllık süreden farklı olduğunu, itirazın iptali davasının kara yolu taşımacılığından kaynaklı rücu davası olmayıp İİK’nın 67. maddesi gereğince açılmış bir dava olduğunu, bir yıllık sürenin işlemeye başlaması için itirazın alacaklıya tebliğinin şart olduğunu, ayrıca ilamda yazılı olan gerekçede zamanaşımının durması ile kesilmesi terimlerinin sehven karıştırılmış olduğunu, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı tarafından emtia nakliyat (abonman sözleşmesine bağlı) sigorta poliçesi ile sigortalanan ve hasarlanan emtia nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tutarın, halefiyet ilkesi gereğince davalı taşıyıcılardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe yönelik itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşamını nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından, sigortalısı … AŞ için sigorta teminatı olarak emtia nakliyat sigorta poliçesinin tanzim edildiği, 17.04.2019 tarihli yüklemede … plakalı taşıtla taşınan İtalya/Türkiye/Bursa yükünün 6 kap makine aksamı şeklinde sigorta güvencesine alındığı, fiili taşıyıcının dava dışı … AŞ olduğu, sefer başlangıç yerinin İtalya, sefer bitiş yerinin Türkiye satıcının İtalya’daki yabancı menşeyli firma, alıcının Türkiye’deki sigortalı firma olduğu, 03.05.2019 tarihinde hasar meydana geldiği, ihbarın 07.05.2019 tarihinde gerçekleştirildiği, 03.05.2019 tarihinde alıcı firma tesisine getirilen konteynerin tahliyesi sırasında yapılan kontrollerde, koyteyner bandının kayarak elektrik kabinine çarpması sonucu elektrik kabinin hasarlandığı, sigortalı firma yetkilileri ve araç sürücüsünün imzasının yer aldığı tutanak ile tespit edildiği, tutanakta 03.05.2019 tarihinde 12:50 civarında sürücü tarafından makinenin teslim amaçla getirildiği, indirilmeden önce yapılan araç içi kontrollerde makine malzemelerinin hasarlı olduğunun tespit edildiği hususunun belirtildiği, söz konusu hasarın italya’dan Bursa’ya yapılan taşıma esnasında koyteyner içerisindeki makine aksamlarından konveyorun kayarak elektrik kabinine çarpması sonucu oluştuğu, 18.07.2019 tarihli expertiz raporu ile hasar bedelinin 14.317,37 TL belirlendiği, hasar bedelinin dava dışı sigortalıya 22.07.2019 tarihinde banka havalesi ile ödendiği, davacı şirket tarafından yapılan ödemenin ruücuen tahsili amacıyla 03.02.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun icra takibine karşı 06.02.2020 tarihinde itiraz ettiği, davacı şirket tarafından iş bu davanın 07.10.2021 havale tarihli dilekçe ile açıldığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunulduğu, dosya kapsamından anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 31.05.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun sonuç bölümünde; davacı tarafça davaya konu emtianın bir kısmının hasarlandığı iddiası doğrultusunda sigortalısına yaptığı ödemenin ödeme dekontunun dosyada mevcut olmadığı, aktif husumet için öncelikle ödeme dekontu, makbuz ve sair bir belge ile ödemenin teyit edilmesi gerektiği, davacının davalı şirkete ödediği bedeli rücu edebilmesi konusunda, sigorta poliçesine uygun yasal koşulların oluşmadığı, ancak sigortalısından ödenen tutarı temlik almış ise rücuen tazmin talebi bakımından TBK m.183 ve devamına göre halefiyetten söz edilebileceği, dosyaya bu yönde bir temlik sözleşmesi de sunulmadığı, sigorta ekspertiz raporuna göre taşımaya alınan emtianın hasarlı olarak teslim edilmesinde … numaralı konteynere yapılan yüklemenin, CMR hükümleri bakımından ambalajlama ve yükün taşımaya hazırlanmasında kusurun esaslı etkisi olduğu, taşıyıcının kusurunun teyit edilemediği, konteyner içi istifleme ve yükleme bakımından taşıyıcının edim yükümlülüğü tespit edilmediği sürece, taşıyıcının sorumluluğunun söz konusu olmayacağı takibe girişildikten ve takip durduktan sonra tekrar işlemeye başlayan CMR m.32 gereği bir (1) yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibarı ile dolduğu hususunun yüce mahkemece değerlendirileceği, CMR m.17/1 gereği taşıma süreci sonunda tespit edilen hasarın CMR m.17/4-c) gereği ambalaj içinde konteyner içinde yetersiz hazırlama sabitleme mukavemetsiz takozlama kaynaklı olduğu gözetilerek taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı, aksi kanaatte ise taşıyıcının sorumluluğuna hükmedilecek olursa, sigorta ekspertiz raporunun zarar miktarı bakımından Sigortacılık Kanunu ve HMK hükümlerine göre delil olarak muteber olduğu, 21.175,00 EURO karşılığı 14.317,37 TL tazminatın dosya kapsamında değerlendirildiği belirtilmiştir. CMR’nin 32/1. maddesinde, sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zamanaşımı süresi bir yıl olarak kabul edilmiş, taşımacının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek kusurlarının söz konusu olması halinde ise üç yıl olarak belirlenmiştir. Öte yandan, CMR’nin 32/3. maddesi gereğince, zamanaşımının kesilmesi ve durması hususları ile ilgili olarak davanın açıldığı mahkemenin hukuku uygulanacak olup, bu durumda TBK’nın 146 ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Hasarın, davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek bir kusurundan kaynaklanmaması nedeniyle, bir yıllık zamanaşımının uygulanması gerekir. CMR’nin 32/1. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde zamanaşımı süresinin emtiadaki hasarın niteliğine göre ve en erken teslim tarihinden olmak üzere belirleneceği ifade edilmektedir. Dosya kapsamı uyarınca emtiadaki hasarın 03.05.2019 tarihinde belirlenerek, emtianın bu tarihte alıcısına teslim edildiği sabittir. Zamanaşımı süresi bu tarihte işlemeye başlamış olup, bir yıllık süre içerisinde davacı tarafından takip başlatılmasıyla, 03.02.2020 tarihinde kesilen zamanaşımı yeniden işlemeye başlamıştır. Zamanaşımını kesen sebepler TBK’nın 154.maddesinde belirlenmiştir. Buna göre, borçlu borcunu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa, yada rehin vermiş veya kefil göstermişse; alacaklı, dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa, yada iflas masasına başvurmuşsa zamanaşımı kesilir. Buna göre, zamanaşımı 03.02.2020 tarihinde kesilmiş olup, yeniden başlayan zamanaşımı 03.02.2021 tarihinde dolmuştur. İş bu dava ise 07.10.2021 tarihinde açılmıştır. Bu süre içerisinde, zamanaşımını kesici başka bir takip işlemi bulunmamaktadır. TBK’nın 157/2.maddesine göre, zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Takip işlemleri, taraflarca yapılıp, takibi bir ileri aşamaya geçiren işlemler olarak tanımlanabilir. İcra müdürlüğünün takibi durdurma kararı zamanaşımını kesen bir işlem değildir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekiliniN istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 189,15 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 05.10.2023