Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/669 E. 2023/656 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/669
KARAR NO: 2023/656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12.12.2022
NUMARASI: 2022/331 D. İş – 2022/327 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu vekilinin itirazı üzerine itirazın reddine dair ek kararın itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu ile müvekkili alacaklı şirket arasındaki ticari ilişkinin açık hesap şeklinde sürdürüldüğünü, hesap ilişkisinde müvekkilince borçlu aleyhine birçok fatura düzenlendiğini ve itirazsız şekilde kabul edildiğini, fatura ve cari hesap nedeniyle taraflar arasında 31.10.2022 tarihinde müvekkilinin 1.657.737,22 TL alacağı bulunduğu konusunda tarafların mutabık olduğunu, şimdilik 250.000,00 TL alacak için ihtiyati haciz talep edildiğini, irsaliyeli fatura örnekleri ve cari hesap mutabakatı dikkate alındığında ihtiyati haciz için gerekli yaklaşık ispat kuralının yerine getirildiği ileri sürerek, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi haciz talebini değerlendirdiği 28.11.2022 tarihli ara kararında; “Talep, İİK.nın 257. ve devamı maddelerine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK.nın 257. maddesine göre ‘Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa. Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.’ İİİK.nın 258. maddesine göre ise ‘İhtiyati hacze 50nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.’ Yukarıda belirtilen madde hükümlerine göre ihtiyati haciz talep edilebilmesi için; ortada bir para alacağının bulunması, alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesinin gelmiş olması koşullarının birlikte varlığı zorunludur. Borcun vadesinin gelmemiş olması halinde ise, ayrıca borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması ya da borçlunun taahhütlerinden kurtulmak için mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanması, ya da kaçması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması koşullarından birinin bulunması şarttır. Tüm dosya kapsamına göre; somut olayda istemde bulunan tarafından sunulan 31.10.2022 tarihli ve 1.657.737,22 TL bedelli mutabakat aslı dikkate alındığında alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığı ve vadesinin geldiği, bu nedenle ihtiyati haczin yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmakla..” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile %20 teminat karşılığında 250.000,00 TL alacağının ifasının temini için borçlunun mal varlığının ihtiyaten haczine, karar vermiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı ile müvekkili arasında düzenlendiği 31.10.2022 tarihli mutabakat belgesinin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığına, mutabakat belgesindeki yazıların müvekkiline ait olmaması, imzaların sahteliği sebebiyle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada başlatılan takibe itiraz edilmesine rağmen, ihtiyati haciz talep edilmesinin hatalı olduğunu savunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati hacze itirazı değerlendirdiği 12.12.2022 tarihli ek kararında;”…Talep, hukukî niteliği itibariyle İİK’nun 265’nci maddesinde düzenlenen ihtiyati hacze itiraz ile ihtiyati haczin kaldırılması noktasındadır. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265 maddesinde düzenlenmiş olup, bu kapsamda yetkiye, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edilebilir. Mahkememizce ihtiyati hacze yapılan itirazın yasal süre içinde yapıldığı görülmekle esastan incelemesine geçilmiştir. Mahkememizce dinlenebilecek itirazların mahdut sayıda oluşu, söz konusu itirazların İİK madde 265 kapsamına girmediği, karşı taraf itirazlarının yargılamayı gerektiren itirazlardan olduğu ve yaklaşık ispat kuralı gereği mahkememizce karar verildiği dikkate alınarak itiraz yerinde görülmemiş ve reddedilmiştir. Teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebi yönünden ise ihtiyati haciz kararından sonra takibe başlanmış olması durumunda teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılması konusunda İİK gereği görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemeleridir. Somut olayımızda ihtiyati haciz kararından evvel esas takibe başlanmış olduğu hususu tartışmasız olup ihtiyati haciz kararından önce takibin varlığı bu hususu değiştirmez. Böyle bir durumda evveliyetle talebi değerlendirecek merci yine İcra Hukuk Mahkemesidir. Nitekim konuya ilişkin Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/12136 Esas, 2022/4651 Karar Sayılı ilâmı da bu yönde olup, mahkememizin görevli olmaması nedeniyle İİK madde 266 kapsamındaki.. ” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın ve teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılması taleplerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili ve alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Gerekçeli karar yazılan kadar istinaf başvuru süresi dolacağından iş bu süre tutum dilekçesinin verildiğini, mahkemenin kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesi kararı istinaf edilmiştir. İstinaf giderleri ve harçlarının yatırılması mahkemece istenmiş olup; alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi üzerine ilk derece mahkemesinin 06.01.2023 tarihli ek kararıyla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına iilişkindir. İlk derece mahkemesince borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı vekili taraflar arasında düzenlenen mutabakat ve cari hesap ekstresini gerekçe göstererek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir. Borçlunun itirazı mahkemece reddedilmiş ve bu karara karşı taraf vekilleri süre tutum dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Harçların yatırılmaması üzerine alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Borçlu vekili ise mahkeme muhtırası üzerine harç ve yargılama giderlerini yatırmakla birlikte gerekçeli istinaf başvurusu sunmamıştır. İİK’nın 265/1.maddesi hükmü uyarınca ise borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz sebepleri yasada sınırlı olarak sayılmış olup, mahkemenin yetkisine yönelik bir itiraz bulunmamaktadır. İtiraz mutabakat belgesinin sahteliğine ilişkin olup, bu tür bir iddia ancak menfi tespit davasında veya itirazın iptali davalarında savunma olarak ileri sürülebilir. Mahkeme takdirine göre takdir edilen teminat oranının yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Borçlu vekilinin açık bir istinaf başvuru nedeni bulunmadığından HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede kamu düzenine aykırılık tespit edilmediğinden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Borçlu tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 99,20 TL peşin karar harcının borçludan tahsiline, 3-Borçlu tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.04.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.