Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/65 E. 2023/261 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/65
KARAR NO: 2023/261
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24.11.2022 tarihli ara karar.
NUMARASI: 2022/907
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talebinde bulunan davacı vekili, talep dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklanan alacağının ödenmemesi üzerine 24.08.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yasal süresi içerisinde işbu takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, takibe itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, herhangi bir hak kaybına mahal vermemek adına karşı tarafın malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 24.11.2022 tarihli ara kararıyla; “…İncelenen tüm dosya kapsamına ve talebe dayanak belgelerin incelenmesinin neticesinde; alacağın yargılamayı gerektirmesi ve yaklaşık ispat olgusunun oluşmaması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, tarafların arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkili şirket tarafından davalı borçlu şirkete tıbbi cihaz ve sarf malzemesi satılarak teslim edildiğini, devamında birçok fatura tanzim edilerek tebliğ edildiğini ve faturaların davalı borçlu tarafından kabul edildiğini, ancak kabul edilen fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine takip başlatıldığını, müvekkili şirketin cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağına ilişkin başlatmış olduğu icra takibine konu toplam fatura bedelinin 320.237,42 TL olduğunu, fatura bedellerihih davalı tarafça ödenmediğini, muaccel olduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini, ihtiyati haciz şartlarının yerine geldiğini, ret gerekçesinin isabetli olmadığını, tüm faturaların, irsaliyeler ve tüm dökümlerin ve cari hesap ekstresinin ispatını gerçekleştirdiğini, mahkemenin 24.11.2022 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, kanaat oluşturacak delillerin dosyada mevcut olduğunu, icra takibindeki bakiye borcun kabul edilen faturalara ilişkin olduğunu, itirazında davalı tarafın kötü niyetli olduğunu iddia ederek, istinaf başvurularının kabulüne, ara kararın kaldırılıp ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, itirazın iptaline dair esas hakkındaki dava içinde İİK’nın 257 vd maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince derdest dosyada davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından davalı şirket adına düzenlenen e-faturaların, e-irsaliye örneklerinin ibraz edildiği, ayrıca dosya içerisine ilgili vergi dairelerinden taraf şirketlere ait BA ve BS formlarının celp edilmiş olduğu anlaşılmıştır. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Bu bilgiler sonucunda somut olayın incelenmesinde; davacı tarafça , ihtiyati haciz talebinin dayanağı olarak, davalı adına düzenlenen çok sayıda e-fatura ve e-irsaliye örneklerini dosyaya ibraz edilmiştir. Diğer taraftan taraf şirketlere ait ilgili vergi dairesinden BA ve BS formlarının örnekleri dosya içerisine ibraz edilmiştir. İbraz edilen belgeler İİK’nın 258. maddesi gereğince mahkemeye kanaat getirecek deliller niteliğindedir. Özellikle faturaların ve irsaliyelerin e-fatura olması ve formlardaki beyanların göz önünde bulundurulması halinde davacının İİK’nın 257. madde kapsamındaki ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığında kabulü gerekir iken delillerin hatalı değerlendirilmesi ve alacağın yargılamayı gerektirdiği şeklinde hükümde yer verilen yasal düzenlemeye uygun düşmeyecek gerekçe ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklana bu gerekçelerle, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 24.11.2022 tarihli ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talebi hakkında dairemizce yeniden karar verilmesine ve neticede ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu 24.11.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının 320.237,42 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 48.035,61 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline verilmesine,3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 80,70 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine,5-Davacı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,6-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.23.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.